YAZAN: UZMAN PSİKOLOG ELİF PEKSEVİM

Çok tanıdık bir kısır döngüyle başlayalım. Diyete başladım, birkaç hafta içinde kilo vermeye başladım ve çok mutluyum. Daha sonra bir gün patronumla çok kötü kavga ettim. Eve giderken kendime bir pizza söyledim ve sinirimi çıkarmak için önüme ne gelirse yemeye başladım. Ve evet, diyetimden vazgeçmek için bir bahane bulmuştum. Bunu bile beceremediğim için kendimi yenik ve yetersiz hissettim. O anda emin oldum ki ben asla kilo veremeyeceğim, bu yüzden tümüyle diyetimden vazgeçiyorum. Bunun sonunda da verdiğim kiloları teker teker almaya başlıyorum. Hepimizin zaman zaman karşılaştığı büyük bir sorundur diyete başlamak ve daha da önemlisi diyetimizi uzun süre, kalıcı bir şekilde devam ettirebilmek. Çünkü bizi baltalayan düşüncelerle nasıl savaşacağımızı bilmiyoruz.


İlginizi çekebilir: Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Hayata Katılmanın Yolları

Beck Diyet Çözümü nedir?

Beck Diyet Çözümü, kilo vermek isteyen ve bunu devam ettirmeyi hedefleyen kişiler için Dr. Judith Beck tarafından geliştirilmiş ve bilişsel terapi yöntemlerinin uygulandığı bir programdır.

Diğer diyet programlarından en büyük farkı, kişinin diyet ile ilgili geliştirdiği çarpık düşüncelerini değiştirmek ve davranış biçimini kalıcı bir şekilde devam ettirebilmesini sağlamak için kişiye motive edici yöntemler göstermesidir.

Bilişsel terapi yöntemleri, düşüncelerimizi daha esnek bir hale getirmeyi hedefler ve bunun sonunda daha gerçekçi olan düşüncelerimiz daha işlevsel davranışlarla sonuçlanır.

Beck Diyet Çözümü, kilo vermek isteyen ve bunu devam ettirmeyi hedefleyen kişilerin hem düşünce yapısını hem de davranış biçimini değiştirmeye yönelik özgün ve adım adım takip edebilecekleri bir program sunar.  

Buradan da anlayacağımız üzere, Beck Diyet Çözümü yiyecek planlaması yapan bir diyet programı değil, psikolojik bir tedavi yöntemidir. Uygun yiyecekleri seçmek ve sağlıklı yeme alışkanlığını sürdürmek adına düşünce yapınızda büyük ve kalıcı değişimlere yardımcı olmayı hedefleyen bir programdır. Yani, diyetinizi sabote eden düşüncelerinize karşı ikna edici bir şekilde yanıt vermeyi öğretir.

Diyetlerin başarısızlığa uğrama nedenleri

Dr. Judith Beck’in yapmış olduğu araştırmalarından ve binlerce kilo vermekte zorlanan danışanıyla çalışmalarından çıkardığı en önemli sonuç, kilo vermekte ve bunu sürdürmekte güçlük çeken kişiler ile hayatları boyunca zayıf kalmayı başarmış insanların arasında kilo vermek ve diyet yapmak ile ilgili farklı düşünceler ve inançların barınmasıdır.

Diyete başlamış fakat sonradan bunu uzun vadeli bir alışkanlığa dönüştürememiş kişilerin ortak düşüncelerini Dr. Judith Beck şöyle sıralıyor:

1. Yeme isteği ile açlığı birbirine karıştırmak

Kilo vermeye çabalayan pek çok kişi tokken bile aç olduğunu düşünür ve gerçek açlık ile duygusal açlığı ayırt edemez. Bu ayrımı doğru şekilde yapabilirseniz tetikleyen duygular ile gerçek açlığı ayırt edebilir ve yeme davranışınız hakkında daha düzgün kararlar alabilirsiniz.

Öncelikle bu ayrımı kısaca bir anımsayalım.

Açlık midede boşluk hissi yaratan ve genelde midede guruldamayla birlikte gelen bir histir. Şiddetli arzu ise belli bir yiyecek için karşı konulmaz bir istektir. Bu durum genellikle duygusal tetikleyicilerden sonra gelen gerginlik gibi, ağzınızda, boğazınızda ve bedeninizde oluşan sevimsiz bir istekle ortaya çıkar.

Doğal olarak zayıf olan kişiler, gerçek açlık ile duygusal açlık arasındaki farkı kolaylıkla ayırt edebilirler. Kilo problemli olmayan bir insan gibi düşünmek için öncelikle bu ayrımı anlamamız ve fark etmemiz gerekir.

Bunu yapmak için midenizin açken ve tokken nasıl hissettiğine dikkat edin ve böyle bir deneyi gerçekleştirmek için özellikle aç kalıp, gerçek açlığın neye benzediğini gözlemleyin.

Açlığa ve belirli bir yiyeceği şiddetle arzulamaya karşı direnme gücünüzü arttırmak için, açlık ile yeme isteği arasındaki farkı öğrenmeniz Beck Diyet çözümü yönteminin en temel amaçlarından biridir. Böylece hemen yemeniz gerektiğini söyleyen ve beyninizde sizi ikna etmeye çalışan sese karşı daha etkin yanıt vermeyi öğreneceksiniz.

İlginizi çekebilir: Yeme Farkındalığı: Açlık ve Endişe Arasındaki Fark

2. Kendini yemek yiyerek yatıştırma

Zayıf kişiler üzgün oldukları zaman kendileri teselli etmek adına veya dikkatlerini başka yöne çekmek için yemeği bir araç olarak kullanmazlar. Bu genelde onların aklından bile geçmez.

Öte yandan kilo verme ve sürdürme konusunda zorlanan kişiler moralleri bozuk olduğunda ya da sıkıldıkları zaman stresle baş etmek adına yemeği kullanırlar çünkü yemeğin onları olumsuz duygulardan uzaklaştırdığını ve sakinleştirdiğini düşünürler. Buradaki sorun, bu hazzın ve iyi hissetme halinin çok kısa süreli olmasıdır.

Yapılan araştırmalara göre, yemek bittiği an kişiler diyetlerini bozduğu için kendilerini kötü hissetmeye, çaresiz hissetmeye başlarlar, özgüvenleri düşer ve sonuç olarak kendilerini başlangıçta olduğundan daha da kötü hissederler.

Beck Diyet çözümünün bu anlamdaki en temel amaçlarından biri de kişilerin yiyerek kendilerini yatıştırmalarından ziyade onlara başka yöntemler öğretmesidir. Baltalayan düşüncelere karşı koyma yöntemlerine ve en başında olumsuz duygulara kapılmanıza yol açan soruna çözüm bulmanıza yardımcı olur.

3. Yemek yemenin otomatik bir davranış olduğunu düşünüp kendini rahatlatma

Birçok kişinin düşündüğünün aksine yemek yemek otomatik bir eylem değildir.  Yemek yemeden önce onunla ilgili önceden oluşturduğunuz düşünceleri fark etmeye başlarsanız, tetikleyicilere sağlıklı tepkiler vermeye başlayacaksınız ve diyetiniz tetikleyicilerin değil sizin kontrolünüz altında ilerlemeye devam edecek.

Unutmayın, her yememeniz gereken bir yiyeceği yediğiniz zaman, daha sonraki dönemler için karşı koyma eğiliminizi zayıflatırsınız. Aynı şekilde, her seferinde iradenize yenik düştüğünüzde bir sonraki sefer için yenik düşme eğiliminizi güçlendirmiş olursunuz. İşe hangi kası güçlendirmek istediğinize karar vererek başlayın.

Her sevdiğiniz bir yiyeceği yemekten vazgeçtiğinizde kendinizi olumlu yönde yüreklendirin. Kahretsin, keşke şu çöreklerden yiyebilseydim demek yerine çöreklerden yemeyerek çok harika bir şey yaptım diyerek kendinizle gurur duymanın tadını çıkarın. Böylece karşı koyma kasını güçlendirirken, yenik düşme kasının da zayıflamasını sağlamış oldunuz.

Başarılı bir şekilde diyet yapmak için öncelikle yapılması gereken şey, baltalayıcı düşüncelerinizi tetikleyip sizi sağlıksız bir şekilde yemeye iten nedenleri saptayabilmek ve düşünce biçiminizi değiştirmek. Bunu farkındalıkla yapmaya başladıktan sonra, kilo vermenin ve bunu kalıcı bir hale getirmenin o kadar da zor olmadığını göreceksiniz.

Beck Diyet Çözümü kilo vermeyi sürdüremeden, bir diyetten diğerine geçen ve bunu kalıcı bir şekilde hayatında gerçekleştirmek isteyen insanlar için oluşturulmuştur bir programdır.

Şunu söylemekte büyük bir önem var ki yeme bozukluğu olan kişiler için hazırlanmış bir program değildir. Yeme bozukluğu olan kişilerin profesyonel yardım alması şarttır.

Örneğin, ideal kilonuzun çok altındaysanız, sık sık yiyecek kısıtlamalarında bulunuyorsanız, sıklıkla kendinizi kaybedercesine yiyip daha sonra çıkarmak için kendinizi zorluyorsanız, kilonuzu kontrol etmek adına aşırı ve takıntı haline gelmiş bir şekilde spor yapıyorsanız, yaşamınızda diyet yapma, görüntünüz ve kilo verme konusu diğer her şeyden daha önemli bir noktaya geldiyse uzmanlardan yardım almanızı öneriyorum.

Bu programı Judith Beck’in hem kendisinden dinleme fırsatı bulmuş hem de kitabından faydalanarak hayatına katmış biri olarak Beck Diyet Çözümü kitabını referans alarak işe başlamanızı öneriyorum. Unutmayalım ki olayların kendisi değil onlara bakış açımız ve olanları yorumlayışımız bizi farklı kılar. Diyetle olan ilişkimiz de bunlardan biri.

İlginizi çekebilir: Mükemmeliyetçilik Bizi “Mükemmele” Götürür Mü?





BLOOM SHOP