YAZAN: BURCU ERBAŞ

Hepimiz uyumadan önce cilt bakımı rutinini eksiksiz şekilde tamamlayıp sabah güzel bir sürprize(!), kocaman bir sivilceye veya mor göz altı torbalarına uyanmışızdır. Sadece bakım rutinleri ile değil beslenme, uyku, stres, hormonal denge ve çevresel faktörler ile şekillen cilt sağlığında maalesef iki artı iki her zaman dört olmuyor. Bütünsel bakış açısı edinmenin her durumda olduğu gibi cilt bakımında da büyük önem taşıdığını fark ettiğimiz bu “alarm” anlarında, hızla müdahale edebileceğimiz birkaç çözüm hala var. Cilt bakım SOS’i verdiğiniz anlarda aniden beliren problemlere hızlı çözümler için rehberimize danışın!


Sorun: Göz altı torbaları

Göz altı torbaları, alt göz kapaklarında bulunan ve yaşın artması ile daha çok belirginleşen yağ çıkıntısından kaynaklanır. Yer çekimi, doğal kollajen üretiminin yavaşlaması, genetik yatkınlık göz altı torbalarının ne kadar baskın görüneceğini etkiler.

Çözüm: Yükseltilmiş yastık + Kafein

Güzellik sektöründeki birçok krem ve işlem göz altı torbalarını geçirebileceğini iddia etse de bu cilt problemi topikal şekilde tedavi edilemez. Bir başka deyişle göz altı kremleri, göz altı torbalarını geçiremez. Bununla beraber bazı etken maddeler ve yaşam tarzı değişiklikleri göz altı torbalarının baskın görüntüsünü hafifletebilir.

Bunlardan ilki aynı etkiyi zihnimiz ve bedeniz üzerinde de uyandıran kafeindir. Göz çevresine uygulandığı zaman bölgede bulunan kan damarlarının daralmasını sağlayarak şişliği azaltır, lenfatik drenaj sistemini harekete geçirir. Ek olarak gece boyunca yükseltilmiş yastıkta uyumak, akşam yemeklerinde bol tuz ve alkol tüketiminden kaçınmak sabah yüzde yaşanan şiş görünümü azaltır. Göz altına soğuk kompress yapmak; kafein serumunu buzdolabında tutmak veya bir buzu hafif şekilde göz altında tutmak süreci hızlandırır.

Sorun: Akne

Akne cildi kaplayan gözeneklerin; ölü deri, cilde uygun olmayan komedojenik bakım ürünleri, makyaj kalıntıları, fazla sebum ile tıkanması sonucu oluşur. Cildin yüzeyinde kırmızı, şiş ve kimi zaman üzeri beyaz enfeksiyonla kaplı bir pürüz olarak görünür. Bununla beraber cildin altında kalan, kırmızı, şiş fakat beyazlığı olmayan, dokunulduğu zaman acıyan kistik akneler de vardır. Bu akneler çoğu zaman hormonal değişimler sonucu görülür. Her iki akne türü de teoride sıkılmaması gerekirken ilk tip dermatologlar tarafından veya doğru yöntemler ev ortamında sıkılabilir. Doğru yapıldığı takdirde iyileşme sürecini beklenenden bir tık daha hızlandırırken yanlış teknik kalıcı iz kalmasına sebep olabilir. İkinci tip akneler; kistik akneler ise asla sıkılmaması, sıkıldıkları zaman kesinlikle geride iz bırakacak türde sivilcelerdir.

Çözüm: Soğuk kompres + Bölgesel tedavi

Sivilceyi bir gece içerisinde iyileştirmek pek mümkün olmasa da birkaç yöntem aknenin en kaçınılan kırmızı, kızgın ve şiş görünümü dindirmeye yardımcı olabilir. Bunlardan ilki akne üzerine soğuk kompres yapmaktır. Özellikle kistik akneler gibi inflamasyonu yüksek; kırmızı, şiş ve dokunulduğunda sızlayan aknelerin üzerine havluya sarılı bir buz koymak, burkulan bileğin şişliğini aldığı gibi aknenin de inflamasyonunu azaltacaktır.

Daha sonraki etap aknenin bölgesel olarak yoğun tedavi görmesidir. Cildi derinlemesine temizledikten sonra kompakt tedavileri tüm yüz yerine sorunlu bölgeye uygulamak, cildin gereğinden fazla kurumasına ve farklı cilt problemlerine yol açmasına engel olacaktır. Aknenin üzerine yapıştırılan bölgesel tedavi stickerları hızlı bir çözüm oluştururken aynı tarz formüller evde var olan etken maddeler ile de hazırlanabilir. Örneğin; ilk tip akne için bölgesel salisilik asit, çay ağacı yağı önerilirken kistik akneler için hidrokortizon krem, benzoil peroksit uygulaması daha efektif sonuçlar verir. Daha sonra gözenek tıkamayan bir nemlendirici ve eğer sabah ise güneş kremi sırasıyla uygulanmalıdır.

Öte yandan akneye neden olan gizli faktörlerin; kirli bir yastık kılıfı, devamlı yüze götürülen eller, ağır yağlar içeren saç bakım ürünleri, telefonu yanağa değdirerek konuşmak, yeterince sık değiştirilmemiş yüz havlusu, ağır yağlı bir el kremi sürüp uyumak sivilce oluşumuna sebep olabilir.

Sorun: İnce çizgiler

Oldukça genç yaşlarda bile kişilerin cilt problemleri listesine girebilen ince çizgiler düşünülenin aksine ne genetik ne de yaştan dolayı belirir. Cildin nemini ve suyunu kaybetmesi, kuraklaşan toprak gibi çatlamasına ve aslında doğal olan çizgilerin belirginleşmesine sebep olur.

Çözüm: Yoğun nemlendirme

Daha çok alın, göz ve dudak çevresinde belirginleşen ince çizgileri kısa süre içerisinde geçirmenin en iyi yolu cilde suyunu ve nemini geri kazandırmaktan geçer. Bunun ilki cilde suyunu hapsetmesini sağlayacak bir tür etken madde; hyalüronik asit veya doğal yağlar uygulamak daha sonra iyi bir yüz nemlendiricisi ile nemi hapsetmektir. İkinci yol ise kaybolan suyu beslenme yolu ile bedene, dolaylı yoldan da cilde geri vermektir. Bunun için günde en az 2 litre su içmeye dikkat etmek ve kafeinli, alkollü içeceklerin bedeni dehidrasyona sürüklediklerini unutmamak gerekir.

Sorun: Egzamanın alevlenmesi

Egzama cilt üzerinde inflamasyonun artmasına bağlı olarak yaşanan her tür rahatsızlığa verilen genel bir addır. Kronik olarak yaşanan kızarıklık, döküntü, kaşıntı, kuruluk egzama olarak değerlendirilir. Bazı dönemler egzama hafif seyreder, hayatı etkilemezken bazı dönemler alevlenerek ciddi bir probleme dönüşebilir. Bu zamanlarda hayat tarzında nelerin değiştiğine dikkat etmek ve olası tetikleyicilerden uzak durmak önem taşır.

Çözüm: Steroid/ Hidrokortizon krem + Beslenme

Aniden ağırlaşan bölgesel egzamalar karşısında en etkili tedavi çoğu eczanede reçetesiz bulunabilen antibiyotik, steroid veya hidrokortizol kremleri bir uzman veya kullanım talimatlarına göre bölge üzerine uygulamaktır. Bu etken maddeler artan inflamasyonun azalmasına yardımcı olur. Bununla beraber egzamayı öfkelendirebilen; acı yiyecekler, sıcak gıdalar, gluten, aşırı soğuk ve kuru havalar, besin alerjilerinden uzak durmak da inflamasyonu azaltır.

Sorun: Cilt yanması

Yanlış etken madde eşleşmeleri, çok fazla peeling yapmak, cilde haşin davranmak cildin yanmasına, soyulmasına, tahriş olmasına sebep olabilir. Cilt normalden daha hassas, kızarmaya ve soyulmaya daha yatkın davranabilir.

Çözüm: Bakım rutinini sadeleştirmek

Böyle durumlarda ilk adım cildi tahriş edebilecek her tür etken maddeyi; kimyasal, fiziksel peelingleri, yeni kullanılmaya başlanmış cilt bakım ürünlerini, yüz cihazlarını kullanma kesmektir. Rutinde geriye sadece hafif bir temizleyici, iyi bir nemlendirici ve güneş kremi bırakılmalıdır. Buna ek olarak tahriş olan bölgelere Vaselin uygulamak da iyileşme sürecini hızlandırır.

Sorun: Kızarıklık

Özellikle kış aylarında ciltte aşırı kızarıklık veya bölgesel; yanaklar ve burunda kızarma yaşanabilir. Bu birçok sebepten; soğuk, kuru hava, sert rüzgarlar, alerjiler, aşırı sıcak ve uzun duşlar, alkol ve stresten kaynaklanabilir.

Çözüm: Yulaf, bal veya Aloe Vera

Kızarıklık karşısında yapılacak ilk iş cildi rahatlatmaktır. Bunun için de içerisinde anti-enflamatuvar bileşenler bulunduran içerikler; yulaf, bal ve Aloe Vera kullanılabilir. Bu içerikler cildi rahatlatırken iyileştirmeye ve cilt bariyerini güçlendirmeye de fayda sağlar. Aynı zamanda cildi nemlendirirler. Evde hali hazırda var olan yulafı, balı ve yoğurt, avokado, yumurta gibi tutucu bir besini karıştırarak kendi cilt maskenizi yaratabilirsiniz.

Sorun: Aşırı kuru, tahriş olmuş cilt

Sertleşen hava koşulları, çevresel kirlilik, stres ve azalan nem, bakım rutinini kışa adapte etmemek kendini cilt üzerinde aşırı kuruluk ve buna bağlı olarak yaşanan soyulma, tahriş hatta kanamalar ile gösterebilir. Bunu önlemek cildi nemlendirmek kadar kurumasına sebep olan gizli faktörlerden korumaktan geçer.

Çözüm: Kaybolan neme dikkat

Aşırı sıcak ve uzun alınan duşlar, evin içerisindeki havanın kuruluğu cildin tahriş olmasına sebep olabilir. Duş ısısını ılık, süresini ise maksimum 5 dakikada tutmak, bulunulan ortamlara havayı nemlendiren bir cihaz yerleştirmek, yazın kullanılan su bazlı nemlendiricileri kremler, köpük temizleyicileri yağ bazlı alternatifleri ile değiştirmek cildin aşırı kurumasını önler. İçerisinde Shea yağı, gliserin, jojoba yağı, seramid, hyalüronik asit, ürik asit, vazelin ve laktik asit bulunduran bakım ürünleri nemlendirmeyi önceliklendiren ürünlerdir.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP