
Bazen genel sağlık durumu kompleks testler veya pahalı check-uplarla değil gündelik hayatımızın çok içerisinden basit bir hareket ile anlaşılabiliyor! Her bir yanımızı saran uzun yaşam klinikleri, kişiye özel sağlık hizmetleri, check-up paketleri nasıl ve ne kadar süre yaşayacağımızı olduğundan daha karmaşık bir hale getirebiliyor. Nitekim sağlık uzmanlarınca hala kabul gören bu biyo-belirteç genel sağlığı çok daha basit ve anlaşılabilir bir noktada somutlaştırıyor: el kavrama gücü. Bu konuda yapılan araştırmalar da kavrama gücümüzü nasıl yaş aldığımızın bir biyo-belirteci olarak kabul ediyor. Peki bu ilginç ilişki neden kaynaklanıyor? El kavrama gücümüzü nasıl ölçebilir ve yaş alma sürecimize dair nasıl yorumlayabiliriz? Bütünsel sağlığın en güvenilir ölçütlerinden olarak kabul edilen el kavrama gücü hakkında tüm merak ettiklerinizi araştırdım.
El kavrama gücü neden bir sağlık göstergesi sayılıyor?
2019’da yapılan bir literatür taramasına göre kavrama gücü bütünsel sağlığı şekillendiren birçok faktör ile ilişkilendirilebiliyor. Genel fiziksel güç, üst beden ekstremite fonksiyonu, kemik-mineral yoğunluğu, kırık ve düşme riski, beslenme düzeni, bilişsel sağlık, depresyon, uyku sorunları ve diyabet, tümü el kavrama gücü üzerinden okunabiliyor. Hatta buna ek olarak denge, bedensel esneklik ve koordinasyon bile el kavrama gücü ile ölçümlendirilebiliyor. 2015 yılında yapılan bir araştırma el kavrama gücünün sağlık durumu tanısındaki önemini şu açıklama ile özetliyor: “Kavrama gücü kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölüm riskini ölçmede sistolik kan basıncından daha önemlidir.”
El kavrama gücü ile sağlıklı yaşam süresi arasındaki ilişki çok kapsamlı bir başka araştırmada ortaya konuyor. İlk defa 1965-1968 yıllarında 56-68 yaş aralığında kavrama gücü ölçülen kişiler 44 yıl boyunca takip ediliyor ve herkesin ne kadar süre yaşadığı ölçülüyor. Bu grup içerisinde 100 yaşını geçenlerin, 79 yaşından önce ölenlere kıyasla kavrama gücü sonuçlarının en yüksek üçte birlik dilimde olma olasılığı 2,5 kat daha fazla olduğu görülüyor. Kısaca kavrama gücü yüksek olan kişilerin 100 yaşına kadar sağlıklı yaşama ihtimalleri çok daha yüksek seyrediyor!
Daha yakın tarihli, 2022 yılındaki bir araştırmada da yaş alma ile kavrama gücü arasındaki ilişki bir daha güçlendiriliyor: Kavrama gücü zayıf olan kadın veya erkek kişiler kronolojik yaşına oranla daha hızlı bir biyolojik yaşlanma yaşıyor.
Peki nasıl oluyor da el kavrama gücü böylesi önemli bir tıbbi değer taşıyor? Uzmanlara göre o anki sağlık durumunun bir tür “fotoğraf”ını çeken kavrama gücü aslında kişinin kas sağlığına; ne denli aktif veya sedanter bir yaşam sürdüğüne ve dolaşım sağlığına ışık tutuyor. Metabolik sağlığın çok önemli bir ölçütü olan kaslar kanda dolaşan fazla glikozun depolanmasına yarayarak insülin direncini ve diyabeti önleyebiliyor. Bir kişinin kavrama gücü zayıfsa sağlık uzmanı bu kişinin diyabet gibi türlü metabolik hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğunu, depresyona ve bilişsel fonksiyon kaybına karşı savunmasız olduğunu anlayabiliyor.
El kavrama gücü nasıl ölçülür?
El kavrama gücü sağlık uzmanlarınca dinamometre isimli bir araç ile test ediliyor. Bu araç avucumuzu sıktığımızda ortaya çıkardığımız kuvveti kilogram cinsinden ölçüyor. Birçok yerde satılan dinamometre çok basit ve ulaşılabilir bir tanı metodu olarak karşımıza çıkıyor. Nitekim dinamometre kullanmadan da el kavrama gücünü ölçmek mümkün olabiliyor. Örneğin bir stres veya tenis topunu dayanabildiğimiz kadar uzun süre sıkmak! Eğer yorulmadan en az 15-30 saniye boyunca topu tüm gücümüzle sıkabiliyorsak bu, kavrama gücümüzün iyi durumda olduğunu gösteriyor.
El kavrama gücü sadece ileri yaşlarda mı önem kazanıyor?
El kavrama gücü sadece ileri yaşlarda dikkate alınması gereken bir biyo-belirteç değil. Çok şaşırtıcı bir araştırmaya göre bir ülkenin nüfusunun ortalama kavrama gücü seviyesi o ülkenin Olimpiyatlar’da alacağı altın madalya sayısı ile ilişkilendirilebiliyor!
Genç yetişkinlerin zayıf kavrama gücüne sahip olması ise ciddi sağlık sorunları ile daha erken yaşlarda karşılaşma riskleri olduğunu gösterebiliyor. Buna ek olarak gençlerde zayıf kavrama gücü, altta yatan bazı metabolik sendromların da bir işaretçisi olarak değerlendirilebiliyor. Peki ileri yaşlarla ilişkilendirilen bu durum gençlerde neden görülüyor? Ekranların önünde geçirilen zamanın giderek uzaması ile gençlerin kavrama güçlerindeki zayıflama neden sonuç ilişkisinde değerlendiriliyor.
El kavrama gücü nasıl geliştirilir?
Peki el kavrama gücü geliştirilebiliyor mu? Neyse ki evet. Düzenli olarak bir tenis topunu dayanabildiğimiz kadar sıkıp bırakmak uzun vadede kavrama gücünü geliştirebiliyor.
Nitekim kavrama gücü sadece avuç içi ile sınırlı kalmıyor. Sadece kavrayışa odaklanan egzersizler daha sağlıklı ve uzun yaşamamızı sağlamıyor. Tüm bedeni bütünsel bir bakış açısı ile güçlendirmek, kavrama gücünü yükseltiyor. Bunun için de her yaşta mümkün olduğunca fiziksel olarak aktif kalmak, genel kas kütlesine ve kemik-mineral yoğunluğuna yönelik düzenli kuvvet egzersizleri yapmak ve gerçek gıdalardan oluşan protein açısından zengin bir beslenme tercih etmek yani özetle sağlıklı bir yaşam biçimi benimsemek gerekiyor.
