“Daha yoğun, daha iyi, daha hızlı, daha güçlü!” sloganını benimseyen ve bu yönde ilerleyen fitness sektörü, son yılların en trend antrenmanı olan Megaformer ile ters köşe yapmaya başladı.

2020 Wellness trendlerini araştırırken karşıma çıkan ve o günden beri denemek istediğim Megaformer’ı, Türkiye’de sadece ShapeUp Istanbul’da yer aldığını duyunca hemen bir derse katılmaya karar verdim. Derse başlamadan önce bu yenilikçi antrenman sistemini stüdyosuna taşıyan ShapeUp Istanbul’un kurucu ortağı Metin Eroğlu’na 45 dakika içinde güç, dayanıklılık, kardiyo ve esneklik vadeden bu sistemin nasıl işlediğini sordum. 

İlginizi çekebilir: 2020 Wellness Trendleri

Megaformer nedir?

Megaformer, ismen ve şeklen çok benzetildiği Reformer Pilates’in aksine rehabilitasyon amacıyla değil yoğun ve efektif bir antrenman sunmak amacıyla yaratıldı. 2010’lu yılların başında tasarlanan bu sistem, katılımcıların 45 dakikalık bir antrenmandan alabilecekleri verimi maksimuma çıkartarak günümüzün en değerli serveti olan zamandan da kazandırmayı hedeflemekte.

Minimum sürede maksimum etki sunan bu cihaz, antrenman sırasında kullanılan tüm ekipmanları üzerinde bulunduruyor ve hareketler arasında hızlı bir geçiş sağlama imkanı sunuyor. Bu durum katılımcının nabzının her zaman belli bir seviye üstünde kalmasını sağlayarak antrenmanın kardiyovasküler etkisini ortaya çıkarıyor. 

Antrenmanlar nasıl ilerliyor, ne kadar sürüyor ve hangi kas grupları nasıl çalışıyor?

Megaformer, “Minimum sürede maksimum verim” denince ilk akla gelen HIIT antrenmanlarının aksine hareketlerin oldukça yavaş tempoda yapıldığı bir antrenman metoduna sahip. 45 dakika egzersiz, 5 dakika esneme içeren totalde 50 dakikalık ders içeriğinde her biri ayrı temel antrenman gerektiren güç, dayanıklılık, kardiyo ve esneklik kompakt şekilde tek bir antrenman ile sunuluyor. 

Rutin antrenmanlarında Megaformer’a yer veren birçok profesyonel atlet de bulunmakta. Triatlet ve maraton koşucuları ise bu profesyonellerin başında gelmekte. Sebebi ise çok basit, yavaş kasılan kas grupları. Diğer birçok antrenman metodunun aksine Megaformer’ın hedef kas grubu olup antrenman esnasında fazlasıyla uyarılmakta. Yavaş kasılan kas gruplarının farkını ise daha çok uzun süreli yarış veya antrenmanlarda görebiliyoruz. Megaformer ile düzenli olarak güçlendirip, dayanıklılığınızı arttırabileceğiniz bu kas grubu, kişinin süre ve dayanıklılık dengesini belirleyici nitelikte.

Yurtdışında uzun süredir var olan ve tercih edilen “spor komünitesi” kavramını çok güzel oturtmuşsunuz. Planlanan bu grup dersleri seviyelere göre mi ayrılıyor?

Eşim Nelly’le beraber Megaformer’ı Türkiye’ye getirirken, ülkemizde pek sık rastlayamadığımız “spor komünitesi” olgusunu da getirmeyi hedefliyorduk. Katılımcılarımızın bireysel derslerin aksine, grup derslerinin kişinin motivasyonunu ve performanslarını nasıl olumlu yönde etkilediğini görmelerini sağlamak öncelikli amacımızdı. Bugün itibariyle görüyoruz ki, şu ana kadar sporu hayat tarzı haline getirmiş ve beraber antrenman yapmaktan keyif alan çok güzel bir komünite kurmayı başarabildik, daha nice güzel kalplere…

Megaformer’ın çalışma sistemini ise en basit tabirle “etki-tepki” olarak açıklayabilirim. Katılımcının makine üzerinde almış olduğu pozisyon ve yay seviyeleri belirleyici faktörler ancak daha da önemlisi yayın çalışma sistemi; yaylar kişinin uzun, kısa, kilolu, zayıf olmasını önemsemezler, sadece onun tepkisine eşdeğer direnç uygularlar. Bu sayede herkes fiziksel anlamda aynı seviyede olmasa da, aynı grup dersinde farklı dirençlerde antrenman yapabilirler. 

Sonuç olarak, profesyonel bir atletle, ilk Megaformer dersine gelmiş bir kişi aynı derste rahatlıkla bulunabilir ve her ikisi de kendi seviyesine göre kaslarının uyarıldığı bir antrenman yapabilirler.

İlginizi çekebilir: Denemeniz Gereken 5 Egzersiz Çeşidi

Megaformer’ın etkilerini daha hızlı görmek için derslere ne sıklıkta gelmeliyiz ve bu süreçte nelere dikkat etmeliyiz?

Bunun için kesinlikle sihirli bir sayı yok ama en sağlıklı ve tatmin edici gelişimlerin genelde gün aşırı yapılan antrenmanların sonucunda olduğunu gördük. Ancak daha da önemlisi, kötü bir beslenme ile verimli bir antrenman çıkaramaz, sonuç alamazsınız. Bu yüzden, beslenmenizin önemini göz önünde bulundurarak sağlıklı besinleri doğru zaman ve miktarlarda tüketmeniz önem taşımakta. Antrenman öncesi ise ne aç ne de tok gelinmeli, sonrasında ise sağlıklı yağlar, karbonhidrat ve protein içeren alkali beslenme antrenmanın etkisini arttıracaktır. Bu yüzden, Megaformer gibi yoğun bir antrenman sonrası vücudun kendini onarmaya hızlıca başlaması için dengeli beslenmeniz çok önemli.

İlk Megaformer dersimden izlenimlerim

Sabah erken saatlerde başlayan antrenmana yetişebilmek için enerji veren ve uzun süre tok kalmamı sağlayan çiğ badem, çiğ fındık gibi sağlıklı yağlar, dut ve çilek kurusu gibi enerji sağlayan kuru meyvelerden oluşan Tadım Zinde ile güne başladım. 

Seansa başlamadan hemen önce de grup dersinin eğitmeni Nelly ile tanıştım. Uzun zamandır haftanın en az 5 günü spor yaptığımı, sağlıklı beslenmeye özen gösterdiğimi ve günlük hayatımda da fiziksel aktiviteye bolca yer verdiğimi söylesem de bana Megaformer dersinden sonra tekrar konuşmayı teklif etti. 

Grup dersinde 1 seneye yakın zamandır düzenli olarak Megaformer yapan katılımcılardan hiçbir farkım yoktu. Hepimizin kasları 45 dakika boyunca titredi ve hepimiz kendi seviyemize göre etkili ve aktif bir spor yaptık. Megaformer gerçekten de çok farklıydı. Megaformer cihazı ilk bakışta karmaşık görünse bile dersten önce yapılan 5 dakikalık oryantasyondan sonra yıllardır kullanıyormuş gibi hissettim.

Hareketleri tekrar sayısıyla değil, zaman ile yaptık. Hareketlerin ise ne kadar yavaş yapılırsa o kadar etkili olduğunu ve kas titremelerini arttırdığını gözlemledim. Hareketlerin arasında dinlenme veya küçük molalar olmadığı için ne kadar yavaş hareket edilirse edilsin nabzımın kardiyo antrenmanlarımdaki gibi hızlandığını fark ettim. Tüm hareketler birden çok kas grubunu hedef aldığı ve dengede kalmak için tüm vücut her an aktif olarak (titreyerek) çalıştığı için uzun zamandır yaptığım en kısa, en yorucu ve en etkili antrenman oldu.

Metin’in “Spordan sonra dengeli, besleyici ve yeterli bir beslenme ile daha etkili bir sonuca ulaşabilirsin.” sözlerini de hatırlayarak bu yorucu antrenman sonrası uzun zamandır düzenli olarak spor yapan biri olarak çantamdan asla eksik etmediğim, besin değeri yüksek ve lif kaynağı olan Tadım Çiğ Kuruyemiş ve Kuru Meyveleri ile spor rutinimi tamamladım.

İlginizi çekebilir: Röportaj: Ironman İpek Onaran’dan İstanbul Maratonu Öncesi Motivasyon ve Beslenme Önerileri



Sıla Bakır

1993 yılında doğan Sıla, lisans eğitimini 2017 yılında Bilkent Üniversitesi İletişim Tasarım Bölümü’nde tamamladı. Lisansüstü eğitimine devam etmeye karar vererek Politecnico di Milano’da Stratejik Tasarım Master’ı yapmaya başladı. Sağlıklı ve dengeli hayat tarzı konusundaki merakı sonucunda bol bol araştırma yapmakta, karşısında çıkan yeni fikirleri denemekten ve bunları paylaşmaktan büyük keyif...



BLOOM SHOP