Konu iyi yaşam olunca fonksiyonel ve bütüncül tıbbın babası olarak görülen Dr. Andrew Weil’ın görüşleri hala doktorları hatta bilim insanları dahil herkesi etkilemeye devam ediyor. 30 yıllık kariyeri boyunca sağlıklı beslenmenin iyi yaş almanın anahtarı olduğunu savunan, bedeni zihin ve ruhtan ayrı değerlendiremeyeceğimizi söyleyen Weil, modern tıp anlayışını doğal ve önleyici pratikler ile birleştiren bütünsel tıbbı günümüzdeki konumuna getiriyor. Geçtiğimiz zamanlarda en az kendisi kadar başarılı olan yazar ve konuşmacı Jay Shetty’nin podcast’ine katılan Andrew Weil, “Sağlıklı olmak nedir?” sorusunun yanıtını en temele inerek anlatmaya başlıyor ve besinleri ilaç gibi kullanmanın tüyolarını veriyor.
Dr. Andrew Weil kimdir?
Bütünsel tıbbın kurucularından birisi olarak kabul edilen Dr. Andrew Weil sağlığı bedensel, zihinsel ve ruhsal iyi olma hali olarak değerlendiriyor. Bu nedenle de hastalıkları iyileştirmeyi değil, hastalıklara yakalanmamayı önceliklendiren bir bakış açısı sunuyor. Eğitimini Harvard Tıp Fakültesi’nde tamamlayan Weil, kariyerini koruyucu ve doğal tıp pratiklerine adayarak geçiriyor. 30 yılı aşan deneyimleri onu bütünsel tıbbı geleneksel tıp anlayışına bir alternatif olarak disiplinleştirmeye itiyor ve kendi ismini verdiği Andrew Weil Center for Integrative Medicine‘ı kuruyor. Bu esnada da iyi yaşam alanına damgasını vuran Sağlıklı Yaşa Güzel Yaşlan, Kendiliğinden İyileşme, Sekiz Haftada İdeal Sağlık, Sağlıklı Mutfak gibi ünlü kitaplarını yazıyor, konuşmacı olarak bütünsel tıbbın yaygınlaşması için çalışıyor. Şimdilerde odağını bitkilerin, mantarların ve halüsinojeniklerin sağlık alanındaki potansiyel kullanımlarına çevirmiş olan Weil, uzun ve sağlıklı yaşamın anahtarını basit, pratik ve herkes tarafından uygulanabilir aksiyonlarla özetliyor.
Sağlıklı olmanın temelleri
Weil, Jay Shetty‘nin podcast’inde sağlıklı olmanın temelleri konusuna en temelden başlıyor. Ona göre ileri yaşlarımızda mutlu, sağlıklı, zinde bir hayat sürmemiz için hepimizin bugünden şu aksiyonları yapması gerekiyor:
- İşlenmiş ve paketli gıdalardan uzak durmak.
- Yeterli bir fiziksel aktivite seviyesine sahip olmak.
- Yeterli ve kaliteli uyumak.
- Zihnimizi her daim yeni bir hobi, dil, puzzle, eğitim gibi bir aktivite ile aktif tutmak.
- Stresimizi kontrol altında tutan pratikler edinmek.
- Bizi yükselten pozitif ilişkilere sahip olmak.
- Sigara içmemek.
Basit görünse de birçoğumuz tüm bu unsurlara sahip olmakta zorlanıyor. Weil, bu durumları yaşamına dahil edemeyenlere her sene sadece bir tanesine odaklanıp pozitif alışkanlık edinmeyi öneriyor. Böylece bu yöntemle uzun vadede kümülatif şekilde her bir alışkanlığı edinebileceğimizi belirtiyor.
Fiziksel bedenimizi nasıl beslemeliyiz?
Peki Weil’a göre sağlıklı beslenmek ne anlama geliyor? İşi şu anda bize lanse edilen kadar asla zorlaştırmamamız gerektiğini söyleyen Weil, sadece şunu öneriyor: “Diyetinize daha çok sebze, orman meyvesi, bitter çikolata, bitki çayı ekleyin ve yemeklerinizi evde yapın.” Bu kadar değişimle bile diyetimize daha çok mikro-besin, antioksidan ve sağlıklı makro-gıdalar sokabileceğimizi söyleyen Weil özellikle ev yemeklerinin zararlı yağlardan uzak durmak için çok önemli olduğunu vurguluyor. Akdeniz Diyeti’nin de demirbaşı olan zeytinyağı, avokado, yeni yeni ünlü olmaya başlayan Algae yağı gibi sağlıklı yağ kaynaklarının en sağlıklı alternatifler olduğunu belirtiyor. Ayrıca mümkün olduğu kadar kanola ve palm yağından uzak durmamız gerektiğini de vurguluyor.
Çay kültürünün ise hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımız için faydalı olduğunu savunan Weil, Japonya’nın ünlü çay seremonilerini bir örnek olarak gösteriyor. İçerisinde bol miktarda antioksidan, flavonoid ve l-theanin bulunduran çay yaprakları, sıcaklığın kattığı sakinleştirici etki ve sosyal anlamda insanları buluşturan yönü ile tam bir bütünsel iyi olma hali sağlayabiliyor.
Bunun ötesinde Andrew Weil aşağıdaki beslenme alışkanlıklarını edinmeye çalışmamızı öneriyor:
- “Stresli veya endişeliyken kontrolsüzce yemek yememeye çalışın.” Bu anlarda kafein veya alkol tüketmemeye, sigara içmemeye dikkat edin. Bolca su içip 3 büyük öğün yerine küçük küçük üçten fazla öğün yemek daha iyi hissettirebiliyor. Diyetin Omega-3 yağ asitleri ve magnezyum açısından zengin olması da zihinsel destek ve rahatlama sağlayabiliyor.
- “İleri yaşlarda düşmeye bağlı sakatlanmaları önlemek için kemik sağlığını koruyan bir beslenme izleyin.” Bunun için daha çok soya bazlı gıdalar tüketmek, yeterli protein almak, tuz tüketimini de minimize etmek önem taşıyor. Hatta kadınlar için kahve yerine çay tüketmek, daha az kafein içerdiği için kemik sağlığını kuvvetlendirebiliyor.
Ruhsal ve zihinsel sağlığımızı nasıl beslemeliyiz?
Peki ya zihin ve ruh sağlığı için Weil nelere dikkat etmemizi öneriyor? Kendi spiritüel yolculuğunda düzenli meditasyon ve nefes pratikleri yapan, profesyonel birisinin asistanlığında psikedelik deneyimler yaşayan Weil, bizlere de en az fiziksel bedenimize baktığımız kadar spiritüel yönümüzle de ilgilenmemizi öneriyor. Spiritüelizmin her zaman bilimden uzak tutulduğunu ama bu anlayışın en az bedeni zihinden ve ruhtan ayrı bir organizma gibi değerlendirmek kadar eksik olduğunu söyleyen Weil, hepimizin kendi spiritüelliğini bir başkası ile ilişkisinde bulabileceğini söylüyor. Ona göre meditasyonun temelinde “kendimizden daha büyük bir şeyin parçası olduğumuzu” fark etme anı yatıyor.