Size değişik bir politikacı anlatmak istiyorum.

Kendisi aslında eski bir politikacı ve o eski günlerden bahsederken “önceki hayatımda” diye konuşmasına başlıyor. Bu ilham verici kişi şimdi 70 yaşında ve gezegenimiz için çalışmaya devam ediyor. Bu kişi çevreci ve eski politikacı, ABD eski başkan yardımcılarından Al Gore’dan başkası değil.

İklim değişikliği ile tanışması ve siyasi kariyeri

Atmosferdeki karbondioksit miktarını ölçme fikrini ilk defa ortaya atan Roger Revelle’ni öğrencisi olan Gore, hocasının ölçümlerindeki bulgularla iklim değişikliği olgusuyla tanışmış. Hızlıca ilerleyecek ve insanlığın geleceğini tehdit edecek bir sorun olarak gördüğü iklim değişikliğini, 1970’lerin ortalarında başlayan aktif siyasi hayati boyunca hep politik arenaya taşımış, öncü biri Gore.

Bütün siyasi kariyeri boyunca çevreci politikalarla ekonomik büyümenin pekala sağlanabileceğini savunmuş. 1990’ların sonunda Kyoto Protokolü hazırlanırken ülkelerin karbon emisyon azaltımı ile ilgili maddeler hazırlanmasını başarmış.

Yaklaşık 8 yıl Bill Clinton ile çalışmış Gore, 2000 yılı ABD Başkanlık seçiminde Demokratların adayı olarak George W. Bush’a karşı yarışmış. Biraz şaibeli bir biçimde Florida oylarının yeniden sayılmasının ardından seçimi kaybetmiş. Gözlerimi bir saniyeliğine kapatıyorum ve Gore’un ABD başkanı seçildiğini hayal ediyorum. Şimdi yaşadığımız dünya kesinlikle bugünkünden çok farklı olurdu.

Gore, ofisinden ayrılınca kendini tamamen iklim krizine adamış. Bütün dünyayı gezip bilim insanları ile buluşup, insanların farkındalığının artması için birçok ülkede binlerce sunum yapmış. 2006 yılında Oscar ödülü alan belgesi Inconvientent Truth (Uygunsuz Gerçek) ile ciddi şekilde kamuoyunun ilgisini çeken Al Gore, 2007 yılında iklim değişikliği hakkında yaptığı çalışmalar ve bu konuyla ilgili bilgileri insanlığa aktardığı için Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüş.

Al Gore’un geçtiğimiz sene yayınlanan ikinci belgeseli An Inconvenient Sequel: Truth to Power (Uygunsuz Gerçek-2) dışında, kitapları ve online ulaşabileceğiniz pek çok TED Talk konuşması var.

Yerinde duramayan Al Gore!

İklim krizini dünyaya anlatmayı hedefleyen Al Gore, 2005 yılında kurduğu The Climate Reality Project sivil toplum örgütü ile dünya çapında farkındalık yaratmaya devam ederken iklim değişikliği konusundaki iletişimde de hatırı sayılır bir söz sahibi.

The Climate Reality Project kapsamında binlerce kişinin iklim krizi konusunda eğitimi de bu sivil toplum örgütünün en önemli faaliyetlerinden. Bugüne kadar ülke ülke gezip tam 38 eğitim ile 14.000 kişiyi eğitmişler. Bu eğitimi alan kişiler akademik olarak iklim değişikliği konusunda bilgi sahibi olmasa da, bu konuyu dert edinmiş anneler, öğretmenler, mühendisler, öğrenciler, gönüllüler ve daha sayamadığım pek çok farklı kişiden oluşmakta.

Hepsinin ortak özelliği öylece oturup umursamaz olmayı veya umutsuz olmayı tercih etmemeleri aslında. Hatta bir adım öteye gidip, kendi yaşadıkları toplumda iklim değişikliği konusunda farkındalığın artması ve iklim değişikliği ile ilgili mücadele önlemlerinin alınmasına öncülük etmek için çalışma istekleri esas motivasyon kaynakları.

Gittim, katıldım, geldim: The Climate Reality Project Leadership Corps Training

Bu eğitimlerden sonuncusuna ben de katıldım! Gerçekten çok etkileyici bir 3 gün geçirdim. Eğitim 26-28 Haziran 2018’de, Berlin’de gerçekleştirildi. Tarih ve kentin böyle belirlenmesinin nedeni Berlin’de aynı tarihte toplanan Ulusal Kömür Komisyonu’ydu.

Bu yer ve zaman tercihi Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkesi Almanya’nın artık kömür madenciliği ve kömürü enerji kaynağı olarak kullanmasının son bulması ve böylece kömür kaynaklı karbon emisyonlarını azaltması için yaratılan kamuoyu baskısına destek olarak yapılmış. Aslında sadece bu açıdan bile heyecan vericiydi bu eğitimin bir parçası olmak. Bu talep edilen devrimsel nitelikte bir değişim aslında!

#GreenEvent

Farklı ülkelerden gelen ama aynı kaygıları taşıyan kişilerle tanışmak, ortak girişimler hakkında beyin fırtınası yapmak çok güzel bir başlangıçtı. The Climate Reality Project’in en fazla aldığı eleştiri neden hala internet çağında pek çok kişinin uçuş yaparak –yani karbon salınımına neden olarak– katıldığı eğitimler düzenledikleriydi.

Bu noktada, tespitleri ve çözümleri var. Dünyayı korumak adına biraraya gelen insanların beraber yaratacağı sinerji ve bu kişilerin doğrudan Al Gore, diğer eğitimcilerle ve sivil toplum örgütleri ile etkileşime girerek, ilk elden bilgilenmesinin, online yapılan eğitimlerden daha etkili olduğunu gözlemlemişler.

Salınan karbon içinde karbon offset mekanizmanısını kullanıyorlar. Yani örneğin, bu etkinliğe 50’den fazla ülkeden gelen katılımcıların Berlin’e ulaşımından kaynaklanan karbon ayak izi hesaplanmış ve bu karbon salınımı karşılığında karbon nötralite sertifikaları satın alınmış.

Böylelikle dünyanın dezavantajlı bir yerinde örneğin evlerin enerji verimliğini arttıran veya yenilenebilir enerji yatırımlarını destekleyen projelere bağış yapılmış oldu. Ayrıca, etkinlik süresince vegan yemekler sunuldu, kurulan su istasyonlarından cam bardaklarla su içildi, atılan çöpler ayrıştırıldı ve geri dönüşüme gönderildi.

The Climate Reality Project etkinlikleri için mekan seçerken çevre hassasiyeti olan yerleri seçiyor. Etkinliğin yapılığı otelin de böyle bir bakış açısı vardı. Örneğin oda temizliği istemeyen konuklarına meyve ikram ediyordu. Yani etkinlik yeşildi.

Eğitimde öne çıkan konular: Değişmek zorundayız-Değişebiliriz-Değişeceğiz!

  • Enerji kaynağı olarak yenilenebilir temiz enerjilere geçiş çok önemli ve bu konuda devletlerin üzerinde kamuoyu baskısı kurulması şart,
  • Bireyler olarak enerji tükettiğimiz her alanda enerji verimliliğini artırmak için önlemler almalıyız –daha az enerji daha az karbon salınımı ama daha çok verim-,
  • Fosil yakıtların kullanılmasına ivedilikle son verilmesi gerekli,
  • Fosil yakıtların yerine yenilenebilir enerji sektörü daha fazla iş ve ekonomik büyüme olanağı sağlayacak ancak fosil yakıt lobileri bu geçişi engellemeye çalışıyor,
  • Bireyler olarak hayat tarzımızı değiştirmemiz bir zorunluluk – daha az tüketim daha az enerji sarfiyatı daha az karbon salınımı-,
  • Elektrikli araçlar gelecek ama ulaşım sektöründe dijitalleşme giderek artacak ve Bla Bla veya Über gibi paylaşım ekonomisi (sharing economy) platformları daha da önem kazanacak,
  • Trump’ın iklim değişikliğine karşı çabaları baltalamasını çok dert edinmemek gerek çünkü Paris Anlaşması’ndan çıkmak anlaşma hükümleri gereği hemen mümkün değil 2020’ye kadar herkes oyunda.

Al Gore için hayatının dönüşümü

Bence, bu etkinliğin en olağanüstü deneyimi Al Gore’un sunumunu ve kapanış konuşmasını canlı canlı dinleyebilmekti. Katılan herkesin iklim değişikliği konusunda aynı bilgi seviyesine gelmesini hedefleyen sunumu sürükleyiciydi. Kapanış konuşmasında ise hayatındaki çok özel bir dönemi anlattı.

1989 yılında 6 yaşındaki en küçük oğlu ile oyun sahasında güzel bir gün geçirirken, yola fırlayan topun arkasından yola koşan oğlu bir arabanın altında kalıp metrelerce sürüklenmiş. Ellerinden öylece kayıp giden oğlu ölümden dönmüş. Aylarca hastanede kalmışlar ve zorlu bir iyileşme süreci yaşamışlar. Bu sürede, aktif siyaset hayatı devam eden Gore tam olarak şöyle dedi:

“Kaza gününe kadar, ajandamda çok önemli diye kaydettiğim görüşmelerim, toplantılarım, planlarım, çalışma konularım hepsi birden bir anda o kadar önemsizleşti ki… Sadece tek bir konu daha da önem kazandı: İklim Değişikliği! En sevdiğim varlığı kaybetme noktasına geldiğimde hayat amacımı tekrar sorguladım ve gezegenimizi tek evimizi kaybetmememiz için elimden geleni yapmaya kesin karar verdim.”

The Climate Reality Project, eğitimlerinden birini 2013 yılında İstanbul gerçekleştirmiş. Şu ana kadar ülkemizden yaklaşık 100 kişi bu eğitimi almış ve eğitimi takip eden bir yıl içinde topluma iklim değişikliğini anlatan 10 faaliyet gerçekleştirip Climate Reality Leader olmaya hak kazanmış. Ülkemizde iklim değişikliği konusunda daha fazla insanın bilgilenmesi ve kendi yaşantılarımızı dönüştürmemiz için lütfen siz de The Climate Reality Project’i sosyal medyadan takip edin. Al Gore’un Türkçe altyazılı belgesel ve konuşmalarını izleyin izlettirin!




Birim Mor

1984 yılında Ankara'da doğan Birim, ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde lisans eğitimini 2007 yılında tamamladı. İsveç’te Swedish University of Agricultural Sciences (SLU) Kentsel ve Kırsal Kalkınma Bölümü’nde Çevresel İletişim ve Çevre Yönetimi konusunda ve Jean Monnet Bursiyeri olarak Trinity College Dublin (TCD)’de Çevre Bilimleri dalında yüksek lisans derecelerini aldı....



BLOOM SHOP