Eczacılık eğitimini takiben iş hayatına onkoloji sektöründe başlayan Aslı Yazıcıoğlu’nun hayatı aromaterapiyi yani uçucu yağların klinik ve psikolojik etkilerinin tedavi amaçlı kullanılabileceğini keşfetmesiyle başka bir yöne evriliyor. Yurt içi ve yurt dışında prestijli kurumlarda, alanında uzmanlaşmış isimlerden aldığı çeşitli eğitimlerden sonra aromaterapinin çoğunlukla tercih edilen kozmetik yönündense medikal kullanımına yönelmeyi seçiyor. Klinik aromaterapiyi Türkiye’ye getiren ve bir hastanenin bünyesinde pratik eden ilk kişi oluyor. Şimdilerde ise tüm öğrendiklerini ve deneyimlerini, yetenekli uzman kadrosu ile birlikte A.B.D’nin prestijli ve seçici eğitim kurumu AIA tarafından akredite edilmiş, eğitim ve araştırma platformu Platfom Essencia‘da paylaşıyor. 20-21 Mart tarihlerinde gerçekleşecek ilk ileri eğitim modülleri “Doğal Kozmetik Girişimcileri için Yol Haritası Eğitimi” yaklaşırken doğal kozmetiğe dair merak ettiklerimizi sorduk.
Türkiye’nin ilk uzun süreli ve multidisipliner aromaterapi eğitimini 2017 yılında siz hazırladınız. Şimdilerde ise klinik aromaterapiyi ve iyi yaşamı odağına alan eğitim ve araştırma platformu Platform Essencia’nın kurucususunuz. Platformunuz altında ne gibi eğitimler veriyorsunuz?
Platformumuzun ana odağı her zaman uçucu yağlar ve aromaterapi. Bu konuda sürekli üzerine katarak geliştirdiğimiz 150 saatlik ve AIA akredite bir Temel Aromaterapi Eğitimi‘miz var. Gelişen ve değişen ihtiyaçlar nedeniyle de bu sene ileri bir eğitim olan Profesyonel Aromaterapi Eğitimi’ni açıyoruz.
Alandaki ileri eğitim ihtiyaçları 2 farklı şekilde ilerliyor. Bir tanesi kozmetik ve formülasyon geliştirme, diğeri ise klinik aromaterapi. Biz de tam kapsamlı bir aromaterapi eğitim kurumu olarak bu ihtiyaçları farklı iş birlikleri ile karşılamayı hedefliyoruz. Hem ABD hem de İngiltere’nin bu alandaki 2 önemli kurumu ile çalışıyoruz.
Doğal Kozmetik Girişimcileri için Yol Haritası Eğitimi ileri eğitim modüllerimizin ilki. Takip eden diğer modüller ise Aromatik Formülasyon ve Psikoaromaterapi & PNI (Psikonöroimmunoloji) eğitimleri olacak. Klinik Aromaterapi için ise özel bir hastane ve üniversite grubu ile açacağımız eğitimimiz Türkiye’de ve Dünya’da, bir ilk olacak. Burada Dünya’da klinik ortamlarda yapılan aromaterapi uygulamalarının benzerlerini, belki daha gelişmişlerini yapmak gibi bir hayalim var.
20-21 Mart’ta gerçekleşecek “Doğal Kozmetik Girişimcileri için Yol Haritası” adlı eğitiminizle ne amaçlıyorsunuz? Bu eğitimi kimlere önerirsiniz?
Açıkçası bu eğitimi açarken bizi en çok yönlendiren duygu bu alandaki eksikliği hissetmemiz oldu. Talepler de bizden daha önce eğitim alan, bilimsel ve güncel bilgileri becerikli bir şekilde bir araya getirmemize alışık, sevgili öğrencilerimizden geldi.
Doğal yaşam ve doğal formülasyonlar, her geçen gün daha önem kazanıyor. Kimileri bu tip kişisel bakım ve kozmetik ürünlerini kendileri için evlerinde üretirken, kimileri de ticari ürünler çıkarmak istiyor. Ama evde kendin yap ürünleri ile ticari ürünler arasında önemli farklar var. Bu farklar sadece formülasyon değil, Ar-Ge ve regülasyon süreçleri açısından da fazlaca mevcut. İşe nereden başlamalıyım sorusu herkesin ortak kaygısı oluyor.
Biz de bu noktada, gerçekten bu işe sıfırdan başlayacak birisi neleri düşünmeli, hesaplamalı, araştırmalı, bu sürecin yasal düzenlemelerine nasıl tabi olmalı konularında kılavuz niteliğinde bir eğitim planladık. Markalaşma, kozmetik formülasyon, uçucu yağların ve kokuların etkisi, regülasyon konularını alanında uzman eğitmenler anlatacak ve birçok referans bilgi paylaşacaklar.
Bu eğitime kaydolan bir “yeni girişimci” doğal güzellik sektörü hakkında neler öğrenmeyi bekleyebilir?
Biz bu eğitimde, en başta kozmetik bilimini tanıtarak; doğal kozmetik nedir sorusunu cevaplamaya çalışıyoruz. Daha sonra diğer sorular geliyor:
“Doğal kozmetiğin farkları ve bileşenleri nelerdir? Bir ürünün gerçekten doğal kozmetik olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Doğal kozmetikte bir ürün formülasyonu nasıl geliştirilir? Geliştirilen ürün için standardizasyon ve stabilite testleri ne anlam ifade eder? Bu testler nerede, nasıl yapılır? En uygun üretim formatına nasıl karar verilir?”
Bu sorulara cevap bulduktan sonra ise bu işe başlayıp, üretim yapacak firmaların tabi olduğu yasal düzenlemeler ve yükümlükleri anlatacağız. Firmalarının ve ürünlerinin kaydını nasıl yapacakları, ruhsatlandırma ve sertifikasyon süreçlerinin mevzularda nasıl olduğu gibi detaylı bir içerik sunacağız.
Doğal kozmetik denilince gerekli teknik bilginin, AR-GE’nin, uyulması gereken mevzuatların yeterince konuşulmaması veya bilinmemesi sektöre ve yeni girişimcilere zarar veriyor mu?
Kesinlikle. Ortada dolaşan “şablon ve kendin yap kozmetik” formüllerinin büyük kısmı çalışmıyor veya kısa sürede bozuluyor. Kozmetik başlı başına bir bilimdir. Doğal kozmetik ürünler doğal bileşenlerden oluşur bilgisi birçok yanlış anlaşılmayı da beraberinde getiriyor.
Doğal bileşenler de kimyasal yapılardır. Doğal olmaları; hassasiyet, tahriş ve hatta alerjiye neden olmasına engel değil. Bu sebeple formülasyonlar hazırlanırken ve sonrasında yapılacak AR-GE çalışmaları ve ürün analizleri, testleri ciddi önem taşıyor.
Yeterli eğitim alınmadan yapılan doğal kozmetik denemelerinin ne gibi zararları olabilir?
Yukarıda da saydığımız gibi en basiti olarak cilt üzerinden uygulandıkları için ciltte kızarıklık, tahriş yaratabilirler. Bazı bileşenlerin alerjen olma ihtimali çok daha yüksektir ve bunların ürünlerde belirli bir sınırda kullanılması gerekir. Örneğin, uçucu yağlar birçok özellikleri nedeniyle doğal kozmetik ürünlerde çokça yer alırlar.
Fakat uçucu yağların da dermal kullanım limitleri vardır. Yapılan formülasyonda belirli bir yüzdenin üzerinde kullanılması istenmeyen etkilere neden olabilir. Bazı bileşenler ilaçlar ile etkileşime girebilir. Ya da hiçbir işe yaramayabilirler; zamanınız ve paranızı boşa harcamış olursunuz!
Doğal kozmetik ürünleri kullanmak isteyen biz tüketicilerin ürün veya marka seçiminde nelere dikkat etmesi gerekir?
Öncelikle markanın kimliği, felsefesi ve bu alandaki uzmanlığı önemli. Ve sonra, tabi ki üretilen ürünün içeriği önem arz eder. Bunun için büyük tesislere veya büyük yatırımlara da gerek yok. Ama olmazsa olmazı; sevgi ve saygı. Önce kendine, sonra da çevrene…
Bugün doğal olduğunu iddia eden, kendisini pazarda bu şekilde konumlandırıp aslında sadece “bazı doğal bileşenler” içeren birçok marka var. Ürünümüzde “Şu bileşen yok, bu madde yok.” da son yılların popüler söylemi. Bu konuyla ilgili pazarlama tarafında olay yanlış yerlere gittiği için yakında bazı “ifadesel” sınırlamalar gelecek.
Doğal Kozmetik Girişimcileri için Yol Haritası Eğitimi 18 Mart saat 20:00’de başlayacak olan ücretsiz tanışma Webinar’ına kayıt olmak için linke tıklayabilirsiniz.
Eğitime ücretli kayıt olmak için ise linke tıklayabilirsiniz.