Cinsellik hayatın en doğal ve keyifli kısımlarından biriyken, birçoğumuz bu konu gündeme geldiği zaman bile istemeden rahatsızlık hissi duyuyoruz. İçimizde bir anda beliren bu utanç hissi aslında doğduğumuz andan itibaren çevremiz tarafından şekillendirilen toplumsal bir olgu. Ailelerimiz, bulunduğumuz topluluklar, eğitim sistemleri, dinler kısacası bütün kültürümüz cinsellik hakkında ne düşündüğümüzü ve dolayısıyla ne hissettiğimizi etkiliyor. Peki bu düşünce ve hisler hayatımıza nasıl yansıyor? Cinsel utanç denilince neden bahsedildiğini bilmek, kişinin kendini tanımasında ve hayatından negatif duyguları uzaklaştırmasında en önemli adımı oluşturuyor. 

Cinsel utanç nedir?

Utanç duygusu sosyal bir duygu olarak sınıflandırılır. Bu da bir nedenden ötürü utanç duymanın doğal olarak hissedilmediği ve sosyal etkenlerden ötürü öğrenildiği anlamına geliyor. Toplumsal normlar, kurallar kısacası kültür “iyi”nin ve “kötü”nün ne olduğunu ayırarak bir kişinin nelerden utanç duyması gerektiğini belirler. 

İçinde yaşadığımız kültür cinselliğin, insan bedeninin, cinsel organlarımızın hatta fiziksel samimiyetin kötü, konuşulmaması gereken bir tabu olduğuna inanıyorsa, dış faktörlerin kişiyi cinselliğe dair negatif hisler beslemeye iteceği bir gerçektir. Yapılan bir araştırma bu duruma örnek olarak Doğu Asya’da yaşayan kadınların, Batı’da yaşayan kadınlardan çok daha düşük cinsel arzu gösterdiğini söylüyor.

Doğduğumuz andan itibaren çevremizden cinselliğe dair aldığımız negatif mesajlar, ister direkt isterse dolaylı yoldan olsun, birikerek içselleştirilmiş cinsel utancı doğuruyor. Utancımız cinselliğe karşı rahatsızlık, endişe, korku, yargılama, tiksinme hatta nefret ve şiddet hissine dönüşerek, sağlığı ve sosyal hayatı ciddi derecede tehdit edebiliyor. İçimizde hissettiğimiz bu duygular ise normal hisler olarak kabul edilip fark edilmiyor, konuşulmuyor ve çözülemiyor. 

Hangi nedenlerden ötürü cinsel utanç duyulabilir?

1. Bedene veya cinsel organlara bağlı cinsel utanç

Toplumda yeterince konuşulmayan hatta mümkün olduğunca saklanan insan bedenleri ve cinsel organları bir “bilinmeyen” haline çevriliyor. Bilinmeme durumu da kişinin gerçekçi olmayan dış faktörlerden etkilenerek, kendini sürekli bir karşılaştırma haline sokmasına ve bedeninin veya cinsel organlarının “anormal”, “çirkin”, “işe yaramaz” olduğuna inandırmasına sebep oluyor. Bu durum da beraberinde kendini mümkün olduğunca saklama ve geri çekme tepkisini getiriyor.

2. Katı cinsiyet kuralları ve cinsellik hakkında kabul edilen normlar

Kadınlara ve erkeklere doğdukları andan itibaren yüklenen cinsiyet rolleri, davranışları hatta duyguları, ayrıca kimlere karşı cinsel çekim hissetmeleri gerektiğinin keskin olarak belirlenmesi yetişkinlik döneminde “normalin dışı” olarak kabul edilen durumlar yaşandığında yoğun utanca sebep oluyor. Kadınların cinsellikten zaten hoşlanmamaları gerektiği, aynı cinsiyet arasında ilişkinin bir sapkınlık olarak kabul edilmesi bu tarz negatif tetikleyicilere örnek olarak verilebilir. 

3. Cinsellik hakkında negatif deneyimler, travmalar ve öğrenilenler

Kişinin kendi hayatından veya onu büyüten kişinin kötü deneyimlerinden yola çıkarak cinsellik hakkında kötü duygular beslemesi cinsel utanca yol açıyor. Bu duruma cinsel travma geçmişi, çocukluk sırasında hamilelik, cinsel hastalıklar, cinsel saldırı tarafından korkutularak büyütülme örnek olarak verilebilir. 

İlginizi çekebilir: Klinik Psikolog Nazlı Kocabaşa ile Cinsel Travmadan İyileşebilmek

Cinsel utanç yaşadığımı nasıl anlarım

1. Özgüvensizlik hissi

Cinsel utanç kişinin ilk olarak kendi bedeninden uzaklaşmasına hatta tüm bağını koparmasına neden olur. Kişi, cinsel yakınlaşma sırasında veya sonucunda yoğun bir şekilde kendini yargılar. Bu durum kendinden tiksinmeye kadar ilerleyebilir. Çoğunlukla kişinin kendini cinsellikten uzaklaştırmasının nedeni kendini olduğu gibi kabul edip, sevmemesinden kaynaklanır.

İlginizi çekebilir: Cinsel Özgüven Kazanmanın Yolları

2. Fiziksel belirtiler

Cinsel olarak yakınlaşılan partnerin yanında sürekli kollarını kavuşturma, dişini veya ellerini sıkma, göz kontağından kaçınma cinsel utancın göstergeleri olabilir. Bu durum kendini seks sırasında herhangi bir ses çıkaramama gibi de gösterebilir. 

3. Zevk alamama veya cinsel işlev bozukluğu 

Cinsel enerji bedende rahatça dolandığı zaman fizyolojik bir boşalma tepkisi alınabilir. Eğer bedende utanç baskınlık gösteriyorsa bu enerji tıkanır ve cinsel uyarılma, istek veya orgazm gerçekleşemez. Bu durumun bir diğer faktörü de partnerle seks hakkında rahatça konuşulamamasıdır.

4. Samimiyetten korkma, ikili ilişki kurmaktan kaçma

Utanç duygusu sadece cinsellik konusunda değil, ikili ilişkiler kurma konusunda da kişiyi sınırlandırabilir. Kendini korumak adına konulan limitler, örülen duvarlar veya cinsel yakınlaşmadan kaçma güven duyma hissini ve samimiyeti engeller. 

Yaşadığım cinsel utancı nasıl aşabilirim? 

Cinsel utancı yenmenin ilk adımı negatif duyguları ve bu duyguların kaynağını fark etmekten geçer. Kötü tetikleyiciler kişinin aile bireyleri, arkadaşları, medya kanalları gibi birçok kaynaktan gelebilir. Artan farkındalıkla bu kaynakları hayattan çıkarmak, gerekli sınırları çizmek ve iyileşmek için güvenli bir alan yaratmak gerekir. Cinsel utancı neredeyse her insanın yaşadığı bir durum olarak kabul etmek, cinsel utanç duymaktan utanmamak ve gerekli adımları atmak iyileşmeyi getirir.

Cinsel utancı aşabilmek

Cinsel utancı yenmek zevk alma ile başlar. Daha önceden yaşanamamış veya uzun süredir hissedilemeyen duyguların, arzunun hatta orgazmın tekrardan hissedilmeye başlaması cinsel utancın geçtiğine işaret edebilir. Aynı zamanda artan özgüven, kendini beğenme, cinsel yönelimini keşfetme, sesini bulma ve cinsellik hakkında pozitif duygular hissetmeye başlama cinsellik hakkında tüm kötü duyguların aşılması ile kazanılabilir. 

İlginizi çekebilir: Tantrik Orgazm: Bir Partneriniz Olması Şart Değil!




Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP