YAZAN: RANA MENGÜ

Danshari; gereksiz şeylere, zamana, düşünme biçimlerine olan takıntıyı ve dağınıklığı terk etmeyi öneren bir felsefe. Danshari kelimesi sırasıyla reddetme, elden çıkarma ve ayırma anlamına geliyor. Basitçe temizlik veya toparlama olarak tercüme edilebilen bu felsefe, kısmen Budizm ve yogadan türeyen, fiziksel yükün yanı sıra zihinsel yükün de atılmasını öneren, psikolojik ve hatta dini boyutları olan bir pratik.


Danshari nedir?

Danshari birkaç yıl önce Japonya’da birdenbire ortaya çıkmış gibi görünse de kavramın dayandığı öğretiler yeni değil. Danshari, köklerini Tang Hanedanlığı döneminde Çin’de ortaya çıkan Hint Mahayana‘sından gelen, içeriğini yüzyıllık Zen inancından alan minimalist hareketin bir uzantısı.

Zen felsefesi, daha bilinçli, dikkatli bir yaşam deneyimlemek ve gerçekten önemli olana odaklanmayı sürdürmek için sadeliği teşvik ediyor. Minimalist yaklaşım, Zen budistlerine göre acı çekmenin ana nedenlerinden biri olan (maddi veya duygusal bir sonuca) bağlanmama kavramıyla ilgili. Bu felsefe de Zen’i yaymak için dünyayı dolaşan Japon yazar ve profesör Daisetsu Teitaro Suzuki tarafından ortaya çıkıyor.

Popülerleşmesi ise Japonya’nın en radikal minimalisti olan Fumio Sasaki sayesinde oluyor. “Elveda Eşyalar: Minimalist Yaşam Üzerine” adlı kitabın da yazarı olan Fumio, 30 metrekarelik bir odada yaşıyor. Kitabın, Marie Kondo’nun 38 ülkede yayımlanan ve New York Times’ın en çok satan kitabı “The Life Changing Magic of Tidying Up” gibi çok satanlar listesine girmeye aday olduğu da konuşulanlar arasında. 

Ayrıca Sasaki’ye göre minimalizm ne kadar az şeye sahip olduğumuzla değil, bunun bize nasıl hissettirdiği ile ilgili. Sasaki, minimalist yaşam tarzının kişinin kilo vermesine, dışa dönük/proaktif olmasına ve hepsinden önemlisi sahip oldukları için mutlu, minnettar hissetmesine yardımcı olduğunu ifade ediyor.

Danshari’nin bileşenleri:

Dan: 断 = Reddetmek

Reddetmek, bu 3 etaplı sürecin ilk adımı. Peki reddederken tam olarak neyi reddettiğimizi biliyor muyuz? Bahsi geçen eylem tabii ki eşyalarımızın hayatımızı yönetmesine izin vermeyi ve ihtiyaçtan ziyade alışkanlıktan dolayı biriktirmeyi ifade ediyor. Alışveriş alışkanlıklarımızı gözden geçirerek arkasındaki psikolojiyi anlamak ve bu döngüye ara vermek için elimizde olanlara odaklanmak ise sürecin en önemli adımlarından.

Sha: 捨 = Tasfiye etmek

İkinci adım olan imha etmek bizi eylem moduna geçiren en önemli aşamalardan. Bu  kısımda dağınıklığa neden olan eşyalarımızı değerlendirerek atmalıyız.

Fiziki evimiz ve daimi evimiz olan ruhumuz ile ilişkimizi düzene soktuğumuzda kendimize ne kadar çok zaman ve zihinsel alan açabildiğimizi görmek sürecin ana motivasyonlarından biri. 

Ri: 離 = Ayırmak

Bu inancın üçüncü ve son adımı, kendimizi maddi varlıklardan ayırmak ya da koparmak anlamına geliyor. Budistlerin bağımsızlık ilkesine göre, kendimizi maddi varlık arzusundan ayırmak stresi azaltmada çok önemli bir faktör. Bunu uygulayabilmek için hayatımızda gerçekten neyin önemli olduğunu düşünmek yapılacaklar listesinde son adım olan Ri’nin başında geliyor. Bırakmanın özgürleştiriciliğiyle tanışmak, sahip olduklarımızın kıymetini bilmenin, bunu yaparken de kendimizi onlara bağlamamanın önünü açacak. 

Danshari’nin tek amacı: az çoktur

Danshari minimalist yaşam tarzının Budist ya da Zen rahiplerinden Silikon Vadisi teknokratlarına kadar pek çok savunucusu var. Bu eğilimin, günümüzde ABD’den sonra en çok harcama yapan ikinci ülke olan Japonya merkezli olması ise bir Çin öğretisi olan Ying Yang’ın 2023 dünyasındaki karşılığı olarak okunabilir. 

Danshari aynı zamanda çağımızın hastalığı olan aşırılık için alternatif bir tedavi, arınma ve sadeleşme ihtimali. İnsanlık ateş yakmak için mağaraya odun getirdiğinden beri eşyaları toplama eğiliminde olsa da günümüzde bu eğilimin miktarı daha büyük sorunlara neden olabiliyor. Aşırılığın çekiciliği, her geçen gün onu gelişmiş ülkeler için bir ticaret kanalı yapmakla kalmıyor, insanların üzerinde bu yaratılan aşırılığa uyumlanılması için sürekli olarak mücadele edilmesi gerektiği bilincini oluşturuyor. Öte yandan, Shakespeare’in “Rafine altını yaldızlamak, zambağı boyamak … ya da gökkuşağına başka bir renk katmak … savurganlık ve gülünç bir aşırılıktır.” cümlesi aslında bize bu durumun asırlardır süregeldiğini gösteriyor. 

Tüketim bilincinin yaratılma nedeni ne olursa olsun her zaman bir çözüm var. Zamanla mekanlarda (ev, iş veya insan ruhu) oluşan bu yığın, içinde nefes almayı güçleştirse de sadeliğe ulaşmak mümkün. Peki yaşam alanımızı ferahlatmak için neler yapabiliriz?

8 adımda sade bir yaşam: Danshari felsefesinin ipuçları

1. Eşyaları yeniden tanımlamak 

Eşyaları yeniden tanımlamak için baz alınması gereken tek şey “şimdiki ben”dir. Eşyalar için zaman çizelgesi geçmiş ya da gelecek değil “şimdiki zaman” olmalıdır.

Kendimize “Gelecekte işime yarayacak, o yüzden saklayacağım.” gibi savunmalar yaratmaktansa “Bunu kullanıyor muyum? Buna şimdi ihtiyacım var mı? ” gibi sorular sormalıyız. “Çok para harcadım ama şu anda kullanmıyorum.” veya “Bunu çok sevmiyorum ama yine de kullanıyorum.” diye eşyalardan kurtulmakta tereddüt ediyorsak kendimize sormamız gereken tek soru şu: “Buna gerçekten ihtiyacım var mı?” 

2. Dağınıklık için kendi kriterlerini oluşturmak

Danshari yöntemi size “her şeyi kaldırın” demiyor. Gerçekten gereksiz olup olmadığını anlamak için o eşyayı neden kaldırmak istediğinizi düşünmenin önemli olduğunu vurguluyor. Öte yandan felsefeye göre duygusal olarak bağlanılan eşyaları elden çıkarmadan önce dikkatlice düşünülmesi gerekiyor. Bu aşamada çok yer kaplayan eşyaları dijital ortama aktarmak ise küçük bir ipucu olabilir. 

3. Dağınıklık programı yapmak

Günlük hayatta sırf işleri hızlıca halletmek istediğimiz için büyük hatalar yapabiliyoruz. Dağınıklığı gidermek, sahip olduklarımıza dönüp bakmak ve onlara gerçekten ihtiyacımız olup olmadığını düşünmek, olumsuz duyguları ortadan kaldırmak için bir fırsat yaratabilir. Ayrıca çoğu zaman dağınıklığı gidermeye başladığımızda, ihtiyacımız olmayan eşyaları dağıtmak bir zevk haline gelebiliyor. Zamanla hepsini elden çıkarmak isteyebiliriz, sakince karar verdiğimizden emin olmakta fayda var.

4. Alandaki tüm eşyaları çıkarmak

Eşyaları tek tek kontrol ederken dağınıklığı giderme ritüeline başladığımızda, tamamlamak beklenenden daha uzun zaman alabiliyor. Bu nedenle düzenlemek için bir yer belirlemek ve sonrasında o alana odaklanarak sadeleşmeye başlamak işleri kolaylaştırabilir. Süreçteki en önemli adım, dağınıklığı gidermeye başlamadan önce elimizdekilerin farkına varmak.

5. Kategorilere göre sıralamak

Bu aşamada eşyaları “ihtiyaç”, “saklanabilir” ve “atılmalı” olarak ayırmak için 3 kutu hazırlayabiliriz. Bu işlem arınma sürecini hızlandıracak. Süreç sonunda ayırdığımız eşyaları birkaç şekilde elden çıkarabiliriz: atmak, satmak veya hediye etmek.

6. Bir “saklama” kutusu yapmak

Bazen neyi atacağımıza karar vermek zor olabiliyor. Böyle bir durumda başka bir seçeneğimiz daha olduğunu unutmamak lazım: saklamak.

Göz önünde bulundurduğumuz eşyaları aynı yere geri koymadan bir “saklama” kutusunda tutabiliriz. Fakat önemli olan “saklama” kutusunun da saklama süresini  belirlemek. Belirlediğimiz bu zaman aralığı sadece gözümüzü o eşyadan uzak tutmak için değil, aynı zamanda ihtiyacımızın gerçek olup olmadığına karar vermemiz için kendimize zaman tanımak amaçlı uyguladığımız bir yöntem. Saklama süresi dolduktan sonra o eşyayı tekrar elimize almak ve hayatımızdaki yerinin elzem olup olmadığına karar vermek ileride pişmanlık duymamızı engelleyecek.

7. Pişmanlığı kesmek

Eşyalarımızı sadeleştirdikten sonra hemen hemen hepimiz bir anlığına bile olsa pişman olmuşuzdur. Böyle bir durumda odağı başka bir yöne çevirmek bize yardımcı olabilir. Örneğin, eğer okumak bizim için hayattaki önceliklerden ise kitapları ya da modayı seviyorsak kıyafet ve aksesuarlarımızı saklayabiliriz. Kısacası bize motivasyon sağlayan eşyaları yanımızda bulundurmak ve alanımızda onların yer kaplamasına izin vermek daha az ihtiyaç duyduğumuz ikincil veya üçüncül eşyaların ortamı ele geçirmesine engel olacak.

8. Duygusal eşyalar için zaman ayırmak

Duygusal bağ kurduğumuz eşyaları hayatımızdan uzaklaştırmadan önce dikkatlice karar vermekte fayda var. Mümkünse bunları sürecin en sonuna bırakmak, iyice düşünmek ve sakin bir ruh halinde karar vermek olabilecek en sağlıklı seçenek. Saklayıp saklamayacağımıza karar vermekte zorlandığımızda, o eşyanın bize olumlu duygular yaşatıp yaşatmayacağını düşünebiliriz. Çok sevdiğimiz halde bize olumsuz duygular veren eşyalardan kurtulduğumuzda pişmanlık duymamalıyız. Duygusal bağ kurduğumuz eşyalar, bizi hüzünlendiren değil, pozitif ve mutlu kılan rolün bir parçası olmalı.

Bir eşya ya da duyguya tutunmak, bağlı kalmak ya da uzaklaşmaktan korkmak hemen hemen hepimizin her gün paylaştığı duygulardan. Yaşaması yorucu ve yıpratıcı olan bu süreci daha az hasarla atlatabilmek ise sadece bizim elimizde. Danshari felsefesi, bu konuda bize sadece bir yol gösterici ve yardımcı olabilir, olacaktır da. Korktuğumuz anlarda yeni gelene yer açmadan kendimize alan yaratmak, boşlukta huzur bulmak belki de iyi hissetmenin ilk adımıdır. 





BLOOM SHOP