Yalnız başınıza kalabildiğiniz, en dürüst ve saf halinizle kendiniz olabildiğiniz, huzur bulup dinlenebildiğiniz konfor alanınız sizce neresi? Bizce, dış dünyanın stresinden uzaklaşabildiğimiz evlerimiz! Evde mutluluk, konfor ve huzur hissiyle kuşanmaktan daha rahatlatıcı ne olabilir?
Ev içerisinde yarattığınız ambiyans; kendinizle olan ilişkinizi, çevrenizle olan bağınızı, hayat standartlarınızı, beklentilerinizi, ideallerinizi kısacası sizle ve hayatınızla bağlantılı pek çok şeyi yansıtır.
Ev ortamını tam anlamıyla kendi ruhunuza ve hayat tarzınıza uygun hale getirebilmeniz için yalnızca birkaç püf noktası yeterli. Hayatımızı ve yaşam alanlarımızı düzene sokacak evde mutluluk ipuçlarına gelin hep birlikte göz atalım.
Evde mutluluk ve huzur dolu hissetmenize yardımcı olacak 5 öneri
1. Karışıklıkları evinizden ve hayatınızdan çıkarın
Ev dekorasyonunuzdaki karışık düzenlemelerin yaratıcı enerjiyi bloke ettiğine inanılır. Karmakarışık dolaplar, çok fazla dekorasyon öğesi, duvarlarda planlar ve yapılacaklar listesi, sürekli çatışma havası yaratan her türlü detay sizi sakinlikten ve huzurdan uzaklaştırarak bilinçaltınıza stres yükler.
Evinizi, kapılarınızın her fırsata açık olacağı, hiçbir karmaşanın söz konusu olmadığı, dingin bir mekan haline getirmeyi deneyebilirsiniz.
2. Boş duvarların güvensizlik ve aidiyetsizlik hissi yaratabileceğini hatırlayın
Minimalizm her zaman için stresi azaltan bir bakış açısıdır. Ancak her an taşınacakmışsınız veya henüz yeni taşınmışsınız hissi yaratan bomboş duvarlar, yaşadığınız eve ait olma duygusunu hissetmenizi geciktirebilir.
Aşırıya kaçmadan evinizin duvarlarını kendinizden parçalarla süsleyerek yaşadığınız mekanı daha fazla kişiselleştirebilirsiniz.
3. Renklerin enerjisine güvenin
Duvarlarınızda, mobilyalarınızda ve hatta nevresim seçimlerinizde bile tercih ettiğiniz renklerin psikolojiniz üzerinde çok büyük bir etkisi var. Kalıplaşmış renk seçeneklerinin dışına çıkarak sizi mutlu hissettirecek, içinde bulunduğunuz odanın enerjisini değiştirecek tercihlerde bulunmayı deneyebilirsiniz. Soluk, nötr veya mat renkler yerine sizi harekete geçirecek tonlarla evinizi daha fazla benimsemeniz mümkün.
4. Kullanmadığınız alanları değerlendirin
Enerji, gözle görülemez fakat hissedilebilir. Evinizde kullanmadığınız veya içerisindeki eşyaları sevmediğiniz için pek vakit geçirmediğiniz alanlar veya odalar varsa bu yerlerin varlığı bir şekilde hayat enerjinize ve aksiyonlarınıza da etki eder.
Bu tarz alanları kişiselleştirerek kullanılır hale getirmek hem evde daha fazla kullanım alanı yaratmanıza hem de hayatınızda daha fazla düzenlemeye yer vermenize yardımcı olacaktır.
5. Doğadan ve dolayısıyla kendinizden uzaklaşmamak için doğayı evinize dahil edin
Evinizde sadece teknolojik aletler, mobilyalar veya günlük ihtiyaçlarınıza uygun araç gereçler yer alıyorsa kendinizi monoton bir rutin içerisinde bulabilirsiniz. Bu rutinden dışarı çıkmak için size iyi hissettirecek, canlı olduğunuzu, hayatın kendi akışında devam ettiğini hatırlatacak öğelere ihtiyacınız var.
Bunun için en güzel seçenekler elbette ki bitkiler! Ne kadar doğayla iç içe olursanız, o kadar öze ve varoluşa yakın hissedebilirsiniz. Kendinizle olan bağı kuvvetlendirebilmek, evde mutluluk ve huzur dolu bir ortam yaratabilmek adına yaşam alanınızda daha fazla doğal taşlara, ağaçtan yapılma natürel ürünlere ve bitkilere yer vermeyi tercih edebilirsiniz.