YAZAN: SILA BAKIR

Koronavirüsün ortaya çıkışının ilk yılı henüz dolmuşken, değişen hayat tarzının yarattığı yıkıcı etkiler kendini göstermeye çoktan başladı. Gündelik hayatımızın evlerimizle sınırlanmasıyla hayatımıza giren Zoom uygulaması, bizi hayata bağlarken “Zoom yorgunluğu” kavramı ile de tanıştırdı. İşte çağımızın hastalığı olarak nitelendirilen Zoom yorgunluğu hakkında bilinenler!


“Zoom yorgunluğu” ne demek?

Zaman içinde bir kelime olarak kullanılmaya başlamış olan “Google-lamak” gibi “Zoom-lamak” da lugatımıza girdi.

Eğer siz de Zoom uygulamasını veya benzeri bir görüntülü konuşma programını aktif kullanarak çalıştığınız bir günde, eskiye göre daha fazla yoruluyorsanız ve enerjinizin çekildiğini hissediyorsanız yalnız değilsiniz!

Son zamanlarda Google aramalarında öne çıkan ve sosyal medyada adını sıkça duyurmaya başlaya Zoom yorgunluğu, mart başından beri uzmanların da ilgisini kendi üzerine çekmiş durumda. Stanford Sanal İnsan Etkileşim Laboratuvar’ında görev alan Prof. Jeremy Bailenson, günde birkaç saatin üzerinde Zoom uygulamasını kullanan insanların davranış değişimlerinin araştırmalara konu olduğunu açıkladı.

Zoom yorgunluğunun belirtileri nelerdir?

Uzun saatler boyunca veya aynı anda birden fazla iş üzerinde çalışmanın sonucu olarak karşılaşılan tükenmişlik hissinin yeni bir tetikleyicisi olan Zoom bazlı çalışma, pek çok kişinin olağandışı stres ve baskı hissetmesine neden oluyor. Tüm sosyal ve iş hayatına ait olan ilişkilerin tekdüzeleştiği ve sabit bir mekânda, düz bir ekranla sınırlandığı sanal görüşmeler karşısında enerjiyi korumak neredeyse imkansız olarak değerlendiriliyor.

Sürekli olarak kapalı ve sabit bir ortamda zaman geçirmenin ve üzerimizde biriken enerjiyi atamamanın yan etkileri ile birleşen Zoom yorgunluğu, zihinsel sağlığımız üzerinde beklenenden daha büyük etkiler yaratıyor. Bunlardan en belirgin olanları ise şu şekilde sıralanıyor:

  • Unutkanlık ve konsantrasyon güçlüğü,
  • İlişkileri sürdürmekte zorlanmak, fiziksel olarak ilişki kurmaktan kaçınmak,
  • Tükenmişlik, asabilik ve alınganlık,
  • Kas ağrıları, sürekli yorgunluk, uykusuzluk ve huzursuzluk.

Zoom yorgunluğunun, tükenmişlik hissinden ayırıldığı en belirgin nokta ise sanal toplantılara aşırı maruz kalmakla ilişkilendiriliyor olması şeklinde açıklanıyor. Sanal ortamlarda geçen toplantılardan sonra oluşan gerginlik ve yorgunluk hissi, performans düşüklüğü, algılama kapasitesinde azalma ve sürekli olarak beliren toplantıları erteleme isteği de Zoom yorgunluğunun diğer belirtileri arasında gösteriliyor.

Neden Zoom üzerinden çalışmak bizi daha fazla zorluyor?

İnsanın doğal bir ihtiyacı olan sosyal ilişkilerin ve etkileşimin yerini alan Zoom toplantıları sırasında oluşan fazladan yorgunluğun nedenlerini araştıran Prof. Jeremy Bailenson ulaştığı sonuçları 4 temel madde ile şu şekilde özetliyor:

  • Video konferansalar katılımcıları normalden daha fazla göz kontağı kurmaya zorluyor,
  • Kafa sallayarak onaylamak gibi sözsüz iletişim unsurları anlaşılabilir olmak için normalden daha fazla efor gerektiriyor,
  • Katılımcıların kendilerini gördüğü küçük kutucuklar “yapmacık, anormal ve tuhaf” olarak nitelendiriliyor,
  • Katılımcıların hareket özgürlükleri ellerinden alınıyor.

Prof. Bailenson, “Zoom yorgunluğu” isimli araştırmasının sadece Zoom markasına özel bir araştırma olmadığının, görüntülü toplantılara olanak veren her uygulamanın bu araştırmaya dahil edildiğinin de altını çiziyor.

Araştırmanın ilginç noktalarından bir diğeri ise insanların kendi görüntülerine karşı verdiği tepkiler. Zoom uygulamasında küçük kutucuklarda kendi yüzlerini gören bireyler adeta aynaya bakıyormuş gibi hissediyor. Sonuç olarak da öz eleştiri mekanizmaları çalışmaya başlıyor, olumsuz duygular kontrolü devralıyor ve çok büyük bir enerji bu konuda harcanıyor.

Zoom uygulamasında konuşan kişinin görselinin büyümesi ise insanların eski zamanlardan getirdiği birtakım içgüdülerinin tetiklenmesi ile sonuçlanıyor. Zoom uygulamasında konuşan kişiler, dinleyiciler tarafından “aşırı” yakında şeklinde algılanıyor ve beden eşleşme veya savaşma refleksi göstermeye başlıyor.

Peki Zoom yorgunluğunun üstesinden nasıl gelebiliriz?

Araştırmalar hala devam ediyor olsa da bilim insanları elde ettikleri bulgular sonucunda Zoom yorgunluğundan şikayet eden kişilere birtakım önerilerde bulunuyor. Sanal toplantı deneyimini iyileştirmek ve enerji kaybını en aza indirmek için açıklanan önerilerse şu şekilde:

  • Kendi görüntünüzü kapatın.
  • Zoom penceresini ekranınızın 3’te 1’ini kaplayacak şekilde küçültün. Sandalyenizi ekrandan uzaklaştırın.
  • Önemli toplantılara girmeden önce konumunuzu, sandalyenizi, ışığınızı, kameranızın yerini, sandalyenizin rahat olup olmadığını ve benzeri değişkenleri mutlaka kontrol edin. Laptop’unuzu yükseltmek rahat hissetmenize destek olabilir.
  • Uzun toplantılarda kameranızı kapatarak molalar alın. Bu aralarda bedeninizi hareket ettirin.
  • İş arkadaşlarınızla Zoom toplantılarında geçerli olacak kurallar belirleyin. Örneğin kameralar belirli durumlarda kapalı olacak.


Sıla Bakır

1993 yılında doğan Sıla, lisans eğitimini 2017 yılında Bilkent Üniversitesi İletişim Tasarım Bölümü’nde tamamladı. Lisansüstü eğitimine devam etmeye karar vererek Politecnico di Milano’da Stratejik Tasarım Master’ı yapmaya başladı. Sağlıklı ve dengeli hayat tarzı konusundaki merakı sonucunda bol bol araştırma yapmakta, karşısında çıkan yeni fikirleri denemekten ve bunları paylaşmaktan büyük keyif...



BLOOM SHOP