Bir süre önce Kotor’da düzenlenen Ocean Lava Triathlon Montenegro yarışına katıldım. On yılı aşkın süredir farklı mesafede triatlon yarışlarına katılan bir sporcu olarak, bu yarış benim için iş hayatımın yoğunluğu arasında fiziksel ve mental olarak kendi limitlerimi görebileceğim bir fırsat oldu. Ancak, yarış öncesindeki yoğun iş tempom ve tam olarak kendimi hazır hissetmemem nedeniyle yarış öncesi ve yarış sırasında odaklanmakta zorlandım. Bu durum, bisiklet parkurunun ikinci turunda dönmem gereken yeri kaçırmama ve fazladan 10 km gitmeme sebep oldu. Uzun yılların verdiği tecrübeye rağmen, bu hatam nedeniyle yarışı tamamlayamadan bırakmak zorunda kaldım. Bu deneyimimden yola çıkarak uzun vadeli odaklanmanın gücü hakkında biraz daha detaylı konuşalım.
Uzun vadeli odaklanmanın gücü neden önemlidir?
Yarışı bırakmak zorunda kalma deneyimi, başta hayal kırıklığı gibi görünse de aslında odaklanmanın önemini ve her seviyedeki sporcunun karşılaşabileceği zorlukları bana yeniden hatırlattı. Amatör seviye de olsa, birçok yarışa katılmış bir sporcu olarak, yarışın her anında odaklanmanın ve hazırlığın ne kadar kritik olduğunu biliyorum. Zorlandığım zamanlarda odaklanmayı sağlamak için birkaç yöntem kullanıyorum: Bu noktaya gelmek ve hedefime ulaşmak için bugüne kadar yaptığım çalışmaları ve uzun saatler boyu verilen emekleri düşünüyorum. Bu çabalarla geldiğim noktadan nasıl ilerleyeceğimi ve özellikle bitiş çizgisine, yani nihai hedefe ulaştığımı hayalimde canlandırıp içimdeki motivasyonu yeniden yakalıyorum. Bu yaklaşımların, sadece sporda değil, iş hayatında da başarılı olmak için kritik olduğunu düşünüyorum. Odaklanmak, anlık bir gereklilikten öte, uzun vadeli bir yaşam tarzı olmalı. Peki, bu neden bu kadar önemli?
Odaklanma: Anlık bir gereklilikten fazlası
Odaklanma, başarıya ulaşmanın anahtarıdır. Kısa vadeli hedeflerimize ulaşmak için anlık odaklanmalar önemli olsa da gerçek başarı uzun vadeli odaklanmalarla gelir. İş hayatında da bu durum farklı değil. İnsan kaynakları profesyoneli olarak, görüşmelerimde yönetici veya yönetici adaylarının performanslarını değerlendirirken onlara uzun vadeli odaklanmanın önemini hatırlatıyorum.
En tecrübeli çalışanlar bile zaman zaman dikkatlerini yitirebiliyor. Bu, profesyonel hayatta da geçerli bir kural: Ne kadar tecrübeli olursanız olun, sürekli dikkatli olmanız gerektiğini unutmamalısınız. Tecrübenin getirdiği alışkanlıklar ve konfor alanında kalmanın rehaveti, bazen dikkatimizin dağılmasına yol açabiliyor. Bunu, profesyonel hayatımızdaki en büyük tehlikelerden biri olarak ele almamız doğru olur. Bu tehlikeden korunmak için sadece kendimizi değil, çevremizi de sürekli gözlemlememiz ve kritik noktalarda kendimize veya çevremizle ilişkilerimize müdahale etmemiz gerekir. Tecrübe, rehavet değil, daha derin bir farkındalık ve daha güçlü bir kararlılık getirmeli. Bu farkındalıkla, sadece anlık hedeflerin değil, uzun vadeli başarıların da peşinden gitmek mümkün.
Uzun vadeli odaklanmanın faydaları
- Kalıcı başarı: Kısa vadeli çabalar genellikle geçici sonuçlar doğurur. Uzun vadeli odaklanma ise kalıcı başarıların kapısını aralar. İş hayatında, sürekli ve istikrarlı bir şekilde hedeflerimize yöneldiğimizde, elde ettiğimiz başarılar da kalıcı olur.
- Daha derin bilgi ve beceriler: Uzun vadeli odaklanma, belirli bir alanda derinlemesine bilgi ve beceri sahibi olmamızı sağlar. Bu, profesyonel hayatımızda daha uzmanlaşmış ve etkili olmamıza yardımcı olur. İnsan kaynakları danışmanlığında, çalışanların kariyer gelişiminde bu derinlemesine bilgi ve beceriler büyük önem taşır.
- Daha sağlam bir zihinsel yapı: Odaklanma, sadece fiziksel değil, zihinsel bir disiplindir. Uzun vadeli odaklanma, zihinsel dayanıklılığımızı artırır, stresi daha iyi yönetmemizi sağlar ve zorluklarla başa çıkma yeteneğimizi güçlendirir. Bu da iş hayatında karşılaşılan baskılarla başa çıkmada kritik bir avantaj sağlar.
Unutmayın, odaklanmak sadece anlık bir gereklilik değil, uzun vadeli bir yaşam tarzı olmalıdır. Sektörünüzden, pozisyonunuzdan ve çevrenizden bağımsız olarak, kendinizi önceliklendirin. Uzun vadede ne istediğinizi tekrar kendinize hatırlatın. Şu an olduğunuz yere ulaşmak için bile nelerin üstesinden geldiğinizi, nerelerde tökezlediğinizi ama yola devam ettiğinizi hatırlayın.
Bundan sonraki hedeflerinize ulaşmak ve hayallerinizi gerçekleştirmek için yaptığınız işleri, seçtiğiniz yolları tekrar netleştirin ve kararlı bir şekilde odaklanın. Başarı, bu tutumun doğal bir sonucu olacak.
Sizi, bu yazı vesilesiyle uzun vadeli odaklanmanın gücünü keşfetmeye ve bu yolculukta birlikte ilerlemeye davet ediyorum.