Çoğumuz cilt bakımı rutinimizi gerçekleştirirken temizleme ürünü, tonik, serum ve nemlendiriciler kullanıyoruz. Ürünlerin, parfüm, paraben ve silikon içermemesi hatta yüksek oranda doğal içerikli olması önem arz ediyor.

Çünkü, içeriğinde çok sayıda kimyasal bulunan ürünler cildin yorulmasına ve hızla yaşlanmasına neden oluyor ve gözeneklerden emilen kimyasallar vücutta toksin oluşmasını sağlayarak birçok hastalığın oluşumunu tetikliyor.

Cilde sürdüğümüz serum ve yüz yağı gibi yüksek performanslı ürünlerin içerikleri ne kadar karmaşıksa cildin tepki verme süreci de o kadar geç oluyor. Çünkü, uygulanan yabancı içerikli ürünün öncelikle cilt tarafından tanımlanması ve kabul edilmesi gerekiyor.

Bu nedenle, özellikle kendi kimyamıza en yakın olan ürünü kullanmak daha hızlı ve kesin sonuçlar veriyor. Çünkü, hücrelerin tanıdığı organizmalar ile karşılaştığı zaman kabul etme ve cevap verme süreleri hızlanıyor. Böylece daha uzun vadeli bir tedavi sağlanmış oluyor.

Moleküler cilt bakımı tekniğini daha önce duymuş veya farklı uygulamalarına tanıklık etmiş olabilirsiniz. Benim bahsedeceğim yöntem, özellikle son zamanlarda güzellik guruları ve yayınları tarafından sıklıkla söz edilen, Dr. Barbara Sturm tarafından geliştirilen “Blood Cream” yani kan kremi.

Blood Cream (kan krem) nedir?

Dr. Barbara Sturm, özellikle dermatoloji ve cilt bakımı sektörünün moleküler biyoloji ile zenginleştirilerek daha da etkili bir hale gelebileceği inancında. Çalışmalarını “Moleküler Kozmetik” alanına kaydırarak kişilerin kendi kan hücrelerinde bulunan proteinin, cilt gençleşmesi ve tedavisi konusunda yeterli olacağı sonucuna vardı. Bu sayede de cilt bakımının kişiye özel olması konusuna yepyeni bir soluk getirdi.

Geliştirilen teknoloji sayesinde, kendi kanınızdan hazırlanan zenginleştirilmiş kremler ile 10-15 yıl kadar cildinizin gençleşmesi sağlanıyor. Bu yöntemi PRP uygulaması gibi düşünebilirsiniz aslında. Kanınızda bulunan plazmalar ve proteinler zenginleştirilerek cilt iyileşmesine destek oluyor.

PRP cilde enjekte ediliyor ancak Dr. Sturm tarafından hazırlanan kremler, sadece cilt yüzeyine uygulanıyor. Yüzeysel uygulamanın etkili olmasının nedeni ise elbette kullanılan teknoloji. Kanınız alınıp kuluçkaya yatırılıyor ve yaklaşık 4 ila 5 saat sonra, kan hücreleri normalinden 150 kat daha iyileştirici hale geliyor.

İyileştirici kan hücreleri ayrıştırılıp krem haline getirildikten sonra cilde uygulandığında cildin gençleşmesi, onarılması, sarkık görünümün ortadan kalkması ve lekelerin yok olmasına neden oluyor. Bu sayede cilt sağlığı tekrar kazanılmış oluyor.

Bu uygulamayı cilt güzelliğinin içten başladığı tezinin farklı bir uygulaması olarak adlandırmak mümkün.

Dr. Barbara Sturm’un kişiye özel hazırladığı bu Blood Cream’i ülkemizde yaptırmak henüz mümkün değil. Amerika ve Avrupa’da Sturm’un kendi kliniklerinde kremi hazırlatabilir ve farklı cilt bakım uygulamaları yaptırabilirsiniz. Bu tip kompleks uygulamaları fazla buluyorsanız genç ve sağlıklı kalmak için bitkisel ağırlıklı beslenip bol su tüketmeli, stresten uzak durmaya çalışmalı ve düzenli spor yapmayı ihmal etmemelisiniz.

Sağlıklı ve güzel günler dilerim.

İlginizi çekebilir!



Simge Kamacı

1991 yılında, Ankara’da doğdu. 2014 yılında, lisans eğitimini burslu olarak girdiği Başkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Mezun olduktan sonra, inşaat sektöründe hizmet veren Rönesans Holding bünyesinde 2,5 yıl çalıştı. Eğitim hayatı boyunca özellikle kimya derslerine fazlasıyla ilgi duydu. Kozmetik ve bakıma olan ilgisini, kimyaya, tepkimelere ve bileşimlere olan ilgisi...



BLOOM SHOP