FOTOĞRAF: GOOP
“Hayatın anlamı nedir?” Kimimizin çocukken, kimimizin gençliğinde ya da yaşlılığında, yani mutlaka hayatının bir evresinde aklından geçirdiği bir sorudur. Bu soru hayatın hangi dönemine denk gelirse gelsin yarattığı his hiç değişmiyor. Geçerli bir cevap bularak biraz olsun rahatlamamızı sağlayana kadar da yakamızı bırakmıyor. Nörolog Viktor Frankl, bu arayışı modern zamanların ‘’kitlesel nevrozu’’ olarak tanımlıyor. “Ikigai” ile tanışmam, uzun yıllardır peşinde olduğum, hayatın anlamını keşfetmeye giden yolda, beni dolu dolu bir hayat yaşamanın felsefesi ile buluşturdu.
“Hayatın anlamı nedir?” sorusunun cevabını tüm varlığımın derinliklerinde, henüz 13 yaşımdayken hissettiğim günden beri bulmaya çalışıyorum. Bitmek bilmeyen bu arzum beni daha çok düşünmeye ve okumaya doğru itti. O günden bugüne geçen sürede hayatın hiç durmadan daha da genişlediğini ve aslında hayat hakkında ne kadar az şey bildiğimi fark ettim. Hepimizin aradığı bu anlam aslında hayatın kendisinden de büyük. Günlük hayatımızın her anında, aldığımız her nefeste, her eylemimizde ve her düşüncemizde bir şekilde kendi hayatlarımızın anlamını yaratıyoruz. Bu bitmek bilmeyen anlam arayışının çeşitli kültürlerde ve felsefelerde birbirinden farklı karşılıkları bulunuyor. Bunlardan biri de Ikigai…
Ikigai, hayatı dolu dolu yaşamak üzerine kurulu bir Japon felsefesi. Japonca Ikigai, ‘’yaşamaya değer’’ anlamına geliyor. Yaşamaya değer olan bu anlam, aslında her gün yataktan kalkmamızı sağlayacak bir sebebimizin olması. Ikigai yalnızca anlamlı, amaca sahip bir hayatla değil aynı zamanda uzun bir hayat yaşamakla da ilgileniyor. Kendi hayatınızın anlamını bulabilmek, Ikigai’nizi yani sizi her gün yataktan kaldıran o sebebi bulabilmekte yatıyor. Bu yolculukta, hayatın anlamının saklı olduğu felsefeyi, kendinize özgün olacak şekilde keşfetmeniz gerekiyor. Bu keşif zamanla gelişmeye ve büyümeye devam eden eğlenceli bir maceraya dönüşüyor. Ikigai kitabı ise bu yolda size eşsiz bir rehber. Sadece bu anlamı keşfetmek için atmanız gereken adımları göstermekle kalmıyor, aynı zamanda uzun bir ömür yaşamış insanların öğretilerine de yer vererek ilham oluyor.
Ikigai araştırmaları ve çalışmalarının bir parçası olan röportajlarda, 100 yaşının üstüne gelmiş insanlara yaşam felsefeleri soruluyor. Bu insanların kendi yaşam yolculuklarından çıkarmış olduğu dersler, bize de kendi yaşam felsefimizi bulmakta ilham olacak nitelikte! İşte bunlardan bazıları:
- Hareket ederek bedeninizi aktif tutmaya çalışın: Yürüyün, egzersiz yapın, dans edin…
- Midenizin yalnızca %80’ini doldurun ve kesinlikle öğünlerinizde sebzelere yer verin.
- İyi ve kaliteli bir uyku uyumaya özen gösterin.
- Telaşsız bir hayat yaşamaya bakın. Hayatın içinde yavaşladığınız ve rahatladığınız anlar yaratın.
- Doğa ile bağ kurun.
- Stresinizi yönetmeye ve azaltmaya gayret gösterin.
- Anı yaşayın! Geçmiş hakkında pişmanlık duymayı ve gelecek için endişelenmeyi bırakın.
- Hayatınızda sahip olduğunuz her şey için şükran duyun.
- Öğrenmeyi asla bırakmayın!
- Olabildiğince endişelenmemeye, sık sık gülümsemeye çalışın.
- İlişkilerinizi, ailenizi ve arkadaşlarınızı beslemeyi unutmayın.
- Duygularınızı daha sağlıklı yaşayabilmek için meditasyon yapın.
- İyimser olun. Her gün hayatınızdaki küçük şeylerin varlığı için teşekkür edin.
- Her gün iyi alışkanlıklar edinmeyi deneyin.
- Erken kalkın ve güneşi selamlayın.
- Hayatınızı yaşamak için sahip olduğunuz açlığı hep koruyun! Unutmayın ki zihninizi ve bedeninizi meşgul tutmak uzun bir yaşamın sırrı.
- Kendi Ikigai’nizi bulmak için yaratmaya, üretmeye devam edin!
Kendi Ikigai’nizi bulmak, daha mutlu ve uzun bir yaşam için danışmanlık ‘coaching’ almak için selin@sunshineliving.co.uk den benim ile irtibata geçebilirsiniz.
