Bir sabah uyandınız ve cildinizde sivilceler çıktığını gördünüz. Merak etmeyin, bu durum her yaş ve cinsiyetten kişinin muzdarip olduğu çok normal bir cilt sorunu. Bununla beraber şu andan itibaren neler yapacağınız akne probleminizin ne zaman ve nasıl sona ereceğini derinden etkiliyor. Ani akne artışı yaşadığınız bu gibi dönemlerde iyileşme sürecini hızlandırmak için nelerden uzak durmanız, nelere ise dikkat etmeniz gerektiğini sizin için araştırdık!
Beslenme
Akne probleminin ağırlaştığı, ani bir artış yaşandığı dönemlerde aşağıdaki besinleri bir süre boyunca beslenmeden uzaklaştırmak cildin sakinleşmesine yardımcı oluyor. Akne oluşumunun temel nedeni beslenmeden kaynaklanıyorsa bu tarz bir eliminasyon diyeti yapmak doğru sonuca varmanın en iyi yolunu oluşturuyor.
Süt ve süt ürünleri
Yapılan araştırmalar süt ve süt ürünleri tüketimi ile akne oluşumu arasında bir bağ olduğunu kanıtlıyor. Altında yatan tetikleyici neden hala bulunmaya çalışılsa da çoğu süt ürününün üretim aşamasında ineklere verilen yapay hormonlardan kaynaklandığı düşünülüyor. Tüketildiğinde insan endokrin sistemini yani hormonal dengesini bozarak akne oluşumuna neden olan hormonların; androjen hormonların; IGF-1’in artmasına neden olabiliyorlar.
Öte yandan organik süt ve süt ürünleri de modern yeme kültürü; yüksek seviyelerde rafine şeker ve karbonhidrat içeren beslenme düzeninde insülin seviyelerinin bozulmasına katkıda bulunuyor. Bu da sonucunda cildi akneye daha meyilli hale getiriyor.
Rafine şeker ve karbonhidratlar
Yüksek glisemik indekse sahip rafine şeker ve karbonhidratlar; beyaz ekmek, makarna, pirinç, şekerli içecekler, bal, şekerli tatlıları sıklıkla tüketen kişiler akneye %20-30 oranında daha meyilli oluyor. Bunun temel sebebi de yüksek glisemik indeksli gıdaların kan şekerini ve insülin hormonun aniden yükseltmesi yatıyor.
Yüksek insülin hormonal dengeyi bozarak androjen hormonlarının yükselmesine, hücrelerin daha hızlı büyümesine ve daha çok sebum üretmelerine neden oluyor.
Omega-6 açısından zengin yağlar
Yüksek Omega-6; fast food, bitkisel yağlar, mısır ve düşük Omega-3; balık, ceviz, keten tohumu içeren modern diyetlerdeki bu dengesizlik bedendeki enflamasyonun yükselmesine neden oluyor. Diğer birçok sağlık probleminin temelini oluşturmasının yanı sıra yüksek enflamasyon akne probleminin de ciddileşmesine katkıda bulunuyor.
Muz
Günlük yaşamda en çok tüketilen meyvelerden biri olan muz rafine şeker ve karbonhidratlar gibi yüksek glisemik indekse sahip. İçerdiği mikro besinler sayesinde çok daya yararlı bir gıda olsa da kan şekerini ve insülin dengesini bozabileceği için akne problemi yaşandığı dönemlerde tüketilmemesi öneriliyor.
Cilt bakımı
Ani akne artışı karşısında herkesin ilk dürtüsü cilt bakım ürünlerine saldırmak oluyor. Bu, eğer doğru ve ölçülü olmazsa, akne sorununu çözmek yerine daha ağırlaştırabiliyor. Aşağıdaki fevri kararlardan kaçınmak aknenin iyileşme sürecini daha hızlandıracaktır.
Yeni cilt bakım ürünleri kullanmak
Aknenin hem oluşmasına hem de ağırlaşmasına neden olabilen ortak sıkıntı yeni cilt bakım ürünlerini kullanmak olabiliyor. İlki bazı cilt bakım ürünlerinin cilt sağlığını yükseltmek için ilk adımda purging yani arınma periyoduna sebep olmalarından yaşanıyor.
Öneri: Eğer yakın bir zamanda rutininize retinol, glikolik asit, laktik asit gibi etken maddeler içeren bir ürün eklediyseniz arınma periyodundan geçiyor olabilirsiniz. Bu dönemlerde sabırlı olmanız ve bakım ürününü düzenli olarak kullanmaya devam etmeniz gerekiyor.
Öte yandan ani akne artışından sonra fevri şekilde alınan kurutucu, sert asitler içeren bir sürü cilt bakım ürününü kullanmaya başlamak cildi fazlasıyla kurutup daha çok sebum üretimine, iritasyona yani aknenin ağırlaşmasına, cildin kızarmasına yol açıyor.
Çok sık bölgesel tedavi uygulamak
Yüksek oranda konsantre asitler içeren çoğu akne karşıtı bölgesel tedavi her akla geldiği zaman üst üste uygulanması için yaratılmıyor. Aksine günde 1-2 kere ince bir katman halinde uygulanması gereken bu tarz ürünleri ani akne problemi yaşayınca devamlı olarak kullanmak ters etki yaratıyor. Aknenin üzerini örten cilt kuruyor, kanıyor, enfeksiyon yani akne büyüyor.
Bu gibi dönemsel ve bölgesel tedaviler yerine akneye yatkın cilde sahip kişilerin düzenli olarak akne karşıtı bir bakım rutini uygulamaları gerekiyor. Çünkü akneyi oluştuktan sonra tedavi etmek, engellemekten çok daha zor oluyor.
Öneri: Her gün bakım rutininize salisilik asit, retinol, niasinamid gibi etken maddeler eklemeyi deneyin!
Yüzü fazla yıkamak
Yüzü gereğinden fazla doğal sebumundan ayırmak yağ dengesini sağlamak yerine daha çok sebum üretimine neden oluyor.
Öneri: Cildinizi yüz temizleme jelleri ile yıkamayı sivilce probleminiz ne kadar ağır olursa olsun günde 2 kere daha fazla yapmayın.
Nemlendiriciyi atlamak
Cilt tabakasında su ve yağ farklı iki dokuyu oluştuyor. Yani her cilt, ne kadar yağlı olsa bile susuz kalabiliyor. Nemlendiriciyi atlamak bunun temel nedenin oluşturuyor. Cilt susuzluğu kompanse etmek içinse daha çok sebum üretimini tetikliyor. Ucu akne problemine kadar ilerleyen bu kısır döngüyü kırmanın yolu her gün, günde 2 defa yağ içermeyen bir nemlendiriciyi kullanmak oluyor.
Saç bakım ürünlerini yüze değdirmek
Özellikle yüzün periferinde çıkan aknelerin sebebi saç için kullanılan ve çoğu zaman komedojenik olan bakım ürünleri; saç nemlendiricileri, maskeleri, yağları, leave-in spreyler olabiliyor. Bu gibi ürünleri uygularken yüze değdirmemek veya her duştan sonra yüzü bakım jeli yıkamak önem taşıyor.
Yaşam tarzı
Beslenme ve cilt bakımının yanı sıra akne oluşumuna neden olan, var olan sivilce problemini ağırlaştıran, iyileşme sürecini azaltan aşağıdaki davranış biçimlerinden bilinçli şekilde kaçınmak gerekiyor.
Yanlış kapatıcı kullanmak
Akne problemine aşina kişilerin çoğu makyaj tercihlerini; fondöten, kapatıcı, allık komedojenik olmayan yapılarda; yağsız, mineral veya killi bir yapıda tercih ediyor. Buna rağmen günlük tempo içinde kolaylık sağladığı için tek bir kapatıcı, çoğu zaman göz altı için tasarlanmış bir kapatıcı, cildin her yeri için kullanılıyor. Daha kuru ve ince bir deri olan göz altını kapatmak için yağlı bir yapısı olan bu kapatıcıları akne üzerine uygulamak ters etki yaratabiliyor. Gün içerisinde hem giderek yağlanmasına hem de ağırlaşmasına sebep verebiliyor.
Cep telefonunu temizlememek
Sıkça cilde değdirilen ve üzerinde milyarlarca bakteri taşıyan cep telefonları aknenin oluşmasına veya var olan aknenin enfekte olmasına neden olacak bakteri geçişinden sorumlu olabiliyor. Yüzün özellikle sağ kısmı; yanak ve alında çıkan aknelerin sorumlusu kirli cep telefonları oluyor.
Öneri: Cep telefonunuzu her günün sonunda temiz bir bez ve etil alkol ile silin.
Çarşaf ve havluları yeterince sık değiştirmemek
Özellikle akne problemi yaşandığı dönemlerde aynı havlu ve çarşafı kullanmaya devam etmek iyileşme sürecinin gerilemesine neden olabiliyor.
Öneri: Normal zamanda haftada en az 1 kere değiştirilen yüz havlusu ve yastık çarşafını akne problemi yaşadığınızda sadece kendiniz kullanın ve 3 günde bir değiştirmeye çalışın.
Kirli bere ve şapka takmak
Kışın bere yazınsa devamlı şapka takmaktan dolayı özellikle alın çevresinde akne oluşabiliyor. Yağmurdan kaynaklanan ıslaklık, ter, saçın sürtmesi cildin kapalı kapan bölgesinde gözeneklerin tıkanmasına yani akneye sebep oluyor. Bere ve şapkaları minimum iki giyişten sonra yıkamak kire bağlı gözenek tıkanmasının önüne geçebiliyor.
Uykusuzluk
Cilt dahil olmak üzere tüm bedenin onarıldığı, hücrelerin yenilendiği, bağışıklığın güçlendiği zaman uykudur. Bu nedenle akne problemi yaşarken uykusuz kalmak iyileşme sürecinin gereğinden çok daha uzun sürmesine neden oluyor.
Öneri: Akne problemi yaşadığınız dönemlerde yatağa daha erken gidin!
Susuz kalmak
Cilde nemlendirici sürmemek dışarıdan susuzluğa yol açarken yeterince su içmemek bedensel dehidrasyona yol açıyor. Her ikisinin sonucuda cildin kendini korumak için daha fazla sebum üretmesi yani akneye daha meyilli olması ile bitiyor.
Öneri: Aknenin arttığı dönemlerde günlük su alımınızı 2 litrenin üzerine çıkarın.