1970’den bu yana Dünya Günü olarak kutlanan 22 Nisan, ayın tümüne gezegenin sağlığının farkına varmak, krizler karşısında gerekli önlemleri almak ve pozitif yönde aksiyona geçmek için ihtiyaç duyduğumuz motivasyonu sağlıyor. Gerçek değişim ise her katmanda; bireysel, toplumsal, küresel çabalar ile başarılabiliyor. Bu noktada da dev endüstrilerin sürdürülebilirlik çalışmaları devreye giriyor. Kurulduğu günden beri çevreye saygılı üretim, paketleme ve sosyal sorumluluk projeleriyle yol gösterici bir rol oynayan Aveda, çevresel krizlere karşı mücadelede fark yaratıyor. Bunlardan sadece bir tanesi; güncel su krizi ile güzellik rutinlerinin kesişiminden doğan umut, katı şampuanlar da bunun en iyi örneği.
Su krizinin güncel durumu
İlk bakışta dörtte üçü sularla kaplı gezegenimizde herhangi bir su krizinin yaşanması mümkün olamaz gibi geliyor. Oysa içilebilir, kişisel bakımda, temizlikte, tarım ve hayvancılıkta, peyzajda kullanılabilir yani temiz su, tüm kaynaklarının sadece yüzde 3’ünden ibaret. Genellikle dağlardan akarak toprağın birkaç metre altına inen temiz su, hem fiziksel ulaşım zorluğu hem de giderek büyüyen ambalajlı su endüstrisi nedeniyle ekonomik olarak dünyanın birçok yerinde, milyonlarca kişi için açık ve erişilebilir olmaktan çıkıyor. Hayatın devamlılığı için vazgeçilemez olmasına rağmen temiz su birçok kişi için lükse dönüşüyor.
Her geçen gün artan insan popülasyonu, beraberinde fırlayan talep ve kullanım hacimleri bir yana temiz suya ulaşımın bir krize dönüşmesinde insan faaliyetleri çok belirleyici bir rol oynuyor. Su ekosistemlerinin sürdürülebilir döngülerini; yağmur suyunu filtreleme ve temizleme yetilerini kötü veya aşırı kullanım, kirlilik, iklim krizi gibi diğer kesişimsel çevresel krizler ile bozan insanlar aynı zamanda küresel tarım operasyonlarının verimsizliği nedeniyle aşırı su kullanımına ve israfa yol açıyor. Temiz suya erişimin bir insan hakkına çevrilmesi, herkese erişilebilir ve ücretsiz hale getirilmesi gerekirken geldiğimiz noktada tahminler 2025 yılında dünya popülasyonunun üçte ikisinin su kıtlığı yaşayacağını gösteriyor.
Güzellik rutinleri su krizinin neresinde
Su krizine karşı bireysel olarak yapabilecek en iyi karşı aksiyon günlük rutindeki hem doğrudan hem de dolaylı olarak harcanan suyun farkında olmaktan ve mümkün olduğunca azaltmaktan geçiyor. Bu noktada güzellik dünyası sürekli olarak kendisini yenileyerek yaratıcı, çevre dostu ve sürdürülebilir fikirler geliştiriyor.
Güzellik endüstrisi içinde üretilen birçok bakım ürünün yüzde 70 hatta 80’i sudan oluşuyor. Bu yüksek hacimse tüketicinin gözünde ürünlerin değerliliğini arttırırken, etkinliği üzerinde sıfıra yakın bir etki yaratıyor. Kısacası ürünlerde aynı performans, çok daha az su harcanarak da elde edilebiliyor. Bu durum minimal su içeren, yoğun formülasyonlu, temiz içerikli ve sürdürülebilir paketlemelere sahip bakım ürünlerinin doğmasını sağlıyor.
Kişisel bakımda su kullanımını azaltmanın en etkili çözümü: Katı şampuanlar
Yüksek hacmi ve plastik paketlemesine harcanan su miktarı nedeniyle en fazla temiz su gerektiren güzellik ürünlerinden birisi şampuanlar. Neredeyse yüzde 90’ı sudan oluşan şampuanların performansları yüzde 10’luk yoğun etken maddelerinden kaynaklanıyor. Dünya üzerinde neredeyse herkesin kullandığı şampuanlar tam da bu nedenle minimum miktarda su kullanılarak geliştirilecek, su krizine pozitif yönde bir çözüm sunabilecek bir formu hak ediyor.
Kökenlerini geçmiş güzellik rutinlerinden alan fakat günümüz şartlarının saçlar üzerinde bıraktığı çevresel streslerin farkında olarak yüksek teknoloji ile geliştirilen yeni nesil katı şampuanlar aranan çevre dostu çözümü sunuyor.
Kurulduğu günden beri gezegen ve canlı sağlığını önceliklendiren, vegan, hayvanlar üzerinde test yapmayan, doğal formülasyonları ile yüksek performans sağlayan saç bakım markası Aveda, sınırlı sayıda ürettiği Shampure Besleyici Şampuan Bar ile geleceğin kişisel bakım rutinlerine ışık tutuyor.
Aveda Shampure™ Besleyici Şampuan Bar
İçerisinde bulunan Habeş yağı, katı şampuanların bırakabildiği sert hissi ortadan kaldırarak besleyen, parlaklık kazandıran ve sakinleştirici bir koku yayan bir etki yaratıyor. Paketlemesinin yüzde 100 geri dönüştürülmüş elyaftan yapılması, 1.9 ton plastikten tasarruf edilmesini sağlıyor. Her kullanışta yüksek performanslı saç bakımı sunmasının yanı sıra Aveda Shampure Besleyici Şampuan Bar’ın en güzel özelliği çevresel farkındalığa getirdiği bütünsel bakış açısı.
Aldığımız kadar geri vermek Charity:Water
Bireysel aksiyonların bir kolu çevresel ayak izini küçültmekse diğer, belki de en önemli, kolu ise şu ana kadar verilen tahribatı geri çevirmeye, gezegeni iyileştirmeye ve krizler ile ön safhada karşılaşan marjinalize edilmiş kişilere yardım etmeye çalışmaktan geçiyor. 1999 yılından bu yana sürdürülebilirliği çift yönlü ilerleten Aveda, her nisan ayı yani Dünya Ayı’nda kar amacı gütmeyen hayır kurumu Charity: Water ile yürüttüğü çalışmalar sayesinde 67 milyon dolardan fazla para toplayarak 1.4 milyon kişinin temiz suya erişimini kolaylaştırıp yaklaşık 2000 temiz su havzasının korunmasına yardımcı oldu.
Bu sene de köklü geleneğini sürdüren Aveda, sınırlı sayıda ürettiği her Shampure Besleyici Şampuan Bar’ın ücretinden 5 doları Charity Water’a bağışlıyor.
Yeşil harcamaya uygun
Yeşil harcama felsefesine göre bir ürün kendi içinde çevreye minimal düzeyde etki bırakmalı, ihtiyaca göre alınmalı fakat belki de en önemlisi harcanan paranın marka tarafından kullanımı yine çevreye saygılı şekilde olmalı. Temiz su ihtiyacı daha belirgin olan Hindistan, Nepal ve Madagaskar ülkelerinde yaşayanlara temiz su ulaştırma, sanitasyon ve hijyen sağlama çabalarına maddi katkıda bulunan Shampure Besleyici Şampuan Bar üretimi, paketlemesi ve tüketim esnasında bıraktığı çevresel izin minimal düzeyi sayesinde yeşil harcamaya uygun.