Herkes iyi ve zayıf gözükmek istiyor. Ama yine de çoğumuz ihtiyacımızdan fazlasını yiyoruz. Her geçen gün dünyadaki obezite oranı arttıkça zayıflama endüstrisi de yeni ilaçlar ve yeni ürünler geliştiriyor. Diyet kitapları, dondurulmuş yemekler, haplar, tozlar ve daha birçok şey… Ancak bütün bunlara rağmen diyetler başarısız oluyor ve kilo vermeye çalışan birçok kişi, verdiği kiloları geri alıyor.
Peki neden hala çoğumuz diyet yapıyoruz? Neden diyet denemeleri başarılı sonuçlanmıyor? Çeşitli diyet türlerini ele alarak neden başarıya ulaşamadığımızı birlikte inceleyelim.
Ketojenik diyet
Her yıl bir diyet popüler hale geliyor, bu diyete özel yayınlanan kitaplar ve ürünler piyasaya çıkıyor. Örneğin bu aralar adını oldukça sık duyduğumuz ketojenik diyet. Aslında orijinal olarak “Atkins diyeti” olan ketojenik diyet, karbonhidrat içeren besinleri çıkararak kilo vermeye dayalıdır. Ancak karbonhidratlar arasında yer alan süt ve süt ürünlerini, meyveyi, kuru baklagilleri ve tahılları beslenmenizden çıkardığınız zaman daha az lif, vitamin ve mineral almaya başlarsınız. Belirli bir besin grubunun kontrolsüz bir şekilde diyetten çıkarılması sağlıklı bir yaklaşım değildir.
Üstelik böyle bir kısıtlama ile belirli bir yiyeceği bir süre sonra istemenize neden olabilir ve o besini ihtiyaç duyduğunuzdan daha fazla yemeye başlayabilirsiniz. Aynı zamanda bu kadar sıkı ve yasaklı olan diyetler uzun vadede sürdürülebilir değildir.
İlginizi çekebilir: Ketojenik Diyet: Ketojenik Diyet Listesi Hakkında Her Şey
Paleo diyeti
İkinci bir popüler diyet ise Paleo diyetidir. Bu diyetin temel mantığı, atalarımızın Paleolitik çağlarda beslendiği şekli benimsiyor olmasıdır. Ancak hepimizin bildiği gibi artık farklı bir çağda, yani modern çağda yaşıyoruz. Teknoloji ile birlikte alışkanlıklarımızın değişmesi sonucu bu diyet, bizim gereksinimlerimize uyum gösteremeyebilir ve kendimizi başarısız hissetmemize neden olabilir.
İlginizi çekebilir: Paleo Diyeti 101
Detokslar
Bir başka spesifik diyet yaklaşımı ise detoks kavramı. Bilimsel araştırmalar detoks yapma konusunda bazı negatif bulgular ortaya koyuyor çünkü detokslar su kaybı sağlayarak verdiğiniz kiloyu bir gün içerisinde geri almanızı sağlayabiliyor. Detokslar, çok düşük kalorili olması nedeniyle hem sürdürülebilir değil hem de uzun vade de vitamin ve mineral eksikliklere neden oluyor.
İlginizi çekebilir: Detoks Rehberi: 3 Günlük Detoks Planı
Düşük yağlı ve düşük kalorili diyetler
Diyetinizden sağlıklı yağları azaltmanız beraberinde birçok sağlık problemini getirebilmektedir. Bunlar hormonal düzensizlikler, beyin fonksiyonlarının yavaşlaması ve kalp sağlığının riske girmesi gibi farklı rahatsızlıklardır.
Düşük kalorili diyetlerde de hızlı ama sağlıksız bir şekilde çok fazla kilo vermek, eski yeme düzeninize geri döndüğünüzde hepsini birden geri almanıza neden olur. Sonuç olarak metabolizmanız yavaşlar ve bir sonraki diyet serüveninizde kilo vermeniz daha da zorlaşır. Bu nedenle düşük kalorili diyetler de sağlıklı ve sürdürülebilir değildir.
Peki en ideal diyet hangisi?
En ideali, sağlıklı ve dengeli beslenmenin hayat boyu olması. Yukarıdaki spesifik diyetler kısa vadede kilo vermenizi sağlayabilir ancak verdiğiniz kiloyu korumak istiyorsanız beslenme alışkanlıklarınızı tamamen değiştirmeniz gerekmektedir.
Hiçbir diyet verdiğiniz kiloyu korumanızı sağlayan bir mucize değildir ve her diyet kişiye özel olmalıdır. Bir tanıdığınız yaptığı diyetle 5 kilo verdi diye siz de aynı diyetle aynı kiloyu vermeyi beklememelisiniz. Farklı bünyelerde aynı diyet deneyimleri benzer sonuçlar vermeyebilir. Bunun sebebi herkesin saçının, gözünün renk veya boy olarak farklı olması gibi metabolizma hızının, vücut özelliklerinin ve alışkanlıklarının da farklı olmasıdır.
Sonuç olarak bu tarz diyetler işe yarayabilir ancak herkesi zayıflatan ve tekrar kilo aldırmayan sihirli bir diyet yoktur. Kilo vermenin sırrı, her besin grubunu porsiyonlarına dikkat ederek tüketmektir. Ayrıca sağlıklı beslenmenize ek olarak fiziksel aktivitenizi de artırmanız gerekmektedir.
İlginizi çekebilir: Kolay Kilo Vermek İçin Yapılan 6 Yanlış
Diyetisyen Su Sevilgen
1996 yılında doğan Su, 2018’te Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. Üniversite yıllarında yemek yapmaya ve sağlıklı tarifler geliştirmeye ilgisi arttı. Bu sayede tariflerini, Instagram’da @foodvibees adlı hesabından paylaşmaya başladı. Şu anda İstanbul’da özel bir klinikte beslenme ve diyet danışmanlığı veriyor. Buna ek olarak, BES-İN dergisine yazı yazıyor ve spor yapmaktan, yeni lezzetler denemekten, fotoğraf çekmekten keyif alıyor.
