Sonbahar-kış aylarında mutlaka bir kere hasta oluyor veya hapşıran, öksüren kişiler arasında sağlığımızı koruyabilmek için bir tür savaş veriyoruz! Çevresel etmenlerin sertleştiği, bağışıklık sistemlerimizin bir tür teste tutulduğu bu dönemde bütünsel sağlığımızı koruyabilmek için ekstra çaba göstermemiz gerekebiliyor. Soğuk algınlığı ve grip sezonunda sizin için derlediğimiz aşağıdaki 10 pratiği gündelik yaşamlarınıza katarak hastalıkları oluşmadan engelleyebilirsiniz!
Neden kışın hasta olmaya daha meyilli oluyoruz?
Soğuk algınlığı ve grip sezonunun çoğu zaman sonbahar-kış mevsimlerinde yani sıcaklığın giderek düştüğü zamanlarda olduğunu fark etmişsinizdir. Peki havanın soğuması, annelerimizin de sürekli dediği gibi, gerçekten de hasta olmamıza mı neden oluyor?
Yapılan araştırmalara göre kış aylarında respiratuar hastalıklara daha çok yakalanmamızın biyolojik sebebi soğuk havanının burnumuzdaki bağışıklık cevabını zayıflatmasında gizleniyor. Dış dünyaya karşı savunma mekanizmalarımızdan biri de burnumuzda bulunarak bakteri/virüsler ile savaşan hücrelerimiz oluyor. Hava sıcaklığının düşmesi, bu savaşçı hücrelerin sayısının da düşmesine neden oluyor. Hatta araştırmaya göre sıcaklıktaki 5 derecelik bir düşüş bile bağışıklık hücrelerinin yarı yarıya azalması için yeterli oluyor. Özetle soğuk havalarda bağışıklığımızın önemli bir bölümü zayıflıyor. Bu bizi hastalıklara daha yatkın kılıyor. Salgınlar içinse ortam daha elverişli hale geliyor.
Peki kış aylarında hasta olmamak için her dışarı çıktığımızda burnumuzu sıcak mı tutmaya çalışmalıyız? Hem evet hem de hayır! Maske takmanın hastalıkları önlemesindeki önemli bir etken de dışarıya oranla burnumuzu daha sıcak tutmasında yatıyor. Öte yandan dışarıda atkı takmak, iç mekanların sıcaklığını ideal derecede tutmak ve aşağıda sıralanan nice diğer gündelik alışkanlık da bu sezonu sağlığımızı koruyarak atlatmamıza yardımcı oluyor.
Grip aşısı olmayı değerlendirin
COVID-19 aşılarının yanı sıra diğer viral hastalıkları önleme konusunda etkinliği kanıtlanmış olan grip aşıları bu sezonu güvenle atlatmanın en etkili yollarından birini oluşturuyor. Kendi sağlık danışanınıza başvurarak uygunluğunu öğrenebileceğiniz grip aşıları, yılda bir kere yapılıyor ve tam koruması uygulamadan 2 hafta sonra devreye giriyor.
Uyanır uyanmaz güneş ışığı almaya çalışın
Uyanır uyanmaz gözlere değen güneş ışığı mutluluk hormonları arasında bilinen ama bağışıklık sistemi içerisinde de önemli bir role sahip olan dopamin nörotransmitterinin salgılanmasını sağlıyor. Aynı zamanda bedenin hormonal salgısını zamanlayan sirkadiyen ritmin ayarlanmasına ve uykunun düzenlenmesine yardımcı oluyor. Sabahları yüksek seyretmesi istenen kortizolü destekleyerek güne enerjik bir başlangıç veriyor.
Soğuk maruziyetinizi arttırın
Uzum yaşam çalışmalarında da sıklıkla anılan soğuk maruziyeti bilinçli şekilde yapıldığı zaman bedensel enflamasyonun düşürülmesine, bedenin doğal bağışıklık cevabınınsa desteklenmesine yardımcı oluyor. Yapılan bir çalışmada sadece 30 gün boyunca yapılan sıcak duşu takip eden soğuk duşların hasta olunan gün sayısını sadece sıcak duş alanlara oranla yüzde 29 azalttığı görülüyor. Burada dikkat edilmesi gereken tek nokta ise soğuk duşları hasta olmadan önce önleyici bir pratik olarak kullanmak!
Vitamin ve mineral dengenize dikkat edin
Besin değeri eksiklikleri birçok hastalığa zemin hazırladığı gibi bağışıklık sisteminin de zayıflamasına ve respiratuar hastalıklara karşı daha duyarlı olmamıza neden oluyor. Bu dönemde makro-mikro değerler açısından zengin, gerçek gıdalardan oluşan bir beslenme düzeni izlemek, düzenli olarak kan tahlilleri yaptırarak değerlerin ideal seviyelerde olduğundan emin olmak gerekiyor. Eğer bir eksiklik varsa uzman kontrolünde takviye almak önem taşıyor. Toplumun genelinde ise kış aylarında D vitamini, magnezyum, C vitamini, çinko düşük seyrettiği için dışarıdan takviye formunda alınması fayda sağlayabiliyor.
Yeterince su için
Bedenin yeterli su seviyelerine sahip olması ağız, burun ve kulağı kaplayan mukus tabakasının da sağlıklı ve güçlü olmasını sağlıyor. Respiratuar hastalıkların bulaştığı bu açıklıkların sağlıklı bir mukus tabakasına sahip olması, bağışıklık cevabı için büyük önem taşıyor. Aynı zamanda su, bedenin detoksifikasyon mekanizmalarının da sağlıklı çalışmasını destekliyor.
Ellerinizi sık sık yıkayın
COVID-19 salgınını yönetmede başvurduğumuz en etkili yollardan biri olan doğru ve sık el yıkama grip ve soğuk algınlığı gibi diğer respiratuar hastalıkları önlemek için de kullanılıyor. Ellerimizi en az 15 saniye bol su ve sabun ile yıkadıktan sonra gün içerisinde elimizi yüzümüze götürmemeye dikkat etmemiz gerekiyor. El yıkamanın bir opsiyon olmadığı durumlarda el dezenfektanları da benzer bir korunma sağlıyor.
Cep telefonu, bilgisayar, tablet gibi yüzeyleri dezenfekte edin
En az ellerimiz kadar cildimize temas eden cep telefonlarını, bilgisayarı ve tabletleri ikinci ellerimiz olarak görmemiz ve aynı hijyeni göstermemiz gerekiyor. Milyarlarca bakteri ve virüsle kaplı olan bu yüzeyleri temizlemenin en iyi yolu bir sprey temizleyici ya da hafif su ve sabunla ıslatılmış bez kullanmak oluyor.
Bedeninizi hareket ettirin
Fiziksel aktivite güçlü bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmaz parçalarından birini oluşturuyor. Havaların soğumasıyla gittikçe daha sedanter bir hayat isteyen zihnimize ve katılaşan bedenlerimize rağmen düzenli olarak yürüyüş yapmak, koşmak, yüzmek, yoga veya pilates yapmak grip sezonlarında büyük destekçimiz oluyor.
Stresi hafifletmenize yarayacak pratikler edinin
Stres neredeyse her hastalığın oluşumunda veya gelişiminde rol oynuyor. Artçı etkileri ile bedensel enflamasyonu yükselten, bağışıklık sistemini zayıflayan, besin emilimini düşüren, hormon dengesini ve uyku düzenini bozan stresin mutlaka kontrol altına alınması gerekiyor. Gündelik yaşama dahil edilerek stres ile başa çıkma mekanizmalarını destekleyecek mindfulness egzersizleri, meditasyon, yoga, nefes pratikleri, günlük tutma gibi pratikler grip sezonunda bütünsel sağlığın korunmasına yardımcı oluyor. Stresin azaltılması aynı zamanda iyi bir gece uykusu çekilmesini, sindirim ve besin emiliminin sorunsuz ilerlemesini de sağlıyor.
Çok kalabalık ortamlara girmekten kaçının, girerseniz maske kullanın
Yeterince iyi şekilde havalandırılmayan kalabalık iç mekanlar respiratuar hastalıkların yayılması için en ideal ortamı oluşturuyor. Böyle yerlere girmekten mümkün olduğunca kaçınmak eğer giriliyorsa da maske kullanmak soğuk algınlığı ve gribe karşı en güvenli çözüm oluyor. Her daim çantamızda veya cebimizde bir maske taşımak ve rahat hissetmediğimiz ortamlarda takmak, COVID olsun veya olmasın, her daim grip sezonlarında sağlığımızı koruyabilmemizi sağlıyor.