YAZAN: DOÇ. DR. SACİDE RANA

Alerji kelimesi günlük yaşamda çok sık kullanılmaktadır. Bilimsel anlamda alerji terimiyle, yabancı maddelerle karşılaşınca bağışıklık sistemimizin normalden farklı yanıtını kastediyoruz. Peki, alerjiler neden olur? Alerjilerle yaşamayı kolaylaştırmak mümkün mü? Amerikan Hastanesi Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Sacide Rana Işık anlatıyor.


Alerji neden olur?

Alerjiye neden olan alerjenler protein yapısındaki maddelerdir. Bu maddeler normalde zararsızdır. Ancak genetik yatkınlığı olan, yani anne veya babalarından biri veya her ikisinde alerjik hastalığı olan kişilerde alerjik hastalıklara neden olmaktadır. Ev tozu akarları, kedi epiteli, köpek epiteli, polenler, küf sporları, besinler, ilaçlar ve böcekler de başlıca alerjenleri oluşturmaktadır. Alerjik hastalık gelişmeden önce kişinin alerjenle daha önce karşılaşmış ve bağışıklık sisteminin bu alerjeni yabancı olarak algılayıp buna karşı IgE antikorları dediğimiz yapıları oluşturmuş olması gerekmektedir. Bu aşamadan sonra alerjenle tekrar karşılaşınca bu IgE antikorlar aracılığı ile alerjik reaksiyon ve hastalık gelişmektedir. Alerjenler vücuda solunum, deri, ağız veya enjeksiyon gibi çeşitli yollarla girebilmektedirler.

Alerji belirtileri nelerdir?

Alerjenle karşılaşınca aşağıdaki belirtilerden bir veya birkaçı gelişebilmektedir.

  • Hapşırık
  • Burun akıntısı, burun kaşıntısı
  • Öksürük
  • Hırıltı
  • Nefes darlığı
  • Ciltte kaşıntı ve kızarıklık
  • Yüzde, dudaklarda ve gözde şişlik
  • Gözlerde kızarıklık ve kaşıntı
  • Tansiyon düşüklüğü
  • Bayılma

Alerjik rinit, alerjik konjuktivit, astım, alerjik egzama, ürtiker (kurdeşen) ve çok nadiren de anafilaksi dediğimiz alerjik şok başlıca alerjik hastalıklardır.

Alerjenin özelliğine göre belirtiler farklı dönemlerde ortaya çıkabilmektedir. Ev tozu akarı, kedi ve köpek tüyü veya ev içi küf mantarları gibi alerjenlerle sürekli temas edilirse bu belirtiler yıl boyu sürmektedir. Ancak polenler gibi mevsimsel değişkenlik gösteren dış ortam alerjenleri ise mevsimsel belirtilere yol açmaktadır.

Alerji nasıl hafifletilir?

Alerjenlerden korunarak ve uygun zamanda gerekli ilaçları kullanarak bu hastalığı kontrol altına almak mümkündür. Alerjik bireyin alerjenle temasının azaltılması ve mümkünse kesilmesi ile hafifletilebilir. Besin ve ilaç alerjilerinde alerji tespit edildiğinde bu maddelerin yenmesi veya kullanılması yasaklanır. Ancak alerji yapan besin veya ilacın mutlaka alınması gerekiyorsa alerji uzmanı gözetiminde duyarsızlaştırma yöntemi uygulanabilir.  Solunum yolu alerjilerinde ise alerjenler doğada yaygın bulunduğundan temasın azaltılması için alınan önlemler ile koruma sağlanabilir.

Alerjenlerden korunmak için neler yapmak gerekir?

Polen alerjisi olan bireylere polenlerin yoğun olduğu özellikle ilkbaharda çeşitli önlemler önerilmektedir. Polenler genellikle sabah ve güneşin tepede olduğu öğlen saatlerinde havada yoğun olarak bulunur. Bu hastaların polenlerin yoğun olduğu bahar mevsiminde sabah ve öğlen saatlerinde açık havada bulunmamaya, piknik ve benzeri açık hava gezilerinden ve açık havada egzersizden uzak durmaya özen göstermeleri gerekir. Polenlerin rüzgarlı ve kuru havalarda dış ortamdaki havada yoğunlukları artar. Bahar aylarında arabada camların açık olması, toplu taşıma araçlarında açık pencerenin önünde oturulması veya rüzgarlı havada dış ortamda bulunulması durumunda yüze hızla esen rüzgarla birlikte polenler alerjik kişinin ağız, burun ve gözlerine dolmaktadır ve alerjik belirtilerin artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle araba camlarının kapalı tutulması önerilir. Yakınmaların yoğun olduğu dönemlerde kapalı ortamlarda ve arabalarda polen filtreli klimalardan faydalanılabilir. Çimlerin biçildiği ortamlardan uzak durulması önerilmektedir. Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde dış ortamda yüksek kalitede bir maske kullanılabilir. Geniş çerçeveli güneş gözlükleri ve siperlikli şapkalar da yararlı olabilir. Eve girdikten sonra sokak kıyafetlerinin hemen çıkarılıp duş alınması, saç ve derideki polenlerin uzaklaştırılması açısından önemlidir.

Yıl boyu alerjeni olan ev tozu akarı ise en fazla halı, kadife zeminli, tüylü kumaş ve yatak içinde bulunup insanların deri döküntüleri ile beslenmektedir. Korunmak için halıların azaltılması veya tamamen kaldırılması, nevresim takımlarının haftada bir kez 60 derecede yıkanması, veya mümkünse özel kılıfların ve hepa filtreli elektrikli süpürgelerin kullanılması yararlı olabilir. Yatak, yorgan ve yastıklarda ev tozu akarının kolay yerleşebileceği yün, pamuk ve kuş tüyünden kaçınılması önerilmektedir. Temizlik yapılırken ortamın iyi havalandırılması önemlidir. Evde rutubet varsa küf kaynağı olabileceği ve ev tozu akarlarına uygun yaşam olanağı sağlayacağı için kaynağının bulunup gerekli tadilatların yapılması önerilmektedir.

Tüm bunların yanında genetik yatkınlığı olan bireylerde alerjik hastalıkların gelişmesini önlemek açısından hava kirliliğinin ve özellikle çocuklarda anne karnından başlayarak yaşam boyu sigara dumanı maruziyetinin önlenmesi alerjik hastalıkların gelişmesini önlemek ve kontrol altında tutabilmek açısından önemlidir.

Alerji tedavisi

Korunma önlemlerinin yanında ilaç tedavisi ve immünoterapi alerjik hastalıkların tedavi seçeneklerindendir.

1. İlaç tedavisi

Hastalığın belirti ve bulgularını gidermek ve en önemlisi kontrol altına almak tıbbi tedavilerin temel hedefidir. Günümüzde bu yönde oldukça etkili ilaçlar vardır. Alerjik rinitte hastalığı kontrol altına alabilen kortizonlu burun sprey veya damlalar, antihistaminik ve/veya kontrol edici ilaç içeren tabletler hastanın belirti ve bulgularının özelliğine, hastanın uyumuna göre tek veya kombine edilerek hekimin önerisiyle kullanılabilmektedir.

Bu ilaçlar belirti ve bulguları büyük bir başarıyla kontrol altına almaktadır ve polenlere bağlı alerjik rinitte polen mevsimi boyunca, yıl boyu süren akarlara bağlı alerjik riniti olanlarda ise yıl boyu kullanılması önerilmektedir.

Alerjik rinite astım eşlik ettiğinde veya tek başına astım varlığında ise hava yollarını genişletici ve hastalığın belirti ve bulgularının gelişmesini önleyici yani kontrol edici ilaçlar önerilmektedir. Solunum yoluyla alınan nefes açıcılar sadece hastanın o andaki yakınmalarını giderirken beraberinde solunum yoluyla alınan kortizon içeren ilaçlar ise belirti ve bulguların gelişmesini önlemektedir. Bunların yanında kontrol edici içeren bazı tablet şeklinde ilaçlar da gerekli görüldüğünde kullanılabilmektedir.

İlaç tedavisi düzenli ve uygun dozlarda kullanıldığında oldukça etkili olmaktadır.

2. Alerjenlerle immünoterapi

Aşı tedavisi olarak bilinen bu tedavi modelinde duyarlı olunan alerjen gittikçe artan dozlarda uygulanabilmektedir. İlaç tedavisine yanıt alınamayan, ilaçlarla oluşabilecek yan etkilerin tolere edilemediği veya hastanın ilaç tedavisini reddettiği durumlarda önerilmektedir. Tedavi süresi 3-5 yıl arasında olup başlangıçta haftalık daha sonra aylık periyodlarda uygulanmaktadır. Özellikle polen alerjisinde immünoterapi oldukça başarılıdır. Riskli bir tedavi yöntemidir bu nedenle gerekli olduğunda ve bu konu da eğitim almış, deneyimli alerji uzmanları tarafından hastane ortamında uygulanmalıdır.

Sonuç olarak, alerjik hastalıklar genetik yatkınlığı olan bireylerin çevresel alerjenlerle teması ile gelişmektedir. Koruyucu önlemlerle birlikte alerjik hastalığı kontrol edici ilaçların kullanılması hastalığı hafifletip veya kontrol altına alıp hastaların yaşam kalitesini artıracaktır.





BLOOM SHOP