İlişkiler, inişli çıkışlı duyguların merkezidir. Bazen “Bu sefer bitti.” derken daha büyük tutkuyla birbirimize bağlanır bazen de her şey yolundayken kendimizi ayrılığın eşiğinde buluruz. Akışına bırakmak, her zaman doğru sonuçlar veren bir yol olmayabilir. Çünkü o akışın içinde kaybolup ne hissettiğimizi göremez hale gelir ve ilişkide ayrılık çanlarının çaldığını fark edemeyebiliriz. 

Kendi haline bıraktığınız ilişkinizde sona doğru yaklaşıp yaklaşmadığınızı merak ediyorsanız sizler için listelediğimiz ayrılık sinyallerine kulak verin!

Başkalarıyla daha keyifli vakit geçirmeye başladıysanız

Birlikte yapmaktan keyif aldığınız aktivitelerle birlikte ortak paydanız azalmaya başlamış demektir. Belli ki artık daha farklı ilgi alanlarınız, hayalleriniz ve hedefleriniz var. Ortak bir etkinlik veya geleceğe yönelik bir plan, sizi ya da partnerinizi eskisi kadar mutlu etmiyor. Bu yüzden arkadaşlarla, aileyle veya çocuklarınızla geçirdiğiniz vakti daha keyifli buluyorsunuz. 

Bu durumda birlikte geçirdiğiniz vakitlerin kalitesi de eskiye kıyasla azalmış oluyor. Yan yana oturup hiç konuşmadan televizyon izlediğiniz veya sosyal medyaya vakit ayırdığınız saatler artıyor. Bir şeylerden ortak keyif alamama durumu ilişkiyi kısa sürede ayrılığa sürükleyen en belirgin faktörlerden bir tanesi.

Tartışmalarınız bir yere varamadan sonlanıyorsa

Tartışmak, önemli konuları açıklığa kavuşturmak adına ilişkilerde önemli bir yere sahip. İki taraf da agresifleşmeden ve birbirini kırmadan, yapıcı bir yolla sorunlarını tartıştığında ortaya daha verimli bir iletişim yolu çıkar. Bu nedenle tartışmaları ciddiye almak önemli.

Eğer ilişkinizde artık herhangi bir tartışmayı sinirlenmeden, haklılık yarışına girmeden ya da konunun üstünü örtmeden sonlandıramıyorsanız bu durum, iletişim bağınızda bir sorun olduğunu anlamına gelebilir. Doğru iletişim kuramamak ve beklentileri anlayamamak da ne yazık ki ilişkilerin sonunu getirir. 

İlginizi çekebilir: Uzun ve Sağlıklı Bir İlişkinin 5 Püf Noktası

Ciddiye alınmadığınızı fark ediyorsanız

Sizi üzen veya sizin için önemli olan bir konuyu karşı tarafla paylaştığınızda aldığınız cevap “Abartıyorsun!” mu oluyor? Bu, tek başına artık ciddiye alınmadığınızın elbette bir kanıtı değil. Ama paylaştığınız fikirlerin, sunduğunuz önerilerin, yapmak istediklerinizin ve hayallerinizin alaya alındığını veya sürekli olarak geçiştirildiğini hissediyorsanız bu durum ilişkinizde karşılıklı saygı duygusunun zedelendiğinin bir göstergesi olabilir.

Bunu farkında olarak veya olmayarak siz de partnerinize uyguluyor olabilirsiniz. Sorunlarının çok küçük, hayallerinin çok abartı, isteklerinin gerçekleşmesi imkansız beklentiler olduğunu düşünüyor ve bunu yansıtmaktan çekinmiyorsanız karşı tarafa kendini değersiz hissettiriyor olabileceğinizi hatırlayın.

Aradaki samimiyet, sadece eleştiri ve suçlamalara döndüyse

İlişkiler ilk başladığı zamanlarda hafif utangaçlık ve karşı tarafı tanıma duygularıyla hem gizemli hem de çok heyecan vericidir. Aradaki samimiyet iltifatlarla, güzel jestlerle, iki kişiye özel anlamlı an veya sözlerle zaman içerisinde pekişir.

Ama belli bir süre sonra bu samimiyet “karşı tarafı kırmama korkusuna” dönebilir. Farkında olmadan kırıcı bir şekilde eleştirmeye veya alaya alarak suçlamaya doğru gidebilir. Samimiyet adı altındaki bu davranışlar çiftleri birbirinden uzaklaştırmaktan ve araya bir duvar örmekten başka bir işe maalesef yaramaz.  

İlginizi çekebilir: Mükemmeliyetçilik Bizi “Mükemmele” Götürür Mü?

Cinsellikten uzaklaştıysanız

Cinsellik, sağlıklı ilişkinin, kişiler arasındaki tutkunun, beğeninin ve sevginin sembolü olarak görülür. Partnerler birbirinden manevi anlamda uzaklaştığında fiziksel olarak da uzaklaşmaya başlar. Karşılıklı bahanelerle cinsel haz ertelendiğinde iki taraf da bir süre sonra yatağında kendi köşesinde mesafeli bir şekilde uyumayı tercih eder. 

Bunun sonucunda ise aldatma ihtimalleri, paranoyalar, kavgalar ve özgüven eksikliklerinin beraberinde getirdiği ilişki problemleri kaçınılmaz hale gelebilir. 

Ayrılık fikri gözünüzü korkutmamaya başladıysa

Partnerinizden ayrıldığınızda neler olacağını merak etmeye başladıysanız ve bu konuya ılımlı bakıyorsanız, hatta planlar yapıyor ve onsuz bir geleceğin nasıl olacağını kafanızda herhangi bir üzüntü duymadan şekillendirebiliyorsanız ayrılık muhtemelen kapınızda. 

Onsuz olma fikri sizi rahatsız etmemeye başladığında mantığınız ve kalbiniz ayrılık ihtimaline kendini hazırlamaya başlamış veya hazırlamış demektir. Belki de ihtiyacınız olan tek hamle, bunu kendinize ve karşınızdaki kişiye itiraf edebilmek olabilir. 

Bir başkasıyla nasıl olacağını hayal ediyorsanız

Herkes zaman zaman ilişkisi olsa da olmasa da hayatında olmayan birilerinin hayalini kurar. Bu bildiğimiz bir gerçek. Ama yapılan bazı araştırmalar, kadınların yüzde 46’sının cinsellik sırasında başka erkekleri hayal ettiğini ileri sürüyor. (*)

Bir başkasıyla olma fikri öylesine bir düşünceden öteye geçmişse, sürekli olarak aklınızı kurcalıyorsa ve partnerinizleyken bile sizi etkisi altına alıyorsa ilişkiniz hakkında tekrar düşünmeniz gerekebilir. İlişkide ayrılık sinyalleri sizin için çoktan yeşil ışık yakmış olabilir.

(*) https://www.dailystar.co.uk/love-sex/what-women-like-bed-sex-16953752

Kaynak: Eharmony, Bustle, Bright Side, Insider






BLOOM SHOP