Bir banka tarafından yapılan ankete göre, tasarruf hesabı bulunan katılımcıların yüzde 38’i kendini çok mutlu olarak tanımlarken, tasarruf hesabı bulunmayanların yalnızca yüzde 29’u kendini mutlu hissediyor.

Bir mağazanın önünden geçerken o mağazada satılan herhangi bir şeye ihtiyaç duymadığınız halde içeri girme isteği uyanıyorsa, dikkat! Çünkü içeriye girdikten bir süre sonra kendinizi aldıklarınızla bakışırken bulabilirsiniz…

Markalar, tüketicilerine daha fazla satış yaptırabilmek için tüketicilerin duyularını hedef almaktadır. Ambalajlarda kullanılan renkler, ürünlerin dizilimi, mağazalara sıkılan kokular, fonda hızlı karar vermenizi kolaylaştıracak müzik ve daha birçok unsur dürtülerinizi tetikleyerek sizi alışveriş yapmaya teşvik ediyor. Aynı şekilde açken bir markete gittiğinizde, daha çok market alışverişi yapabilirsiniz. Dolabınızda eksik olmayan ya da daha önce almadığınız yiyecekleri de alıp çıkabilirsiniz.

Fiziksel durumunuz, görseller, kampanyalar ve sosyal medya gibi faktörler para harcama alışkanlıklarınızı etkilerken, o dönem içinde bulunduğunuz ruh hali de para harcama alışkanlıklarınızı etkileyen önemli bir faktör.

Bir başka ifadeyle, açlık gibi fiziksel ihtiyaçlarınıza ek olarak, duygusal tutum ve hisleriniz de harcamalarınızı etkileyebiliyor. Eğer depresyondaysanız, kendinizi iyi bir akşam yemeğini hak ettiğinize dair ikna etmeniz oldukça kolay. Tam tersine eğer mutluysanız da, tasarruf etmek için kendinizi rahatça kontrol edebilirsiniz.

Ruh halinizin harcamalarınızı nasıl etkilediğini anlamak, akıllıca harcama yapmanıza ve bütçenizi kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilir. Kendinizi duygusal bir tüketici olarak görüyorsanız isteklerinizle ihtiyaçlarınız arasındaki farkı öğrenmenizde fayda var!

Özgüven ve para harcama arasındaki ilişki

Ruh halimizi iyileştirmek için para harcamanın yanı sıra sosyal çevremize daha iyi görünmek ve başkalarını etkilemek için de kendimizi alışverişe vurduğumuz olabiliyor. Creditcards.com yazarı Gary Foreman’a göre, para harcamak bizi güçlü hissettiriyor. Harcamayı yaptığımız anda memnuniyet duyuyoruz, hissettiğimiz olumsuz hisleri, sahip olduğumuz yeni eşyalarla telafi etmeye uğraşıyoruz ya da kendimizi değerli olduğumuza inandırmaya çalışıyoruz. Öte yandan, kendimizi mutlu hissediyorsak, yaşantımızdan ve ruh halimizden hoşnutsak ve kendimize güveniyorsak, dışarı çıkmak ve lüks kıyafetler almak gibi para harcama eylemlerine pek ihtiyaç duymuyoruz.

Duygusal harcamaları kontrol edebilmek için öncelikle bunun farkında olmamız gerekiyor. Mücadeleye başlarken, belli başlı mağazaları yasaklamak iyi olabilir. Ayrıca maruz kaldığımız reklamlara karşı savunmaya geçebiliriz. Medya okuryazarlığıyla, bu farkındalığı artırmak mümkün olabilir. Tüketimi körükleyen her unsuru elimizin tersiyle iterek kendimize şunu söyleyebiliriz: Mutsuz ve stresliyken para harcayarak kendimi geçici bir mutluluğun kollarına bırakabilirim ancak para harcamak yerine tasarruf edersem uzun vadede daha mutlu olacağım kesin!

Konu ile ilgili “daha fazla” bilgiye aşağıdaki yazılardan da ulaşabilirsiniz:

Kaynak: Investopedia, Cheat Sheet





BLOOM SHOP