Yüz yogası uzun zamandır çok popüler olsa da ülkemizde doğru ve güvenilir kaynak bulmak zorlayıcıydı. Kendi pratiklerinde bu eksikliği fark etmiş olan Nihan Büyükaksu, Omega Yayınları ile birleşerek hem bu kaynak eksikliğini kapatmak hem de herkesin danışabileceği pratik bir rehber yaratmak için kitap çıkarmaya karar verdi. Yüz yogası bilgisini, ipuçlarını, yöntemlerini paylaşttığı Nihan ile Yüz Yogası’nı Keşfet kitabı da böylece ortaya çıktı. Bizler de yeni kitabının ışığında Nihan ile cilde doğal bir gençlik ve dirilik veren, ağrıları hafifletebilen, stresi azaltan bütünsel şifa pratiği yüz yogasını ve diğer yüz egzersiz metotlarını konuştuk. Resimlerle desteklenen detaylı yüz yogası pratikleri ve videoları için Nihan ile Yüz Yogası’nı Keşfet kitabını mutlaka okuyun!
Yeni çıkan kitabınızın çıkış noktası nedir? Modern yaşamın yüksek temposu ve stresi içinde yüz yogası gibi kadim teknikleri nasıl kullanabiliriz?
Yüz yogası derslerimi verirken aynı zamanda eğitmen eğitimi dersleri de veriyorum. Böylece yüz yogasını profesyonel olarak aktarmak isteyen eğitmenler de yetiştiriyorum. Bunu yaparken kaynak araştırması yaptığım çok oldu, maalesef ülkemizde yüz yogasına dair kaynak yetersiz. Ben bunları düşünürken bir gün Omega Yayınlarından bana kitap yazmam için teklif ulaştı ve hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Kitabımın hikayesi bu şekilde başladı.
Modern yaşamın yüksek temposu içinde yüz yogası kendimize alan açmak, kendimizle baş başa kalıp zaman ayırmak için müthiş bir aracı. Yoğun tempolu hayatlarımızda, yüz yogası tekniklerini rutinlerimizin içerisine entegre edebiliriz. Yüzümüzü yıkarken, tonik ve kremlerimizi sürerken öğrendiğimiz teknikleri kullanmak bile ciddi bir fark yaratacaktır.
Kitapta yüz yogasının yanı sıra başka teknikler de yer alıyor. Kitabı alan bir kişi bu teknikler ve öğretiler sayesinde yaşamında pozitif bir dönüşüm beklemeli mi?
Yüz yogası her ne kadar kırışıklıklara ve sarkmalara iyi gelen bir yöntem gibi görünse de sağlık açısından çok daha derin etkileri bulunuyor. Günümüzde, Avrupa ve Amerika’da fonksiyonel diş hekimleri diş sıkanlara yüz yogası pozlarını öneriyor. Türkiye’de bazı göz doktorları görme bozukluğu olan hastalarına yüz yogasında yer alan göz egzersizlerini öneriyor. Migren ataklarında belirli akupresür noktalarına basınç uygulayarak migrenin hafiflemesine etki edebiliyoruz örneğin. Kısaca, bizler yüzümüz aracılığı ile bedenimizle ve ruhumuzla iletişime geçiyoruz. Kendimizle baş başa kalabildiğimiz, kendimizi hissedebildiğimiz tüm bu uygulamalar pozitif dönüşüm yaratabilmek için bizlere kapı aralıyor.
Birçoğumuz uykumuzda veya gerildiğimiz anlarda dişlerimizi sıkıyoruz. Kitapta diş sıkma sorununa da değiniyorsunuz. Bu durumun rahatsızlık verebilen duyusal; ağrı, acı ve görüntüsel etkilerini yüz yogası ile hafifletebilir miyiz?
Diş sıkanlara öncelikle önerim, uzmanlığı çene olan bir diş hekimi ya da çene cerrahına görünmeleri. Gerekli tedaviyle birlikte, diş sıkanlara yönelik yüz yogası pozları müthiş tamamlayıcı etki sağlıyor. Yüz yogası ile plak kullanmayı bırakan, başlangıç seviye diş sıkanlarda ise diş sıkmayı bırakan birçok öğrencim oldu. Bu şifalı yolu mutlaka deneyimlemelerini gönülden tavsiye ediyorum.
Kitabınızda yer alan diğer rahatlama teknikleri ve egzersizler nedir ve hangi amaçla kullanılmalılar?
Kitapta yer alan Akupresür ve Tapping teknikleri çok etkili iki rahatlama tekniğidir. Tıpkı bedenimizde olduğu gibi yüzümüzdeki kaslar da gerginlik ve stres ile spazma girer, kasılır. Kasılan kasları rahatlatmak, yüzümüzdeki ifadeyi yumuşatmak ve kolajen üretimini tetiklemek için bu iki yöntem de kullanılabilir.
Ana akupresür noktalarını uyararak nasıl bir rahatlama elde edebiliriz?
Ana akupresür noktalarını uyararak, tüm yüz kaslarımızdaki gergin ifadeyi yumuşatabiliriz. Gün içinde ekrana çok fazla maruz kalan gözlerimizi dinlendirip rahatlatabiliriz. Baş ağrısı ya da migren atakları yaşıyorsak yine belirli noktaları uyararak ağrıyı hafifletebiliriz. Diş sıkma problemi varsa özellikle gerilen çene kaslarını gevşetip rahatlatabiliriz. Tüm bu rahatlama aynı zamanda zihnimize ve kalbimize de ferahlık sunacaktır.
Yüz yogası, sonuçlarını uzun bir zamanda görebileceğimiz, emek ve dirayet isteyen bir uygulama. Sizce neden insanlar aynı sonuçları daha kısa sürede elde edebileceği estetik veya dermatolojik müdahaleler yerine yüz yogasını bir alışkanlık olarak edinmeli?
Öncelikle yüz yogası ifadeyi değiştirmeden yüzü toparlayan doğal ve mucizevi bir yöntem. Bahsedilen dermatolojik uygulamalar ve cerrahi müdahaleler mutlaka ifadede değişiklik yaratıyor. Estetik müdahaleler oldukça pahalı uygulamalar, dermatolojik müdahaleler ise hem pahalı hem de sürekli tekrar isteyen uygulamalar. Yüz yogası ise bedava. Bununla birlikte yüze enjekte edilen maddeler sağlığımızı ne derece tehdit ediyor, bunu da değerlendirmek gerekiyor.
Tüm bunların yanı sıra, yüz yogasını alışkanlık haline getirdiğimizde psikolojik olarak da müthiş rahatlıyoruz. Yüzümüzdeki bazı noktaları uyardığımızda dıştan içe şifalanıyoruz, aynı meridyen hattı üzerinden geçen organlarımızı da iyileştiriyoruz. İnsan aynı zamanda enerji beden. Enerji bedende blokajlar açıldığında yaşam enerjisi tüm bedene ve yüze yansıyor. Yüz yogası aynı zamanda blokajları açan müthiş bir uygulama. Tüm bunları maalesef estetik operasyonlarla elde edemiyoruz. Görünenin ötesinde görünmeyenle de temasa geçmek kıymetli.
Yüz yogasına yeni başlayacak kişilere bir tavsiyeniz veya dikkat etmelerini istediğiniz bir nokta var mı?
Yüz yogasına yeni başlayan kişiler öncelikle tüm pozları ayna karşısında temiz cilde uygulamalı. Pozlara girerken yüzün belirli noktalarında kırışıklık oluşturmadıklarından emin olmalılar ve en önemlisi şefkat. Hiçbir poz zorlayıcı olmamalı. Tüm pozlarda ağrı, acı hissetmediğimizden emin olalım.