Güney Kaliforniya Üniversitesi biyoloji profesörü olan Valter Longo bulunduğu alanda bir öncü. Kanser ile oruç tutma arasındaki ilişkiyi araştıran güncel çalışmaları ve kitaplarıyla önemli bir hayran kitlesine sahip olan Longo, doğru gıdalarla birlikte kalori kısıtlamasının kanseri hem önleyici hem de tedavi edici olarak kullanılabileceğini savunuyor. Özünde kan şekeri; glukozu düşük seviyelerde tutarak sağlıklı hücreleri savunma moduna almak, kanserli hücreleri ise aç bırakılması yatan Prof. Dr. Valter Longo‘nun Uzun Yaşam Diyeti ve kanser karşıtı önerilerini derledik.
Kansere karşı beslenme düzenini değiştirmek işe yarayabilir mi?
Prof. Dr. Valter Longo’nun süregelen klinik araştırmalarına göre evet! Fast-Mimicking Diet (FMD) isimli beslenme modeli, bulunan ilk sonuçlara göre hem kanseri önlemede hem de tedavisinde çok etkili bir oyuncu olabiliyor. Prof. Longo, konu üzerine daha çok araştırmanın yapılması gerektiğini vurgularken genetik mutasyon riski olan, sahip veya geçirmiş kişilerin de orucu taklit eden bu beslenme şeklinden fayda görebileceğini söylüyor. Peki, diğer ismi ile Longo’nun Uzun Yaşam Diyeti nelerden oluşuyor, kimler tarafından nasıl uygulanabilir?
Uzun Yaşam Diyeti
Prof. Longo’nun Uzun Yaşam Diyeti’ni ayıran en önemli özelliklerden birisi beslenmenin büyük oranda vegan olması. Sadece haftada 1-2 defa tüketilen deniz ürünlerinden başka hiçbir hayvansal gıda içermeyen bu diyet aynı zamanda düşük protein oranlarına sahip.
Özellikle 65 yaşından küçük kişilerin günlük protein alımlarının ortalama 40-60 gram arasında olması gerekiyor. 65 yaşından sonra da bir seviye daha yükseltilebilen protein bu kez hayvansal protein kaynakları; yumurta, balık, beyaz et, keçi sütü ve bitkisel protein kaynaklarından alınabiliyor.
Doymuş yağlar, basit karbonhidratlar, rafine şeker beslenmede minimize edilirken tam tahıllar, taze sebze ve meyveler, bol miktarda zeytinyağı tüketiliyor. Böylelikle beslenme mikro besin; vitamin ve mineraller açısından zengin oluyor.
Uzun yaşam diyetinde tüm besinlerin 12 saatlik periyotlarda yenmesi, son besinin ise uyumadan 3-4 saat önce yenmesi gerekiyor. Beslenmenin sıklığı ise kişinin bedenine uygun yapılıyor. Kilo almaya daha yatkın olan kişilerin günde sadece 2 öğün; sabah-akşam veya öğle-akşam yemesi önerilirken normal kiloda kişiler ile 65 yaş üstü herkes günde 3 öğün tüketebiliyor.
Yüksek kanser riskine sahip kişiler için Prof. Dr. Valter Longo’nun önerileri
Prof. Dr. Valter Longo önerilerini öne sürmeden önce, mutlaka kendi uzman doktorunuza sormayı ve aşağıdaki yaşam tarzı değişimlerini konuşarak onay alması gerektiğini vurguluyor.
1. Uzun Yaşam Diyeti’ni sürdürün
2. Balık tüketimini sınırlandırın
Prof. Longo ideal balık tüketiminin haftada 1 ya da 2 kere olduğunu söylüyor. Geri kalan zamanlarda ise beslenme tamamen bitki bazlı devam ediyor.
3. Rafine şekeri azaltın, sağlıklı yağları arttırın
Kanserli hücreler temelinde glikozla yani basit karbonhidrat ve şekerlerle besleniyor. Bu nedenle özellikle kanser karşıtı bir beslenme izlenecekse rafine şekeri mümkün olduğunca azaltmak, basit karbonhidratlar; makarna, hamur, ekmekten uzak durmak önem taşıyor. Çünkü FMD’nin genel amacı kan şekerinin mümkün olduğunca düşük seviyelerde tutmak. Öte yandan bitki bazlı sağlıklı yağlar; zeytinyağı, kuru yemişlere beslenmede bolca yer verilmesi öneriliyor.
4. İdeal kilonuzu ve vücut kitle endeksinizi bulun
5. Düzenli egzersiz yapın
6. Üç ayda bir kere beş günlük oruç tutun
Prof. Dr. Valter Longo odağına kanseri önlemeyi ya da tedavi etmeyi koyan bireylerin her 3 ayda 1 kere, kiloları ve genel sağlık durumları el veriyorsa 5 gün sürecek bir oruç tutmalarını öneriyor. Bunun sebebi de henüz sadece fareler üzerinde yürüttükleri bir araştırmada oruç tutmanın en az kemoterapi kadar etkili olduğunu görmelerinde yatıyor.
7. C vitamini başta olmak üzere vitamin dengenize dikkat edin
Omega yağları, farklı taze meyve ve sebzelerin içindeki vitamin ve minerallar bedenin savunma mekanizması; bağışıklık sistemini kansere karşı güçlendirmek için çok önemli. Herkesin beslenme şeklinin bedenin metabolik sağlığı ve hormonal dengesini koruyacak şekilde makro ve mikro gıdalar açısından dengeli olması gerekiyor.
Öte yandan C vitamini Prof. Longo’nun klinik araştırmalarına konuk olan özel bir vitamin. Yürüttüğü birkaç araştırmada C vitamininin kanser karşıtı özelliklerini fark eden Longo, FMD diyetinin yanı sıra uzman kontrolünde verilen yüksek C vitamini dozlarının toksik olmayan bir tür kanser tedavisi olabileceğine ışık yakıyor. Konu üzerinde ise daha çok araştırma yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Öte yandan herkes çok güçlü bir antioksidan olan ve fazlası idrar yolu ile günlük olarak atılan C vitaminini takviye formunda almaktan yarar görebilir.
8. Alkol kullanmaktan kaçının
Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır. Yukarıda bahsedilen hiçbir öneri tek başına kanseri tedavi etmeye veya önlemeye yeterli değildir. Herhangi bir yaşam tarzı değişimi yaparken doktorunuza danışmanızı, kendinize en uygun olanı öğrenmenizi şiddetle tavsiye ederiz.