Yüzyıllardır uygulanan ve Garshana olarak bilinen Ayurvedik ritüel kuru fırçalama, güzellik uygulamaları arasında belki en kolay fakat en bilinmeyeni olabilir. Dermatolog ve estetisyenler tarafından sağlıklı kan dolaşımı, lenfatik akışın hızlandırılması ve selülit için kuru fırçalama sıkça önerilirken uygulamanın meditatif özelliği Wellness dünyasının da ilgisini çekiyor. Günlük hayatımıza rahatça dahil edebileceğimiz hem vücudumuza hem de zihnimize iyi gelen kuru fırçalamanın faydalarını ve nasıl uygulandığını sizin için araştırdık.
Kuru fırçalama nedir?
Adı üzerinde kuru fırçalama sık ve doğal kıllı bir vücut tarağının kuru vücut üzerinde yukarıdan aşağıya doğru hareket ettirilmesine deniyor. Hafif baskı uygulanarak kullanıldığında cilde masaj yapan, ölü deriden arındıran ritüel;
- Duşa girmeden hemen önce
- Kuru cilt üzerinde
- Ayak bileğinden başlanıp kalbe doğru uzun ve dairesel hareketlerle yapıldığında
En iyi sonuçlarını veriyor.
Kuru fırçalamanın faydaları nedir?
1. Vücuttaki kan dolaşımını canlandırır.
Kuru fırçalamanın yapıldığı bölgelerin uygulama sonrası kızarması çok normal. Vücudun hafif baskı uygulanan bölgelerine daha fazla kan pompalaması ile artan inflamasyon o bölgenin kızarmasına sebep oluyor. Bir başka deyişle, kızarıklıktan korkacak bir şey yok!
2. Lenf drenaja yardımcı olur.
Lenf, arterlerimiz ve dokularımızın içinde gezen, görevi onları temizlemek olan bir sıvıdır. Lenf sistemi, kan dolaşımımızın aksine kalp gibi sıvıyı pompalayan bir organa sahip değil. Bu sebeple lenf sıvısı neredeyse tamamen vücudumuzun hareket etmesine ve kas aktivitemize bağlı olarak vücutta dolaşır.
Lenf drenaj doğru yerlere, doğru hareketlerle uygulanan basının bu sıvı aktivitesini hızlandırmasına ve hücreler, dokular arasından biriken lenf sıvısını elimine etmesine denir. Kuru fırçalama hareketlerin yönü ve şekli sayesinde vücudun lenf boşaltım sistemine yardım eder. Bu da vücudumuzda yerleşmiş ve hareketsiz sıvıların atılmasının yanı sıra;
- Doku yenilenme hızının artmasına
- Lenf boşaltımının uzun vadede hızlanmasına
- Şişkinliğin ve ödemin atılmasına
- Vücudun toksinlerden arınmasına
- Cilt tabakasının altında biriken sıvı nedeniyle oluşan selülit görünümünün azalmasına
- Vücutta biriken stres ve gerilimin masaj yoluyla atılmasına
- Enerji seviyesinin artmasına yardımcı olur.
3. Cildin parlak, pürüzsüz ve yumuşak olmasını sağlar.
Peeling etkisi yaparak ciltte biriken ölü derinin atılmasına ve altından yeni, sağlıklı derinin çıkabilmesini sağlar. Bu sayede de cilt daha parlak görünür, pürüzsüzleşir ve yumuşacık olur.
Uygulama sonrasında selülit görünümünde azalma yaşanır.
Ayurvedaya göre cilt tabakasının hemen altında yağ birikmesi selülite neden olur. Bu tabakalar kurtulması çok zor, inatçı dokulardan oluşurlar. Kuru fırçalama ise düzenli olarak yapıldığında lenf drenajı hızlandırarak dokuların parçalanmasına ve eskiye nazaran daha zor oluşmasına neden olur. Kısacası kuru fırçalama rutinleştiği zaman var olan selülit problemine bir çözüm getirirken gelecekte aynı problemlerin yaşanmamasını da sağlar.
İlginizi çekebilir: Selülit ve Çatlak Tedavisi İçin 5 Etkili Öneri
Kuru fırçalama nasıl yapılır?
1. Adım: Doğru fırçanın seçilmesi
En doğru fırça doğal ve sık kılları olan tutması kolay olan ergonomik bir fırça olacaktır. Bu tarz fırçalar birçok aktarda ve güzellik marketinde kolayca bulunuyor.
2. Adım: Vücuda yukarıya doğru, uzun ve dairesel hareketlerle 5 dakika gibi bir süre boyunca uygulanması
Ayak bileğinden başlanarak kalbin hedeflendiği dairesel ve uzun hareketler lenf sistemini harekete geçirir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta uygulanan bölgede açık yara bulunmaması.
3. Adım: En iyi sonuçlar için kuru fırçalamadan sonra duş alınması ve yüksek nem veren kremlerin işlem gören bölgeye sürülmesi
Bu adım ölü deriden arınmış cildi daha da yumuşatır, istenmeyen kızarıklıkların ve morarmanın önüne geçilmesini sağlar.
4. Adım: Haftada en fazla 3 kere uygulanması
Rutine oturan kuru fırçalama vücuda uyguladığı bası nedeniyle haftada 3 kereden daha fazla uygulanmaması gerekir. Uygulama sırasında da hızlı sonuç almak için sert olmamalı aksinde boyun, karın gibi hassas bölgelerde ekstra hassasiyet gösterilmeliyiz.
