Portrait of pretty young female with heart shaped sunglasses. Caucasian woman posing with glasses against pink background.

Fen derslerinde ilk öğrendiğimiz bilgi; “Temel yapı taşımız, atomdur.”. Yani canlı olan her şey, insanlar, hayvanlar, bitkiler, organizmalar, atomların birleşiminden ve etkileşiminden oluşur. İşte bu oluşumdan yola çıkarak, kişilerin etkileşimlerini, iletişimlerini ve mutluluğun formülünü oluşturmaya çalışacağım.

Her atom, pozitif yüklü protonlar, negatif yüklü elektronlar ve nötronlar ile yüklüdür. Bir atomun dengeyi bulabilmesi için nötr olması yani elektron ve protonların birbirine eşit olması gerekir. Çekirdekte bulunan protonların sayısı sabitken, çekirdek yörüngesinde dönen elektronlar, hareketlidir. Ayrıca, protonlar atomun kütlesini belirlerken, elektronların kütlesi yok denilecek kadar az olduğu için hesaba katılmaz. Son olarak, iki atomun bileşik oluşturmasını etrafında dolaşan elektronlar sağlar ve atomun yörüngesindeki elektron sayısı ne kadar fazlaysa, bileşik oluşturma kabiliyeti de o kadar azdır.

Bu kadar kimya yeter sanırım! Şimdi bu bilgilerin ilişkiler ve mutlulukla olan bağlantısına geçelim.

Hayatımız ve ilişkilerimiz aslında en küçük yapı taşımızda olduğu gibi gerçekleşiyor bence. Artı yükleri, pozitifleri hep içimizde toplarken, negatifleri daha çok etrafa yayıyoruz ve ilişkilerimizi, iletişimimizi hatta tüm hayatımızı etkilemesine izin veriyoruz.

Aynı zamanda, pozitif=negatif yani nötr olma durumundan çıktığımız zamanda dengemiz bozuluyor ve olması gerekenden farklı ruh hali ve tepki verme durumuna geçiyoruz.

Ayrıca, etrafa daha çok negatif enerji yaydığımız zamanda, atomlarda olduğu gibi ilişki kurabilme kabiliyetimiz azalıyor. Çünkü biz karşı taraf ile iletişime kapalı olduğumuz gibi, karşı taraf da bizim yaydığımız enerji yüzünden yeni bir ilişki kurmaktan kaçınıyor. Peki ne yapmalıyız?

Aslında çok çaba sarf etmeden ufak önlemlerle  hayatımızı nötr dengede tutabiliriz. Öncelikle artı kutuplarınızı belirlemeniz lazım. Bunlar sizin ağırlığınızı oluşturan özellikleriniz olmalı. Mesleğiniz, yetenekleriniz, aile bağlarınız, hobileriniz ve sizi mutlu eden, yapmaktan keyif aldığınız ve başarılı olduğunuz her şey. Daha sonra negatif kutuplarınızı belirleyin. Sıkıntılı ilişkiler, iş ilgili problemler, sağlık problemleri, stres yaratacak ve sizi kötü hissettirecek her şey.

Artı kutup ağırlığınızı belirleyen ve sabit çekirdekte tuttuğunuz yükler olduğu için, kapasiteniz doğrultusunda arttıkça sizi zorlamayacaktır.

Ancak, eksi kutup, yörüngenizde dolaştığı ve aslında çarpışarak farklı ilişkilere olanak sağladığı, aynı zamanda ağırlığınız üzerinde etkisi olmadığı için, arttıkça dengeniz bozacak ve kabiliyetlerinizi azaltacaktır.

Kimsenin hayatı ve ilişkileri mükemmel değil. En başarılı gördüğünüz insanların bile iş ile ilgili çok büyük problemleri ve stresleri var mutlaka. Ancak önemli olan, sıkıntıların sizi ele geçirmesine izin vermemek. Kötü bir ilişki sonrası size kendinizi güçlü hissettiren işinizi veya sağlığınızı kaybetmemek. Önemli olan, hayatınızdaki negatif değişkenleri (özellikle değişken olarak nitelendiriyorum) fark edip, bunları doğal dengenizi sağlamak için kullanmanız.

Zorlukların ve sıkıntının sizi ele geçirmesini değil teşvik etmesini sağlayın. Dengenin negatif kutba doğru bozulmasını değil, pozitif kutbun güçlenmesini sağlayın.

Her başarısızlıktan, mutsuzluktan, küslükten ve stresten sonra, kendinize yeni bir artı ekleyin. Bu bir hobi olabilir, yeni bir iş olabilir, farklı bir arkadaşlık veya bir yardım, sosyal sorumluluk çalışması olabilir.

Mutluluğun formülü basit aslında. Mutsuz olmaya başladığını hissettiğin an ipleri eline alıp, kendini mutlu eden özelliklerini geliştireceksin. Ve mümkünse, mutsuz olduğun yerden uzaklaşarak doğal dengenin bozulmasını engelleyeceksin.

Hayat rastgele çarpışan moleküllerden ibarettir. Çalışarak kazandığınız sağlığınızdan, ilişkilerinizden ve başarınızdan, rastgele karşınıza çıkan insanlar, işler ve durumlar için vazgeçmeyin.

Konu ile ilgili “daha fazla” bilgiye aşağıdaki yazılardan da ulaşabilirsiniz:




Simge Kamacı

1991 yılında, Ankara’da doğdu. 2014 yılında, lisans eğitimini burslu olarak girdiği Başkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Mezun olduktan sonra, inşaat sektöründe hizmet veren Rönesans Holding bünyesinde 2,5 yıl çalıştı. Eğitim hayatı boyunca özellikle kimya derslerine fazlasıyla ilgi duydu. Kozmetik ve bakıma olan ilgisini, kimyaya, tepkimelere ve bileşimlere olan ilgisi...



BLOOM SHOP