Şehir hayatı, iş stresi ve mevsim geçişleri gibi yaşamımızda var olan konular, bazı zamanlar bedenimizde ve zihnimizde birtakım semptomların oluşmasına yol açabilirler. Egzamalar, baş ağrıları, PMS sendromu (regl öncesi sendrom) ve benzeri sorunları detoks organları olarak görev yapan karaciğer ve bağırsaklarımız yoluyla ortadan kaldırabiliriz. Bundan dolayı, detoksu sadece kilo vermek için değil aynı zamanda sağlıklı bir yaşam sürmek için de uygulamak gerekli.
Bütünsel tıp uzmanı ve yazarı Frank Lipman, gıdaların şifalı güçleri üzerine derinlemesine çalışmalar yapmış ve bu alanda önemli bulgulara sahip olmuştur. Lipman, birtakım semptomlara sahip olan hastalarının, detoksa ihtiyacının olduğu ve detoks sayesinde sağlıklarına kavuşabileceklerini söylüyor. Eğer siz de bu semptomlardan muzdaripseniz, sizin için de detoks zamanı gelmiş olabilir!
1. Uyku problemleri
Yediğimiz ve içtiğimiz birçok maddede uyku inhibitörleri bulunuyor. Alkol veya kafein gibi içecekler veya duyarlı olduğumuz farklı besinler uyku döngümüzü etkileyebilir, uykuya dalmamızı engelleyebilir ve derin uykunun önüne geçebilir. Lipman’ın araştırmalarına göre detoks yaparak bu hassasiyetlerimizin farkına varabiliriz.
İlgili konu önerimiz: Uyku Rehberi: 8 Tüyo ile Daha İyi Uyuyun
2. Konsantrasyon sorunları ve zihinsel bulanıklık
Gıda alerjileri kendini farklı şekilde belli edebilir. Zihinsel bulanıklık ve çeşitli konsantrasyon sorunları, alkol, kafein, gluten, rafine karbonhidrat ya da başka besinlere karşı vücudunuzda gelişen bir alerjinin sonucu olabilir.
İlgili konu önerimiz: Dikkat Eksikliğini Gidermek İçin Hayatımıza Dahil Etmemiz ve Çıkarmamız Gerekenler
3. Nefes kokusu
Eğer nefesinizin kötü koktuğunu hissediyorsanız, bu disbiyozun belirtisi olabilir. İyi ve kötü bakteriler (maya ve candida) arasındaki denge bozulmuşsa bu da nefes kokusuyla kendini belli edebilir. Detoks yaparak bağırsak florasındaki dengeyi yeniden sağlamanız mümkün.
İlgili konu önerimiz: Probiyotik İçecekte Yeni Trend: Jun Çayı
4. Cilt renginde koyulaşma, matlaşma, sivilce ve morluklar
Unutmayın ki yediklerimiz cildimize de yansır. İşlenmiş gıdalara, süt ürünlerine ve şekere beslenmenizde yoğun bir şekilde yer veriyorsanız, cildinizde parlaklık kaybı ve sivilce gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Örneğin aknelerin en büyük sebebi şekerdir.
İlgili konu önerimiz: Kusursuz Bir Cilt İçin Neleri Tüketmeli ve Nelerden Uzak Durmalıyız?
5. Nedeni bilinmeyen ağrılar
Standart Amerikan diyeti vücutta eklem ağrısı şeklinde ortaya çıkabilen iltihaba neden olabilir. Rafine un ve şeker bu iltihabı tetikler. Hayatınızdan bu gıdaları çıkarak ağrıları azaltabilirsiniz.
6. Kronik sinüzit tıkanıklığı
Süt ürünleri gibi bazı gıdalar sinüziti tetiklese de farklı gıdalar da sinüzit iltihabına neden olabilir. Lipman’a göre, size iyi gelmeyen bu gıdaları tespit ederek kronik sinüzitten kurtulabilirsiniz.
İlgili konu önerimiz: Sonbahara Taze Bir Başlangıç: Fiziksel Detoks
7. Kontrol edilemeyen PMS sendromu (regl öncesi sendrom)
Baş ağrısı, duygusal hassasiyet, sinirlilik ve gerginlik, karın ve bel ağrısı gibi şikayetler regl dönemi öncesinde ortaya çıkan sendromlar arasında yer alıyor. Eğer siz de bu semptomlara sahipseniz muhtemelen şeker, beyaz un ve işlem görmüş gıdaları çokça tüketiyorsunuz. Bu gıdalardan arınmış bir beslenme planı uygulayamıyorsanız, hormonlarınız da kontrolden çıkabilir.
8. Kahve, şarap, peynir ve çikolata gibi gıdalara bağımlılık
Dengeli beslenmek isterken bir yandan da çikolata, peynir, şarap ve kahve gibi yiyecek ve içecekleri daha fazla tüketmeyi arzu ediyorsanız bu da dengenizi bozabilir.
9. Sinirlilik ve yorgunluk
Kendinizi yorgun, sinirli ya da enerjisi tükenmiş hissediyorsanız bu muhtemelen yediklerinizden ya da beslenme zamanlamanızın yanlışlığından kaynaklanıyor. Eğer gün boyu işlenmiş ve rafine edilmiş gıdalar tüketiyorsanız yakınlarınızın size tahammül etmesi biraz zorlaşabilir.
İlgili konu önerimiz: 8 Yoga Pozu ile Enerjinizi Yükseltin
10. Sürekli hastalanmak, soğuk algınlığına yakalanmak
Bağışıklık sistemimizin yaklaşık yüzde 70’i bağırsaklarımızla ilgili olduğu için yakalanacağız grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklar bağırsak floranızı da etkiler. Bu da detoks gereksinimi anlamına geliyor.
İlgili konu önerimiz: Probiyotik İçecekte Yeni Trend: Jun Çayı
İyi bir detoks, bedensel ayarlarınızı sıfırlamanızın yanı sıra vücudunuzun dinlenmesine ve aşırı yüklerden uzaklaşmasına da yardımcı olur. Bir süre sonra bedeniniz yalnızca gerçekten ihtiyacı olan gıdaları istemeye başlar. Sindirim sisteminizi dinlendirerek, işlenmiş ve rafine edilmiş gıdalardan uzak durarak vücudunuzu toksinlerden arındırırsınız. Bu nedenle vücudunuzdan gelen sinyallere kulak verin. Belki de iyi olmak için ihtiyacınız olan tek şey detokstur.
Kaynak: MindBodyGreen
