Alerji epidemiği denince genellikle polenlerin aktif olduğu ilkbahar ve sonbahar dönemi düşünülmesine rağmen yaz da alerjilerin sık görüldüğü bir dönemdir. Yaz döneminde bireyler zamanlarını sıklıkla dış ortamda geçirip ve çok sayıda alerjenle karşılaşabilirler. Yaz aylarında alerji artıran faktörleri ve korunma yollarını Amerikan Hastanesi Alerji ve İmmünoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Sacide Rana Işık’a sorduk.
Yaz aylarında bazı polenlerin yoğunluğu da artmaktadır. Sıcaklık ve nem arttığı için küf ve ev tozu akarı gibi alerjenler için de uygun yaşam olanağı sağlanmaktadır. Bunların yanında dış ortamda çok fazla zaman geçirilmesine, ev ve işyerlerinin kapı ve pencerelerinin açık olmasına bağlı olarak polenlere ve arı dahil çeşitli böcek sokmalarına bağlı alerjiler de görülebilmektedir. Taze sebze ve meyvelerin tüketiminin arttığı yaz aylarında bazen bu gıdalara bağlı alerjiler de görülmektedir.
Yaz aylarında hangi tip alerjenler yoğunluktadır?
Ağaç polenleri, yabani ot polenleri, çimen polenleri, dış ortam küf mantarları çoğunlukta bulunan alerjenlerdir. Pelin otu, yapışkan otu gibi bazı polenler yıl boyu alerjenleri olup, yaz dönemi de bol miktarda bulunurlar. Dış ortam küf sporları da nemin ve sıcaklığın arttığı zaman havada yoğun olarak bulunur. Yıl boyu alerjenleri olan akar, kedi, köpek epiteli ve iç ortam küf mantarları yaz döneminde de etkilidirler. Taze meyve ve sebzeler de bazı polen alerjisi olan bireylerde alerjik reaksiyona yol açabilmektedir.
Polenler ve diğer solunum yoluyla alınan alerjenler alerjisi olan bireylerde hangi belirtilere yol açarlar?
Polenler hapşırık, burun akıntısı ve kaşıntısı, öksürük, gözlerde yaşarma, kızarıklık ve kaşıntı gibi alerjik nezle ve konjuktivit semptomlara; bu semptomlarla birlikte veya tek başına öksürük, nefes darlığı, hışıltılı solunum gibi astım belirtilerine de neden olabilirler. Nadiren de olsa ciltte kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı gibi semptomlarla görülen ürtikere yol açabilirler.
Yaz dönemi için diğer önemli sorun olan böcek sokmalarına bağlı alerji belirtileri nelerdir?
Böceğin soktuğu bölgede lokal kızarıklık, kabarıklık her bireyde gelişebilecek bulgulardır. Ancak böcek ısırığı ve arı sokmaları bazı hastalarda tüm vücutta yaygın kaşıntı, kızarıklık yani ürtikere yola açabilir. Bunun yanında özellikle arı sokmalarında daha fazla olmak üzere duyarlılığı fazla olan bireylerde ürtikerle birlikte tansiyon düşüklüğü, bilinç kaybı, solunum sıkıntısı, boğazda şişme gibi belirtilerin 2 veya daha fazlasının bir arada bulunduğu alerjik şok gelişebilir. Bu durumlarda böcek veya arı venom alerjisi düşünülebilir.
Yaz dönemi meyve ve sebzeleri nasıl bir alerjiye yol açmaktadır?
Polenler ile belirli meyve ve sebzelerin ortak protein yapıları vardır. Bu benzerlik nedeniyle oluşan çapraz reaksiyon bazı hastalarda alerjik reaksiyona yol açabilmektedir. Bu hastalar taze ya da çiğ meyve ve sebzeleri tükettiklerinde ağız içinde, boğazda kaşıntı; dudakta ve dilde şişme gibi belirtiler gelişmektedir. Bu tip alerjik reaksiyonlar oral alerji sendromu veya polen-besin alerji sendromu olarak tanımlanmaktadır. Huş ağacı, çim ve kanarya otu gibi bazı polenlerle ortak protein yapısına sahip portakal, kayısı, şeftali, çilek, kavun, kabak gibi bazı meyve ve sebzeler bu polenlere karşı alerjisi olan hastaların bir bölümünde oral alerji sendromuna yol açabilmektedir.
Yaz dönemi polen alerjilerinden ve diğer alerjenlerden korunmak için neler yapılmalıdır?
Polenler genellikle sabah ve güneşin tepede olduğu öğlen saatlerinde havada yoğun olarak bulunur. Bu hastaların polenlerin yoğun olduğu bahar ve yaz mevsiminde sabah ve öğlen saatlerinde açık havada bulunmamaya, piknik ve benzeri açık hava gezilerinden ve açık havada egzersizden uzak durmaya özen göstermeleri gerekir. Polenlerin rüzgarlı ve kuru havalarda dış ortamdaki havada yoğunlukları artar. Yaz aylarında arabada camların açık olması, toplu taşıma araçlarında açık pencerenin önünde oturulması veya rüzgarlı havada dış ortamda bulunulması durumunda yüze hızla esen rüzgarla birlikte polenler alerjik kişinin ağız, burun ve gözlerine dolmaktadır ve alerjik belirtilerin artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle araba camlarının kapalı tutulması önerilir. Yakınmaların yoğun olduğu dönemlerde kapalı ortamlarda arabalarda polen filtreli klimalardan faydalanılabilir. Çimlerin biçildiği ortamlardan uzak durulması önerilmektedir. Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde dış ortamda yüksek kalitede bir maske kullanılabilir. Geniş çerçeveli güneş gözlükleri ve siperlikli şapkalar da yararlı olabilir. Eve girdikten sonra sokak kıyafetlerinin hemen çıkarılıp duş alınması, saç ve derideki polenlerin uzaklaştırılması açısından önemlidir. Hekimlerin önerdiği alerjilerini kontrol edici ilaçları ihmal etmemelidir.
Böcek ve arılardan korunmak için açık alanlarda dikkatli olunmalı, böceklerin iç ortama girmelerini önlemek için gerekli tedbirler alınmalıdır. Anafilaksi öyküsü olan hastaların adrenalin otoenjektörlerini ve diğer ilaçlarını yanlarında bulundurmaları önerilir.
Yaz güneşinin alerjik etkileri nelerdir?
Yaz döneminde güneş de yoğun etkili olduğu için güneşe bağlı alerjiler unutulmamalıdır. Duyarlı kişilerde güneşle temastan kısa bir süre sonra vücutta kızarıklık, kabarıklık, ürtiker benzeri döküntüler görülebilmektedir. İlaçlar, kozmetikler, dezenfektanlar ve güneş kremlerinde kullanılan bazı kimyasallarda güneşe duyarlılığı arttırabilir ve fototoksisiteye neden olabilirler. Güneş alerjisi olan bireyler güneşin yoğun olduğu saatlerde dış ortamlarda bulunmamaya özen göstermeli, güneşten koruyacak kıyafetler ve güneş koruyucu kremler kullanmalıdır. Güneş alerjisini tetikleyici olabilecek ilaçları kullanan bireylerin bu ilaçları kullandıkları dönemlerde güneş ışığından korunmaları önerilir.
Özetle, yaz döneminde alerjisi olan hastalarımızın hastalık belirtilerinin kontrol altında tutulabilmesi için alerjenlerden korunma önlemlerine dikkat etmeleri gerekir.