Benlik ile kurulacak olan bağ, dünyayla ve kendimizle olan iletişimimizin daha güçlü temellere kavuşmasını sağlayabilir. Eşsiz bir paylaşımı beraberinde getiren bu bağa, içimizdeki dişil enerjiyi güçlendirerek erişmenin mümkün olduğunu belirten yoga eğitmeni Daniel Sannito’nun sözlerine kulak verdik.
Herkesin kendi iç sesi ile kurduğu bağ eşsiz. Bu paylaşım sayesinde kulak verdiğimiz kalbimiz, ruh dilimizi öğrenmemize yardımcı olurken benliğimizle kurduğumuz ortak dil ise kendimizle olan bağımızı güçlendiriyor. Yoga eğitmeni Daniel Sannito bu dil sayesinde kurduğumuz bağı şöyle açıklıyor:
Duyularımızın çoğu çokluk içerir ve onları ilk bakışta kullanabileceğimizin ötesine geçer. Gözle görülmeyen şeyleri ‘görebilir’ ya da görselleştirebiliriz, derinden dinlediğimizde kulaklarımızın yapabileceklerini aşan bir şekilde işitiriz; kelimelere dayanmayan yollarla iletişim kurabiliriz ve fiziksel bir dokunuşa ihtiyaç duymadan duyumsayabiliriz.
Pandemi ile birlikte değişen enerji güçlerine kulak verin
Pandemi ile birlikte yavaşlayan hayat, bizlere durup bir düşünme ve içe dönebilme şansını tanırken, kendimizle derin bir bağlantı kurma arayışına da girmemizi sağladı. Kimimiz kendini ve hayattan isteklerini tanıma yolculuğuna yeni hobiler edinerek başlarken kimimiz de eskiden alışık olduğumuz düzenin sürdürülebilir olmadığı düşüncesi ile alışkanlıklarını ve rutinlerini gözden geçirmeye odaklandı. Durup bir düşünmeye, kalbimizin sesini dinlemeye ve sezgilerimizin farkına varıp yaratıcı tarafımızı güçlendirmeye olan ihtiyacımızın temelinde ise dişil enerji, gücü eline aldı.
Uzun süredir hakim taraf olan eril enerjinin gölge tarafı olan güç, hoş görüsüzlüklerin dünyasını yaratmışken baskın tarafın pandemi ile birlikte dengeye geliyor olması gölgelerden kurtulmaya ve benlik ile daha güçlü bir ilişki kurmaya da yardımcı oldu denebilir.
Benlik ile bağlantı kurmak için dişil enerjiden yardım alın
Duyguların ve sezgilerin bir yansıması olan dişil enerji, doğası gereği bütünsel bir fark edişe olanak sağladığı gibi bilinçli farkındalığa ve sevgiye olan ihtiyacımızı da besliyor. Sannoti, dişil enerjiyi yükselterek kendimizle kuracağımız bağın, “daha bereketli ve canlı” bir deneyimi hayatımıza davet etmemize yardımcı olacağını söylüyor. Cinsiyet ikililiği yani dünyada sadece kadın ve erkek olduğu düşüncesiyle birlikte kadınlarda dişil, erkeklerde ise eril enerjinin daha baskın olmasına yönelik inançları kırmanın benlik ile bağlantı kurmak adına önemli olduğunu dile getiren Sannoti, “belirli enerjilerin varlığını seçici olarak reddediyorsak, hiçbirimiz kendimizin tam ifadesi olarak yaşayamayız,” diyor. Bu sebeple dualiteler dünyasına kapılmak yerine onlardan beslenmeye çalışmamız gerektiğini vurguluyor.
Enerjileri bastırarak benliğimizde kaos yaratmak yerine onları özümsemek ve açığa çıkmalarına izin vermek, iç sese kulak vermeye ve benliğin gücüne erişmeye kapı aralıyor. İç dünyanın keşfi ile daha da güçlenecek olan dişil enerji, bütünsel bir kavrayışı da beraberinde getirebilme şansını tanırken merkeze yönelmek ve enerji dengelenmesini sağlayabilmek huzurun, mutluluğun ve sağlığın da anahtarı olabilir.
Dişil enerjiyi açığa çıkartmayı deneyin
Dişil ve eril enerji dengesini sağlayarak içten dışa sevebilmeyi öğrenebilmek mümkün. Bunun içinse benliğinizle ve iç dünyanızla kavga etmek yerine onunla konuşmayı denemelisiniz. Değerli olduğunu ona hissettirmelisiniz.
Dişil enerjiye açığa çıkartırken duygularınızdan kaçmak yerine onları serbest bırakmayı deneyin. Zihninizin size söylemeye çalıştıklarını, sezgilerinizi kapatarak değil, açarak ve bu dürtülerin dışavurmasını sağlayarak izin vermelisiniz. Benliğin gücüne erişmek için sezgilerinize güvenin ve onlara göre hareket etmeyi deneyin. Nefesinize odaklamaya çalışmak, yoga ve meditasyon ile fiziki ve ruhani beden arasında köprü kurmak dişil enerjiyi aktive etmenize, dolayısıyla da iç gücünüzü keşfetmenize yardımcı olabilir.
