Tüm canlılar olarak enerjimizi de sağlığımızı da doğadan alıyoruz. Hepimiz için sağlıklı ve uzun bir yaşam, sağlıklı bir çevrede yaşamaktan geçiyor. Modern yaşam içerisinde ise kullandığımız eşyalardan yediğimiz yemeklere, giydiğimiz kıyafetlerden bindiğimiz araçlara kadar tüm kişisel tercihlerimiz çevremiz üzerinde belirli bir etki bırakıyor. Aynı kendi sağlığımız için yaşam tarzı seçimlerimizi sorguladığımız gibi yaşadığımız çevrenin sağlığını korumak için de kişisel seçimlerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Giderek ilerleyen teknoloji sayesinde ise çevresel ayak izi düşük seçimler yapmak gittikçe kolaylaşıyor! Her gün kullandığımız elektrikli eşyalarda sürdürülebilir opsiyonları tercih etmek buna en iyi örnek oluyor. Daha iyi bir geleceğin evlerimizde başladığını söyleyen Grundig ile beraber en yeni sürdürebilir teknolojilerini yeni açılan deneyim alanında inceledik!
Neden adım adım plastikten uzaklaşmalıyız?
Gezegende her yıl 450 milyon ton plastik tüketiliyor. Yine her sene üretilen bu plastiklerin en az 9 milyonu denize kıyısı olan ülkelerden sulara atılıyor. Bu sayının 2050’de iki katına çıkması bekleniyor. Dünyada en yaygın olarak kullanılan üçüncü petrol türevi olan plastik atıkları günümüzde çevre kirliliğinin en büyük nedenlerinden. Gelecek nesillere sadece plastiklerden oluşan değil, tüm bioçeşitliliği ile yaşanabilir bir dünya bırakmak için de kara ve denizlerdeki plastik kirliliğinin önüne geçilmesi gerekiyor. Bizler tüketiciler olarak sesimizi kişisel tercihlerimiz üzerinden duyurabilir, büyük değişimlerin oluşmasına katkıda bulunabiliriz.
Plastik yerine ne kullanabiliriz?
Düşük maliyeti, uzun ömrü, çok çeşitli kullanımı ve formu nedeniyle tüm endüstrilerin favori ham maddesi olan plastiğin, en az onun kadar kullanışlı, ekonomik ve dayanıklı bir madde ile ikame edilmesi gerekiyor. Şu anda plastiğe en iyi birinci kalite alternatif olarak biyo-plastikler öne çıkıyor. Biyo-plastikler çeşitli tarım ve bitki atıklarından elde edilen doğal polimerlerden üretiliyor. Sentetik olmayan, doğal bazı sayesinde de doğada çözülebiliyor, kalıcı bir kirlilik yaratmıyor. Aynı zamanda fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılmasına yardımcı olarak tüm sektörlerde başlaması gereken sürdürülebilir enerjiye geçişi kolaylaştırıyor; üreticilere çevre dostu ham madde seçeneği sağlıyor.
“Daha İyi Bir Gelecek Evde Başlar“
“Daha İyi Bir Gelecek Evde Başlar” söylemiyle sürdürülebilirliği merkezine koyan, Avrupa’nın önde gelen ev elektroniği markası Grundig, evlerimizde sürdürülebilir yaşama ilham vermek üzere tasarladığı yeni deneyim alanını İstanbul Marmara Park AVM’deki MediaMarkt’ta açtı. Bu alanda; deniz kabuğu bazlı biyo-plastik ile üretilmiş bulaşık makinesi, tamburu geri dönüştürülmüş plastik şişeler olan Pet Tub çamaşır makinesi gibi çevre dostu üretimi yüksek teknoloji ile buluşturan ev aletleri bizleri bekliyor.
Grundig’in sürdürülebilirliğe getirdiği yenilikçi bakış açısı sadece çevresel ayak izini minimize etmekle kalmıyor; hali hazırda atık döngüsüne katılmış maddelerin de ileri dönüştürülmesini sağlıyor. Örneğin her bir Pet Tub çamaşır makinesinin üretiminde 60’tan fazla geri dönüştürülmüş PET şişe kullanılıyor. Bluetooth hoparlör Jam Earth’ün gövdesi ise %100 geri dönüştürülmüş plastikten oluşuyor. Grundig’in tüm buzdolapları, AeroFresh, Full Fresh + ve Vitaminzone teknolojileri ile meyve ve sebzelerin daha uzun süre muhafaza edilmesini sağlayarak gıda israfını önlüyor, atık üretiminin önüne geçiyor.
Sadece ürünleri ile değil, tüm marka kimliği ile sürdürülebilirliği benimseyen Grundig’in deneyim mağazasında asılı logosu da geri dönüşüm farkındalığını artırmayı hedefleyen Back2Life Atölyesi’nde, atık malzemeleri ileri dönüştürerek tasarlanmış. Arçelik’in geri dönüşüm farkındalığını sanat ile birleştirerek yaymayı amaçladığı yeni sanat atölyesi Back2Life, tasarım malzemelerini Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya (AEEE) geri dönüşüm tesislerinden çıkan atıklardan alıyor.
Ruhu doyuran sürdürülebilir bir farkındalık projesi
Çevre dostu ürün ve teknolojilerinin yanı sıra Grundig, “Ruhun Doysun” projesiyle gıda israfının da önüne geçmeye çalışıyor. “Gıda israfını nasıl önleriz?” sorusunu bu yıl Meta platformu üzerinden anlatan Grundig, bu alanda Türkiye’nin ilk yapay zeka alt tabanlı Instagram chatbot’unu oluşturdu. “Ruhun Doysun” adlı Instagram hesabına gıda emojisi gönderildiğinde, o gıda ile ilgili sıfır atık ipuçları ve yemek tarifleri verilen kampanyada şu ana kadar 319 bin emoji gönderildi ve 33 milyon erişime ulaşıldı.
Türkiye’de sürdürülebilirlik alanında geniş çapta iletişim yapan ilk marka olan Grundig; gıda israfı, iklim krizi, denizlerde plastiksiz yaşam gibi birçok konuda toplumsal bilinç oluşturmayı amaçlıyor.