Parlak cilt makyajları popüler oladursun, yağlı ciltten şikayetçi kişiler için parlama hiçbir zaman arzulanan bir görünüm olmamıştır. Özellikle yaz aylarında alın, burun, çevresi ve çenede yaşanan parlama aslında cildin fazla sebum üretmesinden kaynaklanıyor. Cilt yağlanması olarak bilinen bu durum cildin sağlıklı işleyişinin bir parçası olsa da fazlası doğru bakım rutinleri ile kontrol altına alınabiliyor. Sizin için cilt yağlanması karşıtı tüm bakım önerilerini derledik!
Cilt yağlanması neden olur?
Eğer gün içerisinde yüzünüzdeki yağı matlaştıran bir kağıtla veya pudra ile azaltma ihtiyacı duyuyorsanız yağlı bir cilde sahip olabilirsiniz. Özellikle burun, alın ve çene bölgesinden oluşan T-bölgesinde fazla sebum, akne, siyah nokta problemi yaşayan kişilerin cilt tipi yağlı veya karma olarak sınıflandırılıyor. Eğer bu şikayetler yüzün genelinde görülüyorsa yağlı cilt; sadece T-bölgesinde deneyimleniyorsa karma cilt deniliyor.
Yaz aylarında cilt yağlanması neden artar?
Bunun ötesinde her tip cilt sıcaklık, nem dengesi, hava kirliliği, UV ışınları, yediğimiz besinler, uyku kalitesi gibi çevresel etmenlerden etkilenerek değişim gösterebiliyor. Örneğin enflamasyon artışına sebep olan kronik stres ve yanlış beslenme akne problemine, nemin düşük olduğu bir hava ise kuruma ve soyulmalara neden olabiliyor. Cilt yağlanmasındaki artış da sıcaklık ve nem artışı sonucu yaşanıyor.
Yazın artan sıcaklık ve nem dengesi ter bezlerinin daha çok çalışmasına neden oluyor. Bedenin optimal sıcaklığını koruma yöntemi olan terleme, buharlaşma yolu ile cildi soğutmaya başlıyor. Nitekim eğer bu buharlaşma çok hızlı yaşanırsa cildin soğumak için yeterli zamanı olmuyor. Burada da devreye cilt yağı yani sebum giriyor. Ter bezlerindeki aktivite artışı yağ bezlerini daha fazla sebum üretmeye itiyor. Oluşan sebum da terleme ile su buharlaşması sürecini yavaşlatarak bedene soğuma zamanı tanıyor.
Cilt yağlanması nasıl geçer?
Yağlanma her ne kadar cildin kendini koruma mekanizmasının bir parçası olsa da çoğu zaman arzulanan bir görünüm yaratmıyor. Bunun da ötesinde kontrol altına alınmayan fazla yağ üretimi akne, siyah ve beyaz gözenekler gibi başka cilt problemlerine yol açabiliyor. Cilt yağlanmasını hafifletmenin en iyi yolu da cildi aşırı kurutmadan -bu da yağlamasına yol açıyor!- fazla sebumu dengelemek ve cilt bariyerini güçlendirmek oluyor. Aşağıdaki bakım önerileri T-bölgesindeki yağlanmayı kontrol altına almaya yardım ediyor.
1. Doğru cilt temizliği
Yaz aylarında her cilt tipi daha iyi temizlenmeye ihtiyaç duyuyor. Artan nem, ter, hava kirliliği kendini cildin üzerinde de gösteriyor. Bu nedenle kışın kullandığımızdan daha kuvvetli yağ veya kremsi formda olmayan bir temizleyici jelini yaz bakım rutinine dahil etmek gerekebiliyor. Aynı zamanda temizleme aşamasını sadece geceleri uyguluyorsak sabahları da yüzümüzü jel ile yıkamak cildin sebum üretimini kontrol altına almaya yardımcı oluyor. Kullandığımız temizleme jelinin içerisinde antibakteriyel ve antienflamatuar özellikler taşıyan yeşil çay ağacı yağına veya AHA + BHA asitlerine yer vermek cildi akne ve gözenek tıkanması karşısında da destekliyor. Bunun aksine içerisinde alkol, sodyum lauret sülfat bulunan temizleyicilerden kaçınmak gerekiyor çünkü bu bileşenler ciltteki sağlıklı yağın da arınmasına ve nem bariyerinin bozulmasına yol açıyor.
2. Yağlandırmayan güneş kremi
Doğru formüller seçilmezse güneş kremleri özellikle yazın alevlenen cilt problemlerine neden olabiliyor. Cilt yağlanması yaşayanların içerisinde yağ bulunmayan, hafif formülasyonlu, komedojenik olmayan güneş kremleri seçmemesi bu nedenle büyük önem taşıyor. İçerik listesinde çinko bulunduran mineralli güneş kremleri hem daha çevre dostu bir tercih yaratırken hem de cilt sağlığını destekleyen çinko elementi sayesinde fazla sebum üretiminin engellenmesine yardımcı oluyor.
3. AHA + BHA asitleri
Sırasıyla AHA + BHA asitleri arasında yer alan glikolik asit ve salisilik asit yağ kontrolünde en etkili etken maddeler olarak biliniyor. Her ikisi de cildin en alt katmanlarına kadar penetre ederek ölü derilerden kurtulmaya, fazla sebumu ve tıkalı gözenekleri ciltten uzaklaştırmaya yardımcı oluyor. Aynı zamanda cildin yağ ve nem dengesinin kurulmasına yardım ederek uzun vadede sebum üretiminin kontrol altına alınmasını sağlıyor. Aynı zamanda her iki asit de cildi güneşe karşı normalden daha hassas hale getirmiyor!
4. Hafif yapılı nemlendirici
Yağlanma problemi yaşayan herkesin yaptığı en yaygın ve büyük hata nemlendirici kullanmamak oluyor. Aksine ihtiyaç duyduğu neme sahip olmayan bir cilt kendi kendini nemlendirebilmek için fazla sebum üretmeye yatkın oluyor. Bu ekstra sebum üretimini önlemenin en iyi yolu da yaz-kış cilt tipimize uygun bir nemlendirici kullanmaktan geçiyor.
Yaz aylarında da en iyi nemlendirici seçimi içerisinde hyalüronik asit, skualen, niansinamid gibi etken maddeler içeren, su bazlı ve/veya jel formülasyonuna sahip kremlerden yana oluyor.
5. Makyaj malzemelerine dikkat
Fazla yağlanmayı önlemek için kullandığımız makyaj malzemeleri sorunu çözmek yerine yağlanma problemine katkıda bulunabiliyor. İçerisinde silikon ve mineral yağı içeren makyaj malzemeleri komedojenik olarak tanımlanıyor yani gözenekleri tıkayabiliyor. Bu da cildin “kusmasına” yani fazla sebum, akne, siyah nokta gibi problemler yaşamasına neden oluyor. Mineral yağ veya silikon içeren ürünler yerine yağsız, su bazlı, mümkünse doğal içerikli makyaj malzemeleri tercih etmek cilt güzelliği kadar sağlığının da korunmasına destek oluyor.