Cilt bakımında sıklıkla kullandığımız aromaterapi yağları listesinin başında Jojoba, Argan, Baobab, havuç tohumu, gül, nar çekirdeği, kuşburnu çekirdeği, sığla, lavanta, neroli, çay ağacı gibi yağlar gelir. Her cilt tipinin ihtiyacına göre doğanın size bir çözümü var. Bu yazımda uçucu yağların özelliklerinden ve cilt bakımına etkilerinden bahsederek medikal işlemlerle arasındaki farkları anlatacağım.
Cilde fayda sağlayan aromaterapi yağları
Lavanta uçucu yağı, bizlerin en sıklıkla kullandığı yağlardan biri. Öne çıkan özellikleri tüm cilt tipleri ile oldukça uyumlu olması ve hassas ciltleri rahatlatarak kızarıklıkları gidermesidir.
Çay ağacı uçucu yağı, her evde olmalı dediğim yağların başında geliyor. Özellikle sivilceli ciltlerde oldukça etkilidir, anti viral ve anti mikrobiyel etkisi bulunur.
Havuç tohumu yağı, doğal SPF içeren, cildinizi güneşin zararlı etkilerinden korumaya yardımcı olan bir yağdır. Güçlü antioksidan içeriği sayesinde cilt kırışıklıkları ile mücadelemizde sıklıkla kullandığımız yağların başında gelir. Cildin yoğun bir şekilde nemlenmesini sağlar.
Kuşburnu çekirdeği yağı, cildin nem tutma kapasitesini arttıran, özellikle kuru ve hassas ciltler için oldukça ideal olan bir yağdır. A ve C vitamini içeriğinin yüksek olması cildin kolajen üretimini destekler.
Gül yağı, cildi arındırıcı ve tazeleyici özelliğe sahiptir. İnce çizgilerin oluşumunu engellemeye destek olabilecek nadide bir uçucu yağdır. Pahalı olduğu söylenebilir ancak yüzde yüz saf bir gül yağına sahipseniz ödediğiniz ücrete değeceğine emin olabilirsiniz.
Baobab yağı; A, C, E ve F vitaminleri bakımından zengin bir yağ çeşididir ve benim favorimdir. Çok ince bir yapıya sahip olan bu yağ cilt tarafından hızlıca emilir ve ilk kullanım anından itibaren cilde hoş bir parlaklık sağlar. Göz çevresi için de oldukça uygun bir yapısı vardır.
İlginizi çekebilir: Perimenopoz Etkilerini Azaltmaya Yardımcı 7 Esansiyel Yağ
Botoks yerine esansiyel yağlarla cildi gençleştirmek mümkün mü?
Botoks medikal bir işlemdir ve uzmanlar tarafından uygulanır. Yüz kaslarını gevşeterek kası hareketsiz hale getirme prensibine dayanır. 4 ila 6 ayda bir yenilenmesi gerekir ve ucuz bir yöntem değildir. Yanlış yapıldığında ise etkisi geçene kadar beklemek gerekir. Aromaterapi yağları ise maliyetleri düşük olanlardır. Evde uygulama kolaylığı vardır ve doğru yağlar tercih edildiyse yan etkisi neredeyse yoktur. Bu nedenle güvenli ve koruyucu bir uygulama yöntemi olduğu söylenebilir.
Ben güzellikte asıl bakımın içten yapıldığını savunanlardanım. Antioksidan kapasitesi yüksek, cildin ihtiyaç duyduğu sağlıklı yağların tüketilmesinden yanayım. Daha aydınlık genç ve sağlıklı bir cilt için üzüm çekirdeği, avokado, keten tohumu gibi cilde faydalı yağ asitleri içeren sağlıklı yağlar mutlaka günlük beslenme planına alınmalı ve evimizde sıklıkla kullandığımız zeytinyağının yanına eklenmeli. Daha sonrasında tabii ki dış bakım da olmazsa olmazlar arasında yerini alıyor.
İlginizi çekebilir: Her Yaşta Genç Bir Cilt İçin Yüz Yogası
Aromaterapi yağları nasıl kullanılmalı?
Cilt bakımında aromaterapik yağ kullanımında özel bir durum yok ise veya bir uzman tarafından farklı bir şekilde önerilmediyse kullanılacak uçucu yağlar mutlaka sabit yağların içerisinde seyreltilmelidir. Uçucu yağlar direkt yüze uygulanmamalıdır. Mümkün olduğu kadar cilt bakımı için en güvenilir sınır olan yüzde 1-2’lik seyreltme ideal olacaktır. Aromaterapik yağ karışımları uygulanacak cilt mutlaka temiz olmalıdır, yüze uygulanacak yağın elde biraz ısıtılıp cilde masaj ile uygulanması da yağın etkisini arttıracaktır.
Yağları mutlaka güvendiğiniz noktalardan temin etmelisiniz. Özellikle uçucu yağ alışverişi yapılırken dikkat etmemız gereken bazı noktalar var:
- Yağlar mutlaka koyu renkli şişelerin içerisinde olmalı,
- Güneşe ve ışığa maruz bırakılmamalı,
- Aldığımız yağın ismi ve Latincesi mutlaka üzerinde yazıyor olmalı. Çünkü her bitkinin farklı birçok çeşidi var hangi yağı kullandığımızı bilmemiz gerekiyor.
- Uçucu yağların mutlaka dropper’ı yani damlalığı olmalı. Buradaki damlalıktan kastım uzun damlalıklar değil. Yağın hava ile temasını kesecek ve kullanırken bizim damla hesabını yapmamıza yardımcı olacak damlalıklardan bahsediyorum. Uzun damlalığı olan yağları tercih etmeyin. Sabit yağ alınırken de mutlaka soğuk press yöntemi ile elde edilmiş olmaları çok önemli.
Özellikle uçucu yağlar pek de uygun yağlar değil, piyasadaki 5 -10 liralık yağların yüzde yüz saf olması mümkün değil. Her yağın üzerinde son kullanım tarihi olmasına rağmen özellikle uçucu yağların açıldıktan sonra en fazla 1 yıl içerisinde kullanılmasını öneriyoruz o yüzden mümkün olduğu kadar ufak şişeler tercih edilmeli. Sabit yağların tüketiminin fazla olması durumunda son kullanım tarihine kadar eğer uygun koşullarda muhafaza edilmiş ise büyük şişelerde alınmasının sakıncası yoktur.
Hande Polat
1980 yılında Istanbul’da doğan Hande Polat, Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun oldu. Bitkisel ürünler satan bir firmada 3 sene boyunca üretim ve kontrol müdürü olarak çalıştı. Ürünlerin kullanımı ile ilgili tüketicileri bilinçlendirme isteğiyle “Bitki Dünyası” adındaki ilk aktarını 2004 yılında Acıbadem’de açtı. Türkiye Aktarlar ve Baharatçılar Federasyonu genel başkan yardımcılığı görevini sürdürmeye devam etmektedir.