YAZAN: BURCU ERBAŞ

Spiritüellik ile ilgilenen herkesin şu an radarında olan tek bir kelime var: Manifestation. Çekim yasası; olumlu düşünce olumlu deneyimi, olumsuzluk ise kötü şansı çeker inancı kimse için yeni bir haber olmasa da Manifestation’ı çekim yasasından ayıran çok önemli bir fark var. O da odağın hayallerde; sevgili, araba, yeni bir işte değil kendi öz değerini keşfetmek ve onurlandırmakta yatmasında. Manifestation’ın temelinde, hayaller gerçekleşsin veya sadece düşüncede kalsın, gerçekten mutlu olabilmek vardır. Eğer siz de manifestation yapıyor fakat bir türlü sonuç alamıyorsanız, sebebi bu basit temelde gizli olabilir. Öz değerinizi keşfetmenize, gerçekten mutlu olmanıza yardım edecek 7 basit alışkanlık ile Manifesting sürecini hızlandırmak için okumaya devam edin!


Razı olmayı bırakmak

Bir duruma, kişiye, teklife hatta sabote edici düşüncelere “razı” olmak manifestationlar ile kişi arasına görünmez bir engel çeker. Bu engel hem kişinin zihnine Daha iyisini hak etmiyorum.” düşüncesini yerleştirir hem de dış dünyaya “Hayat bana bu hali ile yetiyor.” enerjisi yayar. Aynı zamanda daha iyi alternatifi beklememek hatta bilinçli olarak reddetmek anlamı taşır. Bu da hem fiziken hem de enerjetik açıdan kişiyi manifestationlarından uzaklaştırır. Evren, kabul edildiği ölçüde, razı olunan her durumu tekrar tekrar sunmaya devam eder. Ancak aktif halde alınan aksiyonlar evrene neyi kabul edip neyi etmeyeceğinizin sınırlarını gösterebilir.

Size kendinizi küçük hissettiren her duruma hayır demek

Razı olmamak beraberinde daha çok hayır demeyi getirir. Çevresel faktörler altında inşaa ettiğimiz sosyal kimliğimiz kendi otantik halimizden başka görünümlere sahip olabilir. Bu görünümler toplumdaki yerimizi, etki alanımızı, gücümüzü belirlememize yardım edebilir. Fakat bazen hayatımızı sadece bu görünümleri sürdürmeye devam etmek için yaşayabiliriz. Örneğin ilişkilerimizi veya kurulu düzenimizi bozmamak adına değerlerimizden uzaklaşabiliriz. İstemediğimiz durumlara razı olabilir; evet diyebilir, enerjimizi düşüren her tür duruma bile bile girebiliriz. Bu da manifestationların gerçekleşmesini neredeyse imkansız hale getirir. Bu nedenle kendinize kötü ve küçük hissettiren her durum ve kişiye hayır demek hayal ettiğiniz tüm güzelliklerin hayatınıza girebilmesi için gerekli alanı açar. Giden enerjinin boşalttığı her alan hemen yenisi ile dolar. Ne tarz bir enerji ile dolacağı da aktif olarak alınan seçimler ile belirlenir.

Özünüze ait olmayan her tür kalabalığı uzaklaştırmak

Razı olmamak ve enerji düşüren her ortama hayır demek çevredeki kalabalığın uzaklaşması için ilk adımı oluşturur. Daha sonra sıra yaşam alanını kişinin otantik haline servis etmeyen her tür kalabalıktan arındırmaya geçer. Duygusal boşlukların maddiyatla; kıyafetler, eşyalar, yiyecekler, alkol ve nicesi ile doldurulmaya çalışılması kişiyi özünden ve hayallerinden uzaklaştırır. Bu nedenle manifesting yaparken bedene nelerin girdiği, hangi ortamlarda bulunduğu ve zihnin doğru yere odaklı olduğuna dikkat etmek gerekir.

İhtiyaçlarınız karşılanmıyorsa talep etmek

Manifestation sadece hayalleri sesli bir şekilde tekrarlamak ve gerçekleşmesini beklemek değildir. Aksine öz değere uygun, gerçek potansiyeline yakışır bir hayat sürmek için gerekli adımları atmak ve evren tarafından doğru karşılanacağına inanmaktır. Bu nedenle manifesting sürecini hızlandırmanın diğer bir yolu da ihtiyaçların net olarak belirlenmesi ve eğer bunlar karşılanmıyorsa kibarlık ve hoşgörü içerisinde karşı taraftan talep edilmesinden geçer.

Sağlıklı sınırlar çizebilmek

Öz değer ne kadar yüksek olursa hayata çekilen her kişi, durum, fırsat da aynı derecede iyi ve faydalı olur. Bu nedenle manifesting sürecini hızlandırmanın en güzel yollarından biri evrene öz değerinizin ne denli yüksek olduğunu kanıtlamaktır. Kendiniz başta olmak üzere çevrenize ve evrene öz değerinizi göstermenin en güzel yolu da sağlıklı sınırlar çizip bunları koruyabilmektir. Bu sınırlar ilk başta kurulu tüm düzeni bozabilecek bir etki gösterebilir, sosyal ortamlarda size kendinizi rahatsız hissettirebilir, çevreniz tarafından anlaşılması zor karşılanabilir. Ama yüksek bir öz değere sahip olmak böyle rahatsız edici durumlarda bile kendini rahat hissedebilmek demektir. Kendinizi her tür negatiflikten korumak için attığınız adımlardan çekinmeyin!

Konfor alanın dışında, korkutucu ama heyecan verici deneyimler yapmak

Bize kendimizi iyi hissettiren fakat çoğu zaman gerçek potansiyelimize ulaşmaktan alıkoyan konfor alanınından çıkmak, manifestationların gerçekleşebilmesi için kaçınılamazdır. Çünkü hayal edilen haya zaten sahip konfor alanın dışarısında gerçekleştir. Tam da bu nedenle, manifestationların daha hızlı gerçekleşmesini sağlamanın bir yolu da istemli olarak güvenli alanın dışına; hayallerin gerçek olabildiği dünyaya çıkmaktır. Oldukça ürkütücü gibi duyulabilen bu adım, 180 derece bir karakter değişimi anlamına tabi ki gelmez. Aksine, küçük adımlar ile yavaş yavaş konfor alanının dışına çıkmayı simgeler. Bilinmeze doğru olan bu minik uzanmalar enerji bedenini manifestationların gerçek olduğu dünyanın titreşimine yaklaştırır. Korkutucu ama heyecan verici yeni deneyimler düşünüldüğü zaman benzer hisler uyandıran hayallerin gerçekleşebilmesi için konfor alanını genişletir. Kişinin ufkunu geliştirerek kendi öz sınırlarının, inançlarının, sığınağının gerçek potansiyelinin önünde durmasını engeller.

Sosyal medyayı enerjiyi aşağı değil, yukarıya çekmesi için şekillendirmek

Manifestation, kişinin o anki titreşimi ile hayallerinin titreşiminin aynı düzeyde seyrettiği zaman gerçekleştir. Bu basit denkleme göre yaşamak istediğin hayata zaten sahipmişsin gibi hissederek yaşamak gerekir. Güzel enerji iyi şansı, kötü enerji ise kötü deneyimleri getirir. Bu nedenle manifesting süreci boyunca enerjiyi yüksek tutmak çok önemlidir. Bu sanılanın aksine üzüntüye, korkuya, acıya, göz yaşına yer olmaması değildir. Tam tersi hep biri naturel olarak insana ait bu duygular sonuna kadar yaşanmalı, içe atılmamalıdır. Manifesting sürecinin önünde duran negatif duygu yukarıdakiler değil; kıskançlık, özgüvensizlik, nefret, kin, başka insanların süreci ile yarışma gibi kişinin öz değerini, saygısını ve sevgisini aşağı çeken duygulardır.

Günümüz dünyasında da bu duyguları en çok besleyen ortamlardan biri sosyal medyadır. Dünya’nın dört bir yanından gelen negatif haber akışının yanı sıra gerçek olmayan “mükemmel” hayatların, kişi ve bedenlerin dolup taştığı sosyal medyada bir gün içerisinde bile tüm negatif duyguları hissetmek oldukça mümkün. Bu nedenle sosyal medyayı enerjiyi düşürücü içeriklerinden arındırmak aksine iyi hissettiren, farkındalığını arttıran, gerçek içerikler üreten hesaplarla doldurmak gerekir. Bu sayede günlük yaşamın içerisinde hissedilen “anlamsız” kötü hisler pozitif düşünce ve duygular ile değiştirilebilir.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP