Saç dökülmesi hakkında bilmeniz gereken tüm tedavi yöntemlerini ve saç kaybının temel nedenleri Live to Bloom editörleri Burcu Erbaş ve Simge Kamacı’nın yazılarından derleyerek kapsamlı bir saç dökülmesi rehberi hazırladık. Keyifli okumalar!


Saç dökülmesi nedir?

Yeni çıkan sağlıklı saç tellerine yer açabilmek için varolan saçların belirli bir ritim ve miktarda dökülmesi gerekir.Günde ortalama 100 tel saçın dökülmesi oldukça doğal ve beklenen bir durumdur. Doğal ritminde ve şiddetinde dökülen sağlıklı saçlar ayda yaklaşık 1.3 cm uzar. Fakat uzama hızı yaş arttıkça yavaşlar. Özellikle bu zamanlarda saç sağlığına dikkat etmek gerekir. Saç dökülmesi günde 100 telin üzerine gözle görülür derecede çıktığı zaman bir problem olarak kabul edilir.

Genetik saç dökülmesi: Androgenetik Alopesi

Çoğunlukla genetiğin rol oynadığıAndrogenetik Alopesi isimli saç incelmesi ve dökülmesi kadın veya erkeklerde 20’li yaşların başında bile kendini göstermeye başlayabilir. Saç dökülmesinin aile geçmişine bağlanması erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür. Fakat çoğu kadın genetik olarak saç dökülmesine yatkındır. 

Fiziksel belirtiler konusunda cinsiyete göre ayrışan genetik saç kaybı; erkeklerde saç çizgisinin başladığı noktada kendini gösterirken, kadınlarda saç gözeneklerinin küçülmesi ile genel bir incelme ve dökülme olarak yaşanır. Genetik altyapının hazırlığını yaptığı saç dökülmesi ancak çevresel etmenlerle tetiklenebilir ve bir soruna dönüşebilir. Bu nedenle ilk etapta sadece genetiği suçlamak saç dökülmesine karşı doğru bir yaklaşım olmaz. 

Çevresel etmenlere bağlı saç dökülmesi: Telogen Effluvium

Saç gözenekleri fiziksel ve duygusal stres faktörlerine karşı çok hassastır. Genetiğe bağlı saç kaybından hemen sonra görülen saç dökülmesi tipi Telogen Effluvium yani strese ve çevresel etmenlere bağlı saç dökülmesidir. Genetiğe bağlı saç dökülmesine oranla daha kolay tedavi edilebilen ve kısa süre görülenTelogen Effluvium, sorunun kaynağına inilmediği durumlarda kronik bir hastalığa dönüşebilir. İlk stres etmenin belirmesiyle başlayabilirken, kendini 3-6 ay sonra da gösterebilir. Bu nedenle tanı konması güçtür. 

Saç dökülmesi nedenleri 

Kronik stres 

Vücut stres altına girdiğinde kendini en iyi koruma moduna alarak yaşamını sürdürmesi için “çok önemli” olmayan birçok sistemi kapatır. Kapanan sistemlerden birisi de saç sistemidir. Bu nedenle neredeyse her tür yüksek stresli durum saç incelmesi veya dökülmesi ile sonuçlanır. Stresli durumun sona ermesi ile duran saç dökülmesi, genel sağlığın yerine gelmesiyle iyileşir ve saçlar eski canlılığına kavuşur. Eğer stres kronikleşirse saç derisinde bıraktığı hasar da kalıcı hale dönebilir.

Yetersiz saç derisi bakımı

Çoğu hastalığın kaynağı olan enflamasyon kafa derisinde görüldüğü zaman saç dökülmesine neden olabilir. Kronikleşen enflamasyon, düşük seviyelerde görülse bile, saç gözeneklerinin sağlıklı işleyişlerini bozabilir. Saçı yetersiz yıkamak, yeterince durulamamak, kullanılan saç ürünlerinin tam olarak temizlenmemesi saç gözeneklerini tıkar. Uzun süre boyunca tıkalı kalan gözenekler pasif hale geçerek saç üretmeyi bırakır. Saç dökülmesinin yanı sıra inflamasyon; kepek, kabuklanma, egzama gibi diğer saç sorunlarına da neden olabilir. 

Agresif saç şekillendirme 

Traksiyonel Alopesi olarak adlandırılan saç dökülmesi aşırı ısıya, şekillendirmeye ve germeye maruz bırakılan saçlarda yaşanır. Genellikle fazla şekillendirme; sıkı at kuyrukları, örgüler veya maşa, saç kurutma makinesi gibi yüksek ısılı saç bakım cihazları saçlar üzerinde çok fazla gerginlik oluşturarak kopmalarına neden olur. Saçı sürekli olarak boyamak, rengini açtırmak veya kimyasal başka işlemlere maruz bırakmak da saçları kırılgan ve kopmaya meyilli hale getirir. 

Fiziksel ve/veya duygusal travma

Her travma ani veya uzun süre boyunca devam eden uzun saç dökülmesi periyotlarına neden olabilir. Telogen Effluvium olarak adlandırılan bu durumda yaşanan stresli durum saçları üçüncü yani en sonuncu yaşam evresine; telegen evreye alarak hızlı bir şekilde dökülmelerine neden olur. Belirli bir süre boyunca yaşanan bu dökülme periyodu duygusal ve zihinsel iyileşme ile geri döndürülebilir ve tedavi edilebilir.  

Hormonal dengesizlikler

Hormonal değişimler saç dökülmesi üzerinde büyük rol oynar. Bir kadın hayatı boyunca menapoz, ergenlik, doğum gibi birçok köklü hormonal süreçlerden geçer. Sürekli olarak değişen hormon seviyeleri dengesizliklere yol açabilir. Artan veya azalan östrojenin vücut tarafından kontrol altına alınmaya çalışıldığı dönemde saç dökülmesinin yaşanması çok muhtemeldir. Hormon dengesi sağlanmazsa saç dökülmesi kronikleşebilir. 

Bu duruma ek olarak doğum yapmak beraberinde ciddi saç dökülmesini getirebilir. Hamilelik süresince dökülmesi azalan, sağlıklı, gür ve hızlı uzayan saçlar doğumun gerçekleşmesini takip eden 1-2 ay içinde hızlı bir şekilde dökülebilir. Bunun sebebi hamilelik sırasında hızla değişen hormonların saçı anagen yani büyüme evresinde tutmasıdır.

Normal bir zamanda anagen yani büyüme, catagen yani geçiş ve telogen yani dinlenme periyotlarından geçen saçlar hamilelik sırasında sadece artış gösterdikleri anagen evresinde kalırlar. Doğumun gerçekleşmesiyle normalleşmeye başlayan hormonlar 9 ay boyunca birikmiş saçları catagen ve telogen evrelerine alır. Bu da kısa süre içinde ciddi saç kaybına neden olur. 

Aslında oldukça doğal ve geçici bir süre için yaşanan bu saç kaybı bilinmezlik yüzünden çoğu yeni anne için korkutucu, endişe verici bir dönem olarak geçer. Hormonların 3-4 ay içinde normal seviyelerine dönmesiyle bu “saç kaybı” periyodu da sonlanır ve saç eski uzama hızına kavuşur. 

Yetersiz beslenme 

Yetersiz beslenme başka sağlık sorunlarına ortam oluşturabileceği gibi saç dökülmesine de neden olabilir. Özellikle protein eksikliğine bağlı yaşanan temel amino asitlerin vücuda yeterince alınmaması saç sağlığına zarar verebilir. Vegan ve vejeteryan beslenme şekillerinde daha çok görülebilen bu durum aynı zamanda ani kalori düşüşü yaşatan diyet programlarında ve hızlı kilo kayıplarında da kendini gösterebilir. 

Vitamin ve mineraller saç sağlığında büyük rol oynar. Bu nedenle eksiklikleri çoğu zaman kendini saç dökülmesi olarak gösterir. Özellikle B12 vitamini, Biotin, Folat ve Riboflavin eksikliği saç dökülmesi ile ilişkilendirilmiştir.

İlaç kullanımı

Kullanılan bazı ilaçlar yan etki olarak saç dökülmesine neden olabilir. Uzmanınızla düzenli olarak kullandığınız ilaçların saçınız üzerindeki olası etkilerini konuşmak ve ne gibi adımlar atılabileceğini planlamak bedensel ve zihinsel sağlınızın üzerinde pozitif etki yaratacaktır. 

Hastalıklar

Saç dökülmesi başka hastalıkların bir belirtisi olarak yaşanabilir. Tiroit bezine bağlı görülen hastalıklar saç dökülmesine en çok bağlanan rahatsızlıklardandır. Bunun dışında hormonal dengesizliklere yol açan Polikistik Over Sendromuotoimmün hastalıklar ve kan dolaşımına zarar vererek kafa derisinde problemlere yol açabilen diyabet saç dökülmesine neden olabilecek rahatsızlıkların başında gelir. Bu hastalıkların tedavi altına alınması saç dökülmesi gibi negatif semptomların ortadan kalkmasını sağlayacaktır. 

Saç dökülmesi nasıl önlenir?

Saçların hava almasını sağlamak

Soğuk havalar nedeniyle çok fazla şapka veya bere takıyorsanız gün içinde saç kökleriniz oksijen alamaz. Ayrıca sürekli ezilen ve sıkıştırılan saçlar zaman içinde dökülmeye başlar. Bu nedenle, mümkün olduğunca bol, başınızı çok sıkmayan ve saçlarınızı çok kırmayan bereler kullanmalısınız. Ayrıca dışarıda olmadığınız zamanlarda bereyi başınızdan çıkarıp saçlarınızı havalandırmayı unutmamalısınız.

Kuruluğu önlemek

Aslında birçok deri probleminin başlıca nedeni kuruluk. Havaların çok soğuması ile birlikte saçlarımız, cildimiz ve bütün derimiz kuruyup pullanmaya başlar. Kuru saç derisi de saç dökülmesinin başlıca nedenlerinden biridir. Bu nedenle, saç derinizi organik yağlar ile protein, nem ve vitamin saç maskeleri ile düzenli olarak besleyebilirsiniz. Özellikle böyle çok soğuk zamanlarda, uygulama sıklığını 2 katına çıkarabilirsiniz. Çünkü normal şartlara göre saçlar neme ve besine daha çok ihtiyaç duyar.

Tıkalı saç köklerini iyileştirmek

Saç kökleri de tıpkı cildimiz gibi yağdan, sebumdan, kirli havadan ve daha birçok çevresel faktörden dolayı tıkanıyor. Saç derisi ve kökleri arındırılmazsa saç dökülmelerine ve incelmelere neden oluyor. Bu nedenle haftada 1 defa mutlaka saç derisini arındırarak temizlemek gerekiyor.

Bu aşamada, saç kökleriniz için kozmetik ve dermokozmetik markaların peelinglerini kullanabilir, karbonat ve Hindistan cevizi yağını karıştırarak kendi peelinginizi hazırlayabilir veya son durulama suyunuzu elma sirkesi ile karıştırarak yapabilirsiniz. Ancak peeling ve arındırma işlemini çok sık yapmamaya özen göstermelisiniz. Aksi halde saç derinizin pH’ını bozarak farklı deri problemleri ile karşılaşabilirsiniz.

Doğru saç bakım ürünleri kullanmak

Saçlarınızın ihtiyacına uygun ürün tercih etmediğiniz zaman dökülme ve cansızlaşma problemi ile karşılaşırsınız. Öncelikle market şampuanları yerine organik ve temiz içerikli bir şampuan kullandığınızdan emin olmalısınız. Çünkü, kimyasal içerikler, parfüm, paraben, silikon, saç kalitesini azaltan ve saç sağlığını bozan içeriklerdir.

Bu nedenle mümkün olduğunca doğal ürünler kullanmaya özen göstermelisiniz. Saç kremi veya saç maskesi tercihinizi, saçlarınızı inceleyerek yapmalısınız. Saçın problemi kuruluk mu, matlık mı, kabarma mı, elastikiyet kaybı mı? Öncelikle bu cevabı bulup, ardından doğru ürünü araştırmalısınız.

Mutlaka kullanacağınız ürünlerin içeriklerini, kullanıcı yorumlarını, ürün vaatlerini araştırmalı ve buna göre karar vermelisiniz. Cildinize, saçınıza, derinize sürdüğünüz içeriklere fazlaca özen göstermeniz gerekir. Çünkü gözeneklerden emilip kanınıza karışan zararlı içerikler ilerleyen dönemlerde vücutta toksik oluşturup hastalıklara neden olurlar, unutmamalısınız!

Saçları daha az yıkamak

Saç diyeti

Son olarak, bütün sağlık problemlerinin en önemli çözümü, doğru beslenmedir. Probleme uygun bir diyet ile herhangi bir kozmetik müdahale olmadan tedavi sağlayabilirsiniz. Antioksidantların saçlar için ne kadar faydalı olduğunu artık hepimiz biliyoruz. ORAC değerinin yüksek olması, besinlerin antioksidantlarca zengin olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle, sizde ORAC değeri yüksek olan besinlerden oluşan bir diyet hazırlayarak saçlarınızı çok daha sağlıklı hale getirebilirsiniz.

Sağlıklı beslenip doğru ürünler kullandığınızdan emin olmalısınız. Ayrıca, mevsim geçişleri, doğa olayları, astrolojide önemli olan tarihler herkesi etkilemektedir, unutmayın. Kendinize stres yaratmadan, var olan problemin çözüm yollarını aramaktan ve uygulamaktan vazgeçmemelisiniz.

Sağlıklı saçlara sahip olmak için saç dökülmesi karşıtı tedavi yöntemleri

1. Sağlıklı beslenme ve takviyeler

Saçlar aynı cilt gibidir. Özel ilgiye ve bakıma ihtiyaç duyduğu kadar beslenme alışkanlıklarından etkilenir. Sağlıklı bağırsak mikrobiyotası bağışıklığı kuvvetlendirdiği, cildi güzelleştirdiği gibi saç sağlığını da destekler. Sağlıklı yağlar ve iyi proteinler bedene iyi geldiği gibi saçların sağlıklı uzamasını sağlarlar. İşlenmiş gıdalardan ve şekerden uzak durmak temiz bir cildi garantilerken canlı ve parlak görünen saçları da beraberinde getirir.  Yeterince su içmemekse sağlık durumunda genel bir kötülemeye yol açarken saçların incelmesine ve kolaylıkla kopmasına yol açar. Bu nedenle saç dökülmesi gibi bir sorunla karşılaşınca ilk olarak diyete bakmak, eksik veya yanlış giden alışkanlıkları düzeltmek en doğru adım olur. 

2. Protein tüketmek

Saçların yüzde 90’ı proteinden oluşur. Bu nedenle yetersiz protein tüketimi direkt olarak kendini saçlarda gösterir. Saç sağlığını destekleyen bu değerli besin grubunun hayvansal ürünlerden gelmesine gerek yok. Ispanak gibi bitkisel protein kaynakları da aynı görevi görecektir. 

3. Omega grubu başta olmak üzere sağlıklı yağlar tüketmek

Saç sağlığı için beslenme rutininde mutlaka sağlıklı yağlara yer verilmesi gerekir. Sağlıklı yağlar vücuda her açıdan fayda sağlayacak vitaminlerin emilimlerini sağlarlar. Bu nedenle beden ve zihin kadar saçlar için de faydalı olan doymamış Omega-3 yağı bolca tüketilmelidir. 

4. Demir

Vücuttaki demir depoları saç gözeneklerine oksijen taşımakla yükümlüdür. Aynı zamanda vücudun proteini doğru şekilde kullanmasını sağlayarak sağlıklı ve güçlü saçların üretimine yardımcı olur. Demir takviyesi almak veya beslenme düzeninde yüksek demir oranına sahip besinler tüketmek, demir eksikliğine bağlı saç dökülmesini kesecektir. 

5. A, C ve E vitaminleri

Saç hücreleri vücuttaki en hızlı bölünme yaşayan hücrelerden birisidir. Bu nedenle hücrelerin yeterince beslenebilmesi, sağlıklı saçların kaynağını oluşturur. Kafa derisi sebumunu kontrol altında tutan A vitamini, çok güçlü bir antioksidan olan, çinko ile demirin vücut tarafından emilimini güçlendiren C vitamini ve enflamasyon karşıtı E vitamini sağlıklı saç hücrelerinin yapı taşlarıdır. 

6. Çinko

Çinko vücudun kendini iyileştirebilme mekanizmasını destekleyerek zayıflayan saçları güçlendirmeyi sağlar. Aynı zamanda kafa derisindeki yağ bezlerini düzenleyerek sağlıklı bir kafa derisi mikrobiyotasının oluşturur. 

7. Biotin başta olmak üzere B vitamini grubu

Araştırmalar Biotin başta olmak üzere B vitamini takviyelerinin saç büyümesini arttırdığı göstermektedir. 

8. Doğru saç bakımı

Kafa derisine ve saçlara doğru ilgiyi göstermek sağlıklı büyüme ve uzama için çok önemlidir. Saç gözeneklerinin tıkanmasına bağlı yaşanan dökülme sorunu ancak saçların sıklıkla ve titizlikle yıkamasıyla sona erer. Kafa derisinde saç spreyleri, jeller, iyi durulanmamış kremler ve daha nicesi yüzünden oluşabilecek birikmeyi temizleyen ürünler kullanmak saç gözeneklerinin tıkanmasını önleyecektir. Aynı zamanda araştırmalar kafa derisinde oluşan sebum kaynaklı yağlanmanın içerisinde bulunan kortizolve  dihidritestestoronun saç incelmesinde rol oynadığını göstermiştir. Bu nedenle, saçları fazla sebumdan arındırmak için haftada minimum 3 kere yıkamak olası saç incelmesinin önüne geçer. 

Ek olarak, temiz saç derisine duş alırken veya gün içerisinde masaj yapmak kan akışını hızlandırır ve kafa derisindeki stres hormonu kortizolün seviyelerini düşürür. Karşılığında saç gözeneklerinin küçülmesini engellenmiş ve sağlıklı uzama desteklenmiş olur. 

Banyo sırasında kullanılan ürünlerin kafa derisini ve saçları aşırı kurutarak koparak dökülmeye, cansızlaşmaya yol açmamasına dikkat etmek gerekir. Bu nedenle içerisinde sülfat, silikon, petrolyum ve mineral yağı olmayan ürünler seçmek olası saç dökülmelerin önüne geçecektir.

9. Kenevir tohumu yağı 

İçerisinde yüksek seviyelerde A, C ve E vitaminleri bulunduran antioksidan deposu ve enflamasyon karşıtı kenevir tohumu yağı enflamasyona bağlı yaşanan egzama, seboreik dermatit gibi kafa derisi hastalıklarında yardımcı olabilir. Bu sorunlar iyileştirilmediği zaman koparak saç dökülmesine yol açtıkları için kenevir tohumu yağı dolaylı olarak doğal bir saç dökülmesi karşıtıdır. Aynı zamanda yüksek nemlendirici özellikleri sayesinde kafa derisine nemi hapsederek genel saç sağlığını destekler. İçerisinde kenevir tohumu yağı bulunan ürünler seçilerek bakım rutinine dahil edilebilirken, 6-8 damlanın seyreltilmesiyle direkt olarak saç derisine de uygulanabilir. 

10. Zihinsel sağlığı desteklemek 

Stres, saç dökülmesi ve incelmesinin en büyük tetikleticisidir. Kortizol seviyelerini arttırarak saç derisi sağlığını bozan stresi kontrol altında tutmak meditasyon, yoganefes çalışması gibi pratiklerle başarılabilir. Mindfulness‘ın günlük rutine dahil edilmesi zihinsel sağlık için harikalar yaratacağı gibi güçlü, sağlıklı ve canlı saçların da mimarı olacaktır. 

Medikal ve kozmetik tedaviler

Yaşanılan saç dökülmesi çevresel etmenlere bağlı olmadan, genetik yatkınlık sonucu yaşanıyorsa medikal ve kozmetik tedaviler daha kesin ve hızlı sonuç veren çözümler sunabilir. Uzmanların çoğunlukla Androgenetik Alopesi yani genetik saç kaybı durumunda önerdikleri bu tedaviler kalıcı bir biçimde hasar almış, küçülmüş veya pasifleşmiş saç gözeneklerini dokusal iyileşmeyi hızlandırarak eski haline döndürmeyi amaçlar. 

1. Minoksidil / Rogaine ilaç tedavisi

Genetik saç kaybı yani Androgenetik Alopesi uzmanlar tarafından teşhis edildiğinde ilk tedavi seçeneklerinden birisi Minoksidil (Rogaine)dir. Topikal olarak saç dökülmesinin yaşandığı bölgeye uygulanan bu ilaç kadınlarda saç kaybını klinik olarak önleyebilmiş ve etkisini tersine çevirmiştir. 

2. PRP (Planet Rich Plasma Tedavisi) 

PRP tedavilerinin amacı vücudun kendi kendini iyileştirebilme özelliğini kullanarak saçların sağlıklı büyümesini ve çoğalmasını desteklemektir. Kişinin kendi kanından oluşturulan PRP solüsyonunun kafa derisinde saç kaybı yaşanan yere enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen bu tedavi var olan saç tellerini güçlendirirken pasifleşen saç gözenekleri uyandırır. 

3. LPT (Thermadome Lazer tedavisi) 

Thermadome en az haftada iki kere, 20 dakika kadar başın üzerine bir kask gibi takılan ışık terapi cihazıdır. Düşük seviyeli lazer ışınları sayesinde kafa derisine oksijen terapisi yapan bu cihaz saç gözeneklerinin altında bulunan kök hücreleri harekete geçirerek yeni saç yollarının açılmasını sağlar. Aynı zamanda saçların sağlıklı uzamasını da destekler. 

4. B vitamini enjeksiyonları

B vitamini saç sağlığı için kilit oyuncudur. Çoğu zaman beslenme ile yeterince alınmayan veya takviyelerle emilimi sağlanamayan B vitaminini saç derisine enjeksiyon yardımıyla uygulamak ciddi farklar yaratabilir. Normal B vitamini seviyelerine sahip kişilerde bile bu tedavi yöntemi olası saç kaybını önleyicidavranacaktır. 

5. Akupunktur/ Micro-needling 

Saç gözeneklerinde yaşanan probleme bağlı dökülmelerde kan akışını hızlandıran, lokalize enflamasyonu önleyen akupunktur bir tedavi seçeneği olabilir. Minik iğnelerin bir uzman tarafından kafa derisinin doğru noktalarına batırılması tıkalı veya pasif hale geçmiş saç gözeneklerini açarak saç büyümesini destekler. Genetik yatkınlık, başka bir hastalık sonucu yaşanan saç kaybı veya kırılmaya bağlı dökülmelerde, akupunktur sadece saç gözeneklerini hedef alan bir uygulama olduğu için yardımcı olmayacaktır. Micro-needling uygulaması da akupunktur ile aynı felsefede çalışır.

Saç dökülmesine karşı en iyi 4 bakım ürünü

*Bu yazı 15 Nisan 2021 günü güncellenmiştir.



Live To Bloom

Daha iyi bir seçim yaptık ve yaşama çiçek açtık!...



BLOOM SHOP