Özgüven duygumuz pek çok çevresel ve kişisel faktörün üzerine kuruludur. Bu faktörlerden biri de, vücudumuzdaki tüm güzellikleri veya kusurları kapsayan fiziksel özelliklerimizdir. Aynaya baktığınızda karşılaştığınız yüz ya da vücut hatlarınız hakkında neler düşünüyorsunuz?
Size göre artı veya eksi olan tüm fiziksel özelliklerinizle kucaklaşmaya hazır hissediyorsanız, Jessamyn Stanley’in pek çok konuda ilham veren beden olumlama yolculuğunu dinlemeye hazırlanın!
Stanley’in beden olumlama serüveni nasıl başladı?
Beden olumlama; sahip olduğunuz bedenin yaşa, kişisel seçimlere ya da yaşam şartlarına bağlı olarak her türlü değişime uğrama ihtimaline rağmen bedeninizi sevme ve her türlü haliyle kabul etme bilincidir.
North Carolina’da yaşayan Jessamyn Stanley, beden olumlama hareketi için pek çok insana ilham veriyor. Blogunda, Instagram’ında ve çeşitli sitelerde paylaştığı yazı ve tavsiyeleriyle her gün bedeninizde ve etrafınızda gelişen şartlar ne olursa olsun kendi öz değerinizin farkında olarak hayatınızı şekillendirmeniz gerektiğini savunuyor.
Yogaya başladıktan sonra bir zamanlayıcı yardımıyla kendini fotoğraflamaya başladığını söyleyen Stanley, fotoğraflara baktığında ilk tepkisinin hayret etmek olduğunu dile getiriyor. Yoga yaparken karnının, kollarının, bacaklarının fit ve estetik görünmediğinin farkında olduğunu belirterek şu sözleri ekliyor:
“Bu konuda ne sosyal medyayı, ne arkadaşlarımı ne de ailemi suçlayabilirim. Yoga yaparken bedenimin dışarıdan nasıl göründüğünü biliyorum. Başkalarının düşüncelerini değiştiremem ama kendi düşündüklerimi değiştirebilirim. Önemsediğim şey bedenimin nasıl göründüğü değil. Önemsediğim tek şey bedenimin nasıl hissettiği!”
Yoga ile kendini ve bedenini keşfet
Yogayla ve kadınlara dayatılan dış görünüş tabularıyla ilgili pek çok kalıplaşmış kuralı yıkmayı başaran Stanley, Vinyasa yogayla yola çıkıp bedenine ve yoganın ona hissettiklerine yoğunlaşarak kendine has bir yoga pratiği gerçekleştirmeyi tercih ettiğini söylüyor. 16 yaşından beri yoga yaptığını söyleyen Stanley, ilk yogaya başladığı zamanlar karşılaştığı birtakım zorlukları e anlatıyor:
“İlk yoga denemelerimde, birlikte yoga yaptığım grup içerisinde en genç ve en kilolu insan bendim. Benden başka çok fazla siyahi yoga pratiği yapan insan olmadığını da söyleyebilirim. Bu yüzden biraz dikkat çekiyor ve yoga konusunda gerçekten zorlanıyordum. Hatta ilk denemelerimden sonra yoganın bana göre olmadığını düşündüm ve uzun bir süre hiç yoga yapmadım.
Ancak yıllar sonra, bir şekilde konfor alanımdan çıkıp kendimi biraz zorladığımda tekrar yogayla buluştum. Evde pratik etmeye başladığım yogayı derinlemesine araştırmaya başlayarak meditasyon ve nefes çalışmaları gibi tekniklerle birleştirdiğimde, benim için bir hayat tarzı haline geldiğini fark ettim.”
Herkesi yoganın iyileştirici gücüne davet eden Stanley, çevresindekilere aşıladığı her mesajda hayatı sevmenin, kendinizi sevmenin, imkanlarınızı fark etmenin ve kabul etmenin, kendinizi ve çevrenizi iyileştirmek için çabalamanın ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
“Yoga yaparken nasıl göründüğünüz değil, nasıl hissettiğiniz önemlidir.” sloganıyla Jessamyn, sahip olduğunuz bedeni her haliyle kabul etmenizi ve yogayla duygusal anlamda güç kazanmanızı öğütlüyor!
İlginizi çekebilir!