Türkiye Raporu’nun Aralık 2020 ilk yarısı anketine Live to Bloom editörleri de katkı sağladı. Sağlık kategorisindeki soruların tarafımızca hazırlandığı araştırmanın temel amacı, wellness kavramının Türkiye genelinde nasıl ve ne derece uygulandığı anlamaktı. Somut verilere dayanarak, Türkiye’de iyi yaşam kavramı nasıl algılanıyor beraber görelim!

“İyi yaşam” konseptinin çeşitli yaş, sosyo-ekonomik düzey ve cinsiyetten kişiler tarafından nasıl algılandığını göz önüne seren anketi, 12 farklı ilden 1500 kişi cevapladı. Araştırma sonuçları ise Türkiye genelinde iyi yaşama bütüncül bir bakış açısının olduğunu ve çoğunluğun bu konuda iyileşmek, gelişmek için aktif olarak çaba sarf ettiğini gösterdi. 

Sağlıklı olmak ne demek? 

İyi yaşam kavramının bir parçası olan sağlık, sadece fiziksel olarak değerlendirilmiyor. Daha bütüncül bir yaklaşımla ele alınan sağlık kavramı; bedensel, zihinsel ve ruhsal açıdan iyi olma hali olarak tanımlanıyor. Türkiye genelinde sağlık sektörünün, özellikle pandemi döneminde, daha da önem kazanması, sağlıklı olma algısının iyi yaşam felsefesiyle yakınlaşmasına ve bütüncül bir şekilde değerlendirilmesine neden oluyor. Sonuçlara göre, katılımcıların yüzde 63’ü sağlıklı olmayı fiziksel, zihinsel ve ruhsal anlamda iyi hissetmek olarak yorumluyor. Yüzde 17,3’ü için sağlıklı olmak hasta olmamayı ifade ederken, yüzde 11,7’si sağlıklı olma halini ağrı, sızı veya farklı görüntü gibi anormal bir durumun yaşanmaması olarak düşünüyor. Geriye kalan yüzde 7,9’luk kitle ise sağlıklı olmayı ilaç kullanmamak şeklinde tanımlıyor. Tüm yaş gruplarında, büyük orada, sağlık algısına daha bütüncül bir yaklaşım varken, katılımcıların yaşları arttıkça sağlıklı olma algısının “hasta olmamak” anlamına gelmeye başladığı görülüyor. 

İlginizi çekebilir: Fonksiyonel Tıp Doktoru İrem Ergün ile Daha İyi Versiyonumuza Ulaşmak

İyi bir yaşam için neler yapıyorsunuz? 

Somut verilere göre, katılımcıların yarısından fazlasının daha sağlıklı olmak adına aktif eylemlerde bulunmaya istekli olması, Türkiye genelinde sağlığın oldukça önemsendiğini ve yaşam stillerini yönlendirmeye başladığını gösteriyor. Katılımcıların yüzde 76’sı daha sağlıklı bir beden, zihin ve ruh hali için para harcayacağını belirtirken, yüzde 92.1‘lik kesim sağlıklı olmak adına beslenme şeklimin dengeli ve sağlıklı olmasına dikkat ederim açıklamasında bulunuyor. Katılımcıların yüzde 75’i ise her açıdan kendini daha iyi hissetmek için spor yapacağını belirtiyor. Cevap verenlerin yüzde 65 ise iyi yaşam hakkında televizyon programları veya internetten bilgilendirici videolar izlenmesi cevabına yöneliyor. 

Sağlıklı beslenme konusunda dikkatin yaş arttıkça arttığı, iyi yaşam için para harcama isteğininse artan eğitim seviyesiyle doğru orantılı olduğu dikakt çekiyor. 54-64 yaş grubu arasındaki katılımcılar, yüzde 82’lik bir oranla, günlük rutinine spor yapmayı en çok dahil eden grubu oluşturuyor. İyi yaşam hakkında eğitici video ve TV programını en çok izleyen grup ise 18-24 yaş diliminden meydana geliyor. Aynı zamanda kadınların erkeklere kıyasla daha çok sağlık-beslenme programı izlemesi de göze çarpıyor.

Ne öğrendik?

Araştırmanın geneli, her yaştan ve cinsiyetten insanın, sosyal ve ekonomik geçmişleri fark etmeksizin, iyi yaşama ilgi duyduğunu ve kendinin en iyi haline gelebilmesi için çaba sarf ettiğini gösteriyor. Ayrıca sağlıklı olma algısının, sadece fiziksel boyutla sınırlı kalmadığı, zihnin ve ruhun da aynı özeni gördüğü bütüncül bir iyi olma haline dönüştüğü ortaya çıkıyor. Kişilerin bu yolculukta kendilerini geliştirmeye, bilgilenmeye ve daha iyi olmak adına gereken maddi kaynakları ayırmaya açık olmaları, bizlere doğru yolda olduğumuzu tekrardan hatırlatıyor. 

İlginizi çekebilir: 5 Adımda Çalışma Alanınızı Wellness Rutinine Dahil Edin





BLOOM SHOP