YAZAN: ECE ÖZEL

Hayatı romantikleştirme fenomeni bize şöyle diyor; “Hayatının başrolü sensin. Kendini günlük hayatının her anında başrol olarak görmeye başlamalısın. Çünkü böyle yapmazsan hayat öylece geçip giderken seni de yanında sürükleyecek.” Hayatımızın “başrolü” olma fikri oldukça tanıdık ve hatta klişe gelebilecek bir sözken TikTok’ta viral haline gelen bir yaşam tarzı; hayatı romantize etmek – “Romanticize your life!” – ile özdeşleşen bir akıma dönüştü. Hayatı romantikleştirmek, kendi öz sevgimizi, öz değerimizi keşfedeceğimiz bir yol çizme amacı taşıyor.  Bu yolsa kendimizi başrol olarak görmek bir yana hayatın küçük detaylarının farkına vararak küçük zevklerin tadını çıkarmaktan geçiyor. Günlük hayatın keyifli anlarında duraklamanızı sağlayacak hayatı romantikleştirme fenomeni nedir, nasıl yapılabilir? Sizin için araştırdık!


Hayatı romantize etmek (Romanticize your life) ne demek?

“Hayat oldukça hızlı ilerliyor ve arada bir durup etrafa bakmazsanız onu kaçırabilirsiniz.” 1986 yapımı bir komedi filmi olan Ferris Bueller’le Bir Gün’de Feris tam da böyle söylemişti. Hayatın içindeki küçük ve mutlu edici anları yakalamaya çalışmak tabii ki yeni bir felsefe ya da metot değil. Öyle ki adeta kökenini Budist uygulamalardan, pozitif psikolojiden alan bir farkındalık biçimi.

TikTok’ta ise #romanticizeyourlife hashtagiyle paylaşılarak iki yıldan uzun bir süredir popülaritesini koruyan bir akım. Yazar ve terapi merkezi Real’ın direktörü Rachel Hoffman şöyle diyor; “Hayatın küçük detaylarını yakalamak, şükran duymayı ve mutlu hissetmeyi artırma potansiyeline sahiptir.” Brown Üniversitesi’nin Mindfulness Center Direktörü Eric B. Loucks ise hepimizin bizi mutlu eden bir hayat inşa etme arayışında olduğumuzu söylüyor. Hayatı romantize etmek de bu noktada bir pratik olarak farkındalıkla kesişiyor: “Kendinizi hayatınızın başrolü olarak görmenin enerjisi, sadece hayatınızın gelişimini izlemenin değil, onu bilinçli olarak yaratmanın da anahtarı olabilir.”

Farkındalık ile kol kola giden bu fenomen aslında daha mutlu bir versiyonumuza ulaşmanın yolunu dikkati kendimize, yaşadığımız anlara vermekte görüyor. Hayatı romantikleştirmeyi, sosyal medyada duymaya ve görmeye alışık olduğumuz toksik pozitif bakış açısından ayıransa hayatın gelgitlerini, inişli çıkışlı yapısını göz ardı etmemesiyle birlikte güzelliğin saklı olduğu yanlarını görebilme becerisini aşılaması. Bu bakış açısında siz, yaşamınızın zorluklarına rağmen adeta macera çağrılarına kulak veren, zorlu eşikleri geçen, problemlerle yüzleşen ve çözümler getiren bir kahramansınız!

Akım TikTok’ta farklı konseptler üzerinden ilerliyor. Bir kısım insan, hayatı romantikleştirecek unsurları sanki eski bir İngiltere filminden çıkmışçasına şık antika çay takımlarında, çiçeklerle bezenmiş salonlarında ve “country” stili giyim tarzını gerçek hayata taşımakta buluyor. Hayatı romantikleştiren en popüler videolar ise küçük ve oldukça spesifik anlara odaklanmayı içeriyor. Belki geçtiğiniz sokaktaki evlerin balkonunu süsleyen çiçeklere ya da kulağınıza o sırada çalınan müziğe dikkat kesilmenin keyfine varabilmek ya da ansızın yağmura yakalandığınız bir anı gülümseyerek karşılamak. Tam da bir filmin başrolünün yapacağı gibi! Bu fark etme halinin yanı sıra küçük ve spesifik alanları yaratmak ve sadelikten keyif alabilmek elbette sizin elinizde. Bu anlar belki evinizdeki bitkilerle ilgilenmekte, kendinize çiçekler almakta, günün en sevdiğiniz saatinde içtiğiniz bir kahvede ya da işinizin arasında arkadaşınızla yediğiniz bir öğlen yemeğinde saklı…  

https://www.tiktok.com/@johannasophie_/video/7070943375226064134?q=%23romanticizeyourlife%20&t=1675257663039

Konuşmacı ve yazar Alyssa Mancao yaşam tarzını bu yönde evriltmek için şöyle diyor; “İnsanlar farkındalığı düşüncelerini temizlemek ve hiçbir şey yapmamakla karıştırabiliyor. Ama hayatı romantikleştirmeye gidecek yolda farkındalık aslında herhangi bir yargılama yapmadan çevrenizde olup bitenlerin gerçekten farkında olmak ve her şeyi olduğu gibi kabul etmekle ilgili. Bu tüm dikkatinizi gördüklerinize ve duyduklarınıza odaklamak kadar basit olabilir.”

Hayatı romantize etmek nasıl yapılıyor?

Size ilham kaynağı olacak ipuçlarını bulurken günlük rutininizde size zevk veren küçük detaylara da bakabilir, bunları hayatınıza dahil etmeye başlayabilirsiniz. Hayatı romantize etmek için size hem ipucu hem de ilham olabilecek 5 yolu derledik!

1. Hayalinizdeki sabah rutinini oluşturun

Birçoğumuzun hayalinde gerçekleştirmeyi istediği bir sabah rutini vardır. Rutinleri oluşturmak ve alışmak zaman alsa da adım atın! Normalden biraz daha erken kalkarak kendinize güzel bir kahve yapın. Özellikle sabahları yapıldığında hem zihninizin boşalmasını hem de yaratıcılığınızın artmasını sağlayacak bir eylem olarak içinizden gelenleri yazın ya da kitap okumak isterseniz biraz kitap okuyun. Güzel bir kahvaltı yapın ve evden çıkmadan önceki sürenizi kendinize özel şekilde değerlendirin.

2. Hayatınızın arka planına müzikler eşlik etsin

Genelde filmlerde başrol karakterin hayatına belirli müzikler eşlik eder. Hayatınızı romantikleştirirken siz de kendi hayatınıza eşlik edecek bir çalma listesi oluşturun! Banyo ya da kişisel bakım rutininiz, yürüyüş, egzersiz zamanınız ya da yemek yapacağınız vakitler için oluşturacağınız farklı çalma listeleri, bırakın hayatınızın keyifli anlarının arka planında size eşlik etsin!

3. Yeni tarifler deneyin

Alelacele yediğiniz telaşlı anlarınızdaki yemekler bir yana evinizde yeni tarifler yapmaya yer açın! Tarif listenizdeki malzemeleri alırken anın tadını çıkarmaya bakın hatta tarifinize kendi dokunuşlarınızı yapmayı deneyin. Yemek yapmaya zaman ayıracak vaktiniz yoksa da en güzel tabaklarınızı, bardaklarınızı kendiniz için kullanın ve kendinize keyifli bir masa hazırlayın.

4. Tek başınıza tatil yapın

Tatillerinizi çoğu zaman izin günlerinize, arkadaşlarınıza ya da ailenize göre ayarlıyor olabilirsiniz. Bu sefer bir değişiklik yapın ve birilerini ya da tarihleri beklemeden kendinize bir rota çizin. Yakınlarda kaçabileceğiniz yerleri arayışa çıkarak kendinize güzel bir mola vermek, hayatı oldukça romantikleştirecek bir deneyim olabilir.

5. Bulunduğunuz alanları kendinize göre şekillendirin

Ofisteki masanıza güzel bir buket çiçek alın, en sevdiğiniz kokulu mumu yerleştirin ya da kahvenizi sevdiğiniz bir kupada için. Hayatın içindeki küçük anları şekillendirirken bulunduğunuz alanları ya da kullandığınız eşyaları da siz şekillendirin. Yatak odanızın ya da salonunuzun size ilham vermediğini hissediyorsanız biraz değişikliğe gidebilirsiniz. Kendiniz gibi olan ve sizi iyi hissettiren alanlar size iyi gelecek.



Ece Özel

İstanbul’da doğan Ece, İtalyan Lisesi’ni bitirdikten sonra Milano’da Catholic University of Sacred Heart Üniversitesi'nin Medya İletişim bölümünden mezun oldu. Kendisini en iyi yazı yazarak ifade ettiğini keşfetmesiyle okumaya ve yazmaya olan ilgisi artan Ece, Live to Bloom’da editörlük yaparak okumak, yazmak ve paylaşmak konusunda heyecanına heyecan katıyor....



BLOOM SHOP