“Bizi herkesten ayıran kişilik özelliklerimiz nedir ve karakterimizi oluşturan bu etmenleri nereden alırız?” Psikoloji dalının en merak edilen sorularından birisi en popüler alanlarından birini doğuruyor: Kişilik kuramları. İnsanların karakterlerini anlamak üzere yapılmış ilk çalışmalar neredeyse 4000 farklı kişilik özelliği listeleyebilirken günümüzde bu sayı Myers-Briggs ile 16’ya, Enneagram ile 9’a, Jung arketipleri ile 12’ye düşüyor. Öte yandan bu kişilik tipleri -genelleme yapılan her teoride olduğu gibi- yetersiz bulunarak eleştiriliyor. Tüm bu kuramlar arasından sadece bir tanesi psikologların genel kanısı ile en doğru kabul edilerek sıyrılıyor: Beş Etmen Modeli, yaygın ismi ile Büyük Beşli. Peki Büyük Beşli hangi özelliklerden oluşuyor, sınıflandırmasının kökeni neye dayanıyor ve bizlerin karakterini nasıl şekillendiriyor? Sizin için araştırdık!
Büyük Beşli kişilik özelliği nedir?
Bir kişinin kendine özgü davranış, duygu ve düşünce şemaları onun karakterini oluşturuyor. Kendimizden yola çıkarak düşündüğümüzde bile bu modellerin ne denli kompleks; bazen bilinçli bazense tamamen rastgele seçimlerimizle şekillendiğini anlayabiliyoruz. Öte yandan tüm bu karmaşanın içinde bazı spesifik özellikler birbirinden çok farklı görünen karakterleri bile belirli bir sınıflandırma içine sokabiliyor.
Temelleri psikolog D. W. Fiske‘nin 1949 seneli araştırmasında atılan “Beş Etmen Modeli” herkesin karakterinin belirttiği 5 ana kişilik özelliğine ne derece sahip olduğuna bağlı olarak oluştuğunu öne sürüyor. Daha sonraları başka psikologların araştırmalarında da yer alan bu modelin -yaygın ismi ile Büyük Beşli- ana etmenlerini açıklık, sorumluluk, dışa dönüklük, uyumluluk ve duygusal denge olarak sıralıyor. Karşılaştırmalı bir ölçek üzerine yerleşen bu özellikler bireyde ne denli var veya yok diye bakılıyor ve belirli puanlar veriliyor.
Büyük Beşli’yi oluşturan etmenlerin özellikleri neler?
Açıklık
Açıklık özelliği bir kişinin yeni bilgiler öğrenmeye, yeni deneyimlere, farklı bakış açılarına ne denli yatkın ve ilgili olduğunu ifade ediyor. Entellektüel bir meraka sahip olan, hayal gücü ve yaratıcılığı yüksek, kutunun dışında düşünebilen, yenilikleri, değişimleri seven kişiler açıklık özelliğinden yüksek puan alıyor.
Değişimi sevmeyen, düzenini korumaya çalışan, keskin ve sabit fikirlere sahip, konseptler veya soyut kavramlar üzerinden değil somut gerçekler üzerinden konuşmayı seven kişilerse açıklık üzerinden düşük puan alıyor.
Sorumluluk
Sorumluluk özelliği bir kişinin organizasyon becerilerini, zaman yönetimini, hedef belirleme ve bu yönde çalışabilme yetisini kapsıyor. Sorumluluk üzerinden yüksek puan alan kişiler öz disipline sahip, sorumluluk sahibi, hedef odaklı, detaylara önem veren kişiler oluyor. Dikkatli ve bilinçli davranışlara girişiyor, mümkün olduğunca hazırlıklı olmaya çalışıyor. Zaman çizelgelerine, aylık planlara, randevulara uymakta zorluk çekmeyen bu kişiler belirli rutinlerde, sınırlar ile yaşamaktan keyif alıyor.
Kural ve zamanlamalara uymakta zorluk çeken, ertelemeye yatkın, görevlerini son dakikada yapan, zaman yönetiminde zorluk yaşayan, sorumluluk almaktan kaçınan, belirli bir düzendense dağınıklığı ve karmaşıyı tercih eden kişiler ise sorumluluk özelliğinden düşük skor alıyor.
Dışa dönüklük
Dışa dönüklük bir kişinin kendini en çok nerede ve ne zaman enerjik hissettiğine bakıyor. Dışa dönüklükten yüksek skor alan kişiler kendilerini en çok başkalarının yanında, kalabalık ortamlarda, sosyalleşirken enerjik ve mutlu hissediyor. Tüm dikkatleri üzerlerinde toplamayı seviyorlar.
Dışa dönüklükten düşük skor alanlarsa enerjilerini tek başlarına vakit geçirirken topluyor. Sosyalleşmeyi sevseler bile kalabalık ortamlar bu kişileri yoruyor. İlgi odağı olmaktansa gözlemci olmayı tercih ediyorlar.
Uyumluluk
Uyumluluk bir kişinin ne denli kibar, şefkatli, güven verici olduğunu işaret ediyor. Uyumluluk özelliğinden yüksek puan alan kişilerin yüksek bir empati yeteneği oluyor. Başkalarına yardım etmek, onların mutlu olduğunu görmek uyumlu kişileri mutlu ediyor.
Uyumluluk özelliği düşük kişiler ise başkalarına yardım etmekten hoşlanmayan, özellikle tanımadıkları kişilere karşı daha kaba hatta kırıcı bir tutum takınan, sevdiklerinin yaşadıkları sıkıntılar ile ilgilenmeyen kişiler oluyor.
Duygusal denge
Duygusal denge bir kişinin öfke, endişe, mutsuzluk gibi zorlayıcı duyguları ne denli yoğun ve sık yaşadığına bakıyor. Duygusal denge özelliğinde yüksek puan alan kişiler çevresel stres faktörlerine karşı daha duyarlı, endişeye ve fazla düşünmeye yatkın, en ufak bir problemde sarsılabilen, ruh halleri sıklıkla değişen kişiler oluyor. Bir anda öfkelenebilen, ağlayabilen, gerilebilen bu kişiler hayata karşı tepkisel davranıyor.
Duygusal denge özelliğinden düşük skor alan kişilerse daha stabil bir ruh haline sahip kolay kolay üzülmeyen, öfkelenmeyen, gerilmeyen sakin kişiler oluyor. Herkes gibi bu kişiler de zorlayıcı duygular yaşıyor fakat tek fark hiçbir olumsuz ruh hali çok uzun sürmüyor veya kalıcı olmuyor.
Büyük Beşli’deki konumlarımız neye göre ortaya çıkıyor?
Genetik
Kişinin beş özellik spektrumundaki konumu anne ve babasının skorlarından etkilenebiliyor. İkizler üzerinde yapılmış bir araştırmada bu beş özelliğin genetik yatkınlıktan hangi oranda etkilendiği aşağıdaki gibi bulunuyor.
- Açıklık: Yüzde 57
- Dışa dönüklük: Yüzde 54
- Sorumluluk: Yüzde 49
- Duygusal denge: Yüzde 48
- Uyumluluk: Yüzde 42
Gelişim
Büyük Beşli spektrumundaki konum özellikle ergenlikten yetişkinliğe geçerken değişiyor. Çoğu kişide uyumluluk ve sorumluluk skorları giderek artarken dışa dönüklük, açıklık ve duygusal denge skorları düşüyor. Nitekim bu değişimler ortalama 30 yaş civarında sabitleniyor. Bu yaştan itibaren -eğer değişmek için ekstra bir efor yoksa- Büyük Beşli spektrumundaki konumlar yaşam boyu değişmiyor. Bu da aslında kişinin 30’undan sonra değişmediği lafını tasdikliyor.
Kültür
Büyük Beşli’nin aldığı en büyük eleştirilerden birisi de yapılan çoğu araştırmanın tek tip kültür; Batılı, endüstriyel ve demokratik bir ülkede yaşayan, eğitimli ve refahı yerinde kişiler baz alınarak yapılmasında yatıyor. Bu kültürü paylaşan yerlerde insanlar gerçekten de beş özellik spektrumuna göre karakterize olsalar da başka kültürlerde büyüyen kişiler çoğu zaman Büyük Beşli özelliğine aynı oranda sahip olmuyor.
Toplumsal cinsiyet kimliği
Cinsiyet üzerinden yapılmış araştırmalarda kadınların duygusal denge ve uyumluluktan, erkeklerinse dışa dönüklük ve sorumluluktan daha yüksek skor aldıkları görülüyor. Bu farkların özellikle kadın-erkek eşitliğinin yüksek olduğu yerlerde daha belirgin görülmesi en dikkat çekici bulgu oluyor. Araştırmadan yola çıkarak toplumun bireylere atadığı cinsiyet rollerinin karakter gelişimini de etkilediği yorumunu yapılabiliyoruz.