Soğuk algınlığı ve grip için mucizevi bir korunma yolu olmasa da, neredeyse her kış mutlaka yakalandığımız soğuk algınlığı veya gribi hızlı atlatmak ve çok daha hafif geçirmek bağışıklık sistemine destek olacak 9 önerimiz ile oldukça mümkün!
Soğuk algınlığı nedir?
Soğuk algınlığı çevrede bulunan 200’ü aşkın virüsün bedene girmesi ile oluşan semptomlar bütününe denir. Çoğu hava yoluyla ağız, burun veya virüs taşıyan ellerin yüze götürülmesi sonucu bedene girer. Semptomların ortaya çıkmasının sebebi de virüslerin insan hücrelerini ele geçirmesi ve çok hızlı biçimde bölünmeleridir. Vücudun defans mekanizması; bağışıklık sistemi de virüslerin ele geçirdiği hücreleri yok etmek için harekete geçer. Bedendeki alerjik reaksiyon hormonu histamin yükselir, enflamasyon artar. Bu artışın sonucu da soğuk algınlığı sırasında sıklıkla yaşanan semptomlar; kulak, burun tıkanıklığı ve boğaz ağrısıdır. Eğer virüs nazal boşluktan daha aşağılara inerse öksürüğe ve bronşite de neden olabilir.
Grip nedir?
Soğuk algınlığından daha ciddi bir hastalık olan grip influenza virüsü yüzünden yaşanır. Vücutta daha ağır semptomlara; ağrılar, ateş, titreme hatta zatürreye yol açabilir. Bağışıklık sistemi düşük kişilerde grip hastaneye yatırılmayı bile gerektirebilir. Soğuk algınlığı ile benzer şekilde; hava veya temas yoluyla bulaşan grip, genellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığı ve kapalı, havasız alanlarda geçirilen zamanın arttığı kış döneminde; kasımdan ocak sonuna kadar en yüksek seviyelerinde görülür.
Soğuk algınlığı ve gribe neden olan virüslerin bir diğer ortak özelliği de soğuk ve kuru havada yaşamaya daha elverişli olmalarıdır. Hastalık sezonun yazın değil kış mevsiminde yaşanmasının sebebi budur.
Soğuk algınlığı ve gribe yakalanmamanın yolları
Bir hastalığı iyileştirmekten daha kolayı o hastalığa hiç yakalanmaktır. Özellikle hastalık dönemlerinde hava ve temas yoluyla bulaşan bu virüslerden korunmak için düzenli olarak;
- Ortak ve sık kullanılan yüzeyleri doğal temizleyiciler ile silmek,
- Elleri aşırıya kaçmadan sıkça yıkamak,
- Kendini fiziksel olarak iyi hissetmeyen kişiler ile kapalı alanlarda çok zaman geçirmemek,
- İç mekan havasının nemini yükseltmek,
- Burun içini nemli tutmak için aşırı soğuk ve kuru günlerde bir tür burun damlası kullanmak,
- Gün içinde elleri yüze götürmemek,
- Terlemeyi yani detoksifikasyonu destekleyen yüksek tempolu egzersizleri spor rutinine eklemek,
- Yeterince uyumak,
- Bağışıklığı yüksek tutmak için dengeli beslenmek ve gerekli takviyeleri almak gerekir.
Soğuk algınlığı ve gribi hızlı atlatmak için öneriler
Hasta olduktan sonra hem soğuk algınlığı hem de gribin iyileşmesi ortalama 7 ile 10 gün arasında sürer. İyileşme sürecinin çok daha kısa ve hafif geçmesi aşağıda yer alan adımlarla gerçekleştirilebilir.
Günlük su alımını arttırmak
Su bağışıklık sisteminin düzgün işlemesi için çok önemlidir. Burun ve ağız gibi bedenin dış dünyaya açılan bölgelerinde derin dokuları korumakla görevli mukus, ortamın nemli yani virüslerin yaşamı için elverişsiz olmasını sağlar. Virüslerin daha alt tabakalara inmesini yani hücreleri enfekte edebilmesini önler. Bu nedenle özellikle hastalık sırasında günlük su alımını attırmak mukus yapısının düzgün çalışabilmesini, bedenin dışarıya açılan ağız ve burun bölgelerinin nemli kalabilmesini dolayısıyla hastalığın seyrinin daha hafif geçmesini sağlar.
Gerçek anlamda dinlenmek
Dinlenmek grip ve soğuk algınlığını yenmenin ilk ve en önemli adımlarından biridir. Bedenin virüslü hücreleri detoksifye etmek için verdiği fazlasıyla yorucu iyileşme sürecini desteklemek ve bağışıklığı güçlendirmek için her zamankinden daha fazla uykuya ihtiyaç duyulur.
Yeterince doğru dinlenememek grip ve soğuk algınlıklarının normalden çok daha uzun sürmesi veya beklenenden daha ağır geçmesinin bir numaralı nedenidir. Bedeni ve zihni zorlayarak hayata devam etmeye çalışmak fazla stres hormonu; kortizolün salgılanmasına yol açar. Bu da bağışıklığın düşmesi, iyileşme süresinin uzaması ve hastalığın devam etmesi ile bir tür kısır döngü yaratır.
Ilık, sıcak yiyecek ve içecekler tüketmek
Geleneksel olarak hasta kişilere içirilen çorbalar ve çayların arkasında yatan bilimsel açıklama virüslerin neden olduğu en sinir bozucu semptomların; kulak ve burun tıkanıklığı, boğaz doluluğu, öksürüğe sebebi mukus birikmesinin sıcak gıdalar ile çözülebilmesidir. Yüksek ısı tıkanıklığa neden olan mukusun doğal olarak akmasına, bedenden atılmasına ve nefes alış verişin rahatlamasına yardımcı olur.
İç mekan nem oranını arttırmak
Aynı günlük su miktarını arttırmak gibi mukus tabakasının nem dengesini sağlayabilmek için iç mekan havasının nem oranını arttırmak gerekir. Kış mevsimi kuruyan ve soğuyan hava virüslerin çoğalmasına zemin hazırlar. Hastalık esnasında evin paylaşıldığı kişilere bulaş riskinin azaltılması ve virüse sahip kişinin semptomlarının; burun tıkanıklığı, boğaz kuruluğunun hafifletilmesinde havayı nemlendiren bir cihaz kullanmak çok etkili olur.
Takviyeler; C vitamini, çinko, NAC, beta-glukan ile bağışıklığı desteklemek
Genel yanılgının aksine her gün C vitamini almak bedenin virüslerden tamamen korunmasını sağlayamaz. Bütünsel sağlığın devamlılığı için önerilen günlük C vitamini beslenme ve/veya takviyeler ile günlük olarak karşılanmalıdır. Öte yandan hastalık sürecinde alınan destekleyici C vitamini takviyesi araştırmalara göre hastalık süresini önemli oranda kısaltabilir.
C vitamini gibi çinko takviyesi de hastalık esnasında alınırsa iyileşme süresini hızlandırabilir. Aynı zamanda adaptif bağışıklık sisteminin önemli unsurlarından, enfekte hücrelere karşı savaşan T hücrelerinin aktivasyonunda görev alır.
Suda çözünebilen bir tür lif molekülü olan beta-glukan, araştırmalara göre kronik nefes yolu hastalıklarının hem önlenmesi hem de tedavisinde bağışıklık sistemine destek oluşturur.
Vücudun ana antioksidanı glutatyon seviyelerini yükseltmek için alınan NAC kronik nefes sıkıntılarını, doğurganlığı ve beyin sağlığını da iyi yönde etkiler. Düzenli olarak alımının yanı sıra hastalık esnasında alınan NAC takviyesinin gribin ağırlığını ve süresini düşürdüğü de gözlemlenmiştir.
Kara mürver tüketmek
Kara mürver ağacının meyvesi geleneksel olarak soğuk algınlığı ve grip semptomlarını hafifletmek için kullanılır. Yapılan bir araştırma kara mürverin virüslerin insan hücrelerine girip hızla bölünme yetilerini engelleyebildiğini bu nedenle bağışıklık sisteminin virüslere karşı verdiği cevabı güçlendirebildiğini göstermiştir. Bu nedenle hastalık esnasında kara mürver şurubu içmek iyileşme sürecini ortalama 4 gün daha kısaltabilir.
Sinüsleri temizlemek
Evde sinüsleri temizlemenin en kolay yolu burna tuzlu su çekmek, deniz suyu spreyi kullanmak, düzenli olarak bir süre boyunca sıcak su buharında derin nefesler alıp vermektir. Bunun için sıcak su dolu kasenin önüne eğilip başı havlu ile örtebilir hatta suya bir iki damla antiviral özelliklere sahip nane, kekik uçucu yağlarını damlatılabilir.
Fire cider; ateş şarabı hazırlamak
Fire cider yani ateş şarabı elma sirkesi, sarımsak, soğan, limon, zerdeçal, zencefil, kırmızı biber ve turp ile yapılan bir tür bağışıklık destekleyici kürdür. İçerdiği antibakteriyel, antiviral ve antifungal gıdalar sayesinde soğuk algınlığı veya gribe neden olan virüsleri vücuttan uzaklaştırmaya yardımcıdır. Oksijeni ve kan akışını hızlandırarak burun ve kulak tıkanıklığına neden olan mukusun daha hızlı yıkılmasına yardımcı olur. Her gün 1 shot bardağı yapmak hem iyileştirici hem de önleyici bir destekleyici tedavi sunar.
Kontrolsüz antibiyotik tedavisine başlamamak
Virüs kaynaklı yaşanan grip ve soğuk algınlığı karşısında, eğer bir uzman tarafından reçetelendirilmemişse, bakteriyel enfeksiyonlara karşı yarayan antibiyotikleri içmek yarardan çok zarar getirir. Bağışıklığın sıkı sıkıya bağlı olduğu bağırsak mikrobiyota dengesini kötü bakterilerle beraber iyileri de öldüren bozan antibiyotikler bireysel kararlar sonucu hiç bir zaman kullanılmamalıdır. Virüs bazlı hastalıkların tedavisinde kullanılması ise oldukça gereksizdir.
Ne zaman doktora gitmek gerekir?
Hem soğuk algınlığı hem de grip aşağıdaki semptomlarla kötüye doğru bir seyir alıyorsa gerekli uzmanlara danışma vakti gelmiştir:
- Semptomlar 10 günden sonra hala devam ediyorsa
- Ateş 38.5°C’nin üzerindeyse
- Sinüslerde ağrı veya acı duyuluyorsa
- Öksürük derinlemiş ve sıklaşmışsa
- Göğüste ağrı ve baskı yaşanıyorsa
- Nefes almada güçlük yaşanıyorsa.
Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır. Profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almaz veya olması amaçlanmamıştır. Bir sağlık sorununuz varsa veya böyle bir sorununuz olduğundan şüpheleniyorsanız, mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir.