Wellness kavramı, ilk defa 1948 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlığı “Sadece hasta olmamak değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal yönlerden de tam bir iyilik hali.” olarak tanımlamasıyla gündeme geldi.
Günümüzde yiyecek, giyecek, barınma, güvenlik gibi tüm temel ihtiyaçlarımız karşılandığı halde, yine de kendimizi tam bir “iyilik hali” içinde hissettiğimiz söylenemez. Dünyada intihar oranları çok yüksek, mutsuzluk ve depresyon ise salgın hastalık gibi yayılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayımladığı verilere göre, dünyada 300 milyondan fazla kişi depresyonda.
Her şeyimiz var fakat yüzümüz gülmüyor. “Şu olunca mutlu olacağım, bu olunca mutlu olacağım!” cümleleri birer birer kendini tükettiğinde, ortada “Peki ben ne zaman kendimi iyi hissedeceğim?” sorusu kalıyor. Hayatın anlamsızlığı, kendimizi tamamlayamamış olma duygusuyla karışıyor.
Mutluluğu adres gösterilen yerlerde yakalayamadığımız bir gerçek, okulu bitirmek de, evlenmek de, iş güç sahibi olmak da, çoluk çocuğa karışmak da bize aradığımız esenlik haline kavuşturamıyor bir türlü. En vahşi arzularımızı gerçekleştirdiğimizde bile yaşadığımız mutluluk, iyilik ve güzellik hali fazla uzun sürmüyor.
Tüm boyutlarıyla wellness nedir?
Seminerlerimde hep soruyorum; “Hayattan beklentiniz ne?” diye. Cevap ise hep aynı; “sağlık, huzur ve mutluluk”!
Esenlik hali (“wellness”) aslında tam olarak bu! Huzur ve mutluluğu anlık olarak bir yerlerde yakalasak bile, sürekliliği olmuyor. Oysa biz sürekli olsunlar istiyoruz. İstiyoruz; çünkü ontolojik olarak sağlıklı, huzurlu ve mutlu olmak en doğal hakkımız.
Esenliği (“wellness”) bu anlamda, “tam bir sağlık hali” olarak da anlatabiliriz. Wellness; sadece hasta olmamak için çabalamak değil, aynı zamanda da bir başkalaşım ve kendini geliştirme sürecidir. Bir bütün olarak insanı, potansiyeline ulaştırma yolculuğu bir anlamda. Ve ancak bu konuda günlük alıştırmalar ve bilinçli seçimler yaptığımız sürece mümkün olabilen bir hal.
Esenlik halinin birbirine bağlı 8 boyutu var; fiziksel, zihinsel, duygusal, ekonomik, sosyal, tinsel, çevresel ve mesleki boyutlar! Bu boyutları bilinçli olarak yaşam stili haline getirmek zihinsel, fiziksel ve ruhsal olarak tam bir iyilik (bütünlük) haline kavuşmamıza ve nihai olarak esenlik içinde yaşamamıza yardımcı olur.
Wellness’ın boyutları nelerdir?
Fiziksel wellness: Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, düzenli, kaliteli ve yeterli uyku.
Her Gün Yoga Yapmanız İçin 18 Neden
Zihinsel: Rahat, düşüncelerden arınmış, anın içinde ve odaklı bir zihin durumu.
Sonbahara Taze Bir Başlangıç: Zihinsel Detoks
Duygusal: Temiz bir duygu dünyası, stresli durumlarla başa çıkabilme yetilerinin gelişmesi ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek.
Yaşam Enerjinizi Yükselten 3 Nefes Egzersizi
Ekonomik: Finansal anlamda bugün ve geleceğe yönelik memnuniyet
Sosyal: Ait hissetme ve bağ kurabilme.
İlişkileri Güçlendirebilmek İçin 3 Basit Adım
Tinsel: Hayatın bir anlam ifade etmesi ve insanın kendi ruhuyla arasındaki sağlıklı iletişim.
Çevresel: Esenlik halini koruyabilecek sağlıklı bir ortam sağlamak; doğaya yakınlık, doğa ile uyum içinde bir yaşam.
Toprak: Doğal Bir Antidepresan
Mesleki: Çalışma hayatından tatmin olma.
Esenlik halinden bahsetmek, zihinsel ara bağlantılarımızı da yeniden yapılandırmayı gerektiriyor. Duygu ve düşünce dünyamızı dönüştürmenin, ruhumuzla bağ kurmanın yollarını öğrenmeli, bilinçaltımızı boşaltmalıyız.
Her gün, biraz biraz, adım adım! Mutluluğu, başarıyı, zenginliği ne ile ilişkilendirdiğimizi yeniden gözden geçirmeli, kendimizi tanıma yolunda adımlar atmalı, bugüne dek öğrendiklerimizi ve doğru kabul ettiklerimizi sorgulamaya başlamalıyız. Zihnimizi “merak” ve “hayret” kanalına ayarlamalı, yeni bilgiye karşı koymayı bırakmalıyız. Tarih boyunca tüm kadim öğretiler, bu esenlik haline nasıl ulaşılabileceğinin yollarını gösterdiler. Onları incelemeye başlayarak ilk adımı atabiliriz pekala…
Kaynak: National Wellness, Global Wellness Day, Wiki Zero, Samsha
