Hamilelik döneminde hormonların etkisi ile gürleşen ve parlaklığı artan saçlar, doğumdan sonra canlılığını kaybedip dökülmeye başlayabiliyor. Benim deneyimim de ise saçlarım her zaman en önemli aksesuarım oldu. Daha önce yaşadığım birkaç kötü tecrübe saç sağlığı ve bakımına hep daha çok özen göstermeme yöneltti. Rutin kontroller ile eksik vitamin ve mineralleri tamamladım.
Deneyimli bir saç uzmanı seçerek yıpratmadan şekillendirmeye ve düzenli saç kesimine özen gösterdim. Gerekli bulduğum zamanlarda saç yapıma uygun doğal reçeteler ile bakım yaptım. Bu özenime saçlarım da her zaman olumlu cevap verdi.
Postpartum saç dökülmesi
Hamilelik döneminde bakımlara biraz ara vermiş olmama rağmen hormonların etkisi ile saçlarım gürleşti, parlaklığı arttı ve bugüne kadar hiç olmadığı kadar güzelleşti. Ancak ne yazık ki doğumdan birkaç ay sonra güzel, yoğun ve parlak saçlarım fazlasıyla dökülmeye başladı.
Doğum ile tekrar değişen hormonlarım hamileliğin getirdiklerini geri aldı ve artık sürekli dökülen ve cansızlaşan saçlarım ile baş başa kaldık. Her ne kadar bunun geçici bir süreç olduğunu bilsem de duştan sonra tarakta kalan saçlarımı gördükçe içim acımaya devam ediyor.
Sürecin geçiciliğine rağmen durumu kabullenip saçlarımın azalmasını izlemek yerine olaya el koymaya ve saç dökülmesini azaltmaya karar verdim. Zaman içinde hamilelik döneminde olduğu gibi gür ve parlak saçlara kavuşacağıma eminim. Saç sağlığım için yaptıklarımı listeleyecek olursam;
Antioksidan tüketimi
Antioksidanlar genel olarak sağlığımız açısından büyük önem taşıyor. Saç sağlığını da arttıran antioksidanları beslenme düzenime daha fazla dahil ettim. Yeşil sebzeler, ceviz, badem, yaban mersini ve pancar gibi besinlerden zengin salataları öğünlerime dahil ettim.
Artan su miktarı
Doğum öncesi günde 2,5-3 litre su tüketiyordum. Doğum sonrası doktorumun da önerisiyle su tüketimini günlük 4 litreye çıkardım. Aynı zamanda su zengini besinler ve bitki çayları ile de günlük tüketim miktarımı arttırdım.
Doğada egzersiz
Vücuttaki oksijen miktarının yeterli olmaması da aynı şekilde saç dökülmesini arttırıyor. Bu nedenle mümkün olduğunca doğada yürüyüş yapmaya ve vücudumdaki oksijen miktarını arttırmaya özen gösterdim.
Doğa egzersizleri, değişen hormonlar ile etkilenen duygu durumunu da olumlu yönde iyileştiriyor ve destekliyor.
Çinko ve biotin desteği
Dökülen, cansız, yavaş uzayan saçların ortak problemi genellikle çinko ve biotin eksikliği oluyor. Kan tahlillerim sonucu eksiklerimi tamamlarken bu iki vitamini de destek olarak kullandım. Aynı zamanda çinko ve biotin zengini besinlere ağırlık verdim. Yumurta, kabak çekirdeği, ıspanak gibi besinleri diyetime uygun miktar ve tarifler ile tüketmeye özen gösterdim.
Saç maskesi
Kemik iliği maskesi her zaman en sevdiğim saç maskesi olmuştur. Bu dönemde de saç dökülmesini önlemek ve saçlarımı güçlendirmek için kemik iliğinden faydalandım. Kemik iliği, Hindistan cevizi yağı ve yumurta sarısı ile maske hazırlayıp haftada 1 kere saç diplerime sürdüm ve yine dökülme karşıtı bakım yapan temiz içerikli şampuanlar ile temizledim.
Hamilelik ve doğum bir kadının yaşayabileceği en mucizevi tecrübelerden biri. Vücudunuzun ve bütün düzeninizin değişmesi ne kadar can sıkıcı olsa da geçici olduğunu ve buna gerçekten değdiğini unutmayın!
