YAZAN: BURCU ERBAŞ

Şelalelerin sesini dinlemek, yüksek irtifalı bir yaylada nefes alıp vermek veya en basitinden denize girmek neden bize bu kadar iyi geliyor biliyor musunuz? Gezegenimiz aslında kocaman bir spa merkezine ev sahipliği yapıyor. Gevşemek, rahatlamak hatta iyileşmek için ihtiyaç duyduğumuz her unsur doğanın içerisinde kendiliğinden bulunuyor. Yüzyıllar öncesinde Antik Çağ’da bile faydaları bilinen bu doğal kaynaklar günümüzde en lüks wellness & spa merkezlerinden tatilde uğradığımız sahil kasabasına kadar birçok yerde bizlerin kullanımını bekliyor. Tek yapmamız gerekense gezegenin bize sunduğu tüm bu doğal gevşeme ve rahatlama pratiklerini sürdürülebilir şekilde kullanmak ve bütünlüklerini korumak oluyor!


Gezegenin sunduğu 5 gevşeme ve rahatlama pratiği

Sıcak taşlar

Yuvarlak, yassı ve pürüzsüz sıcak taşların bedene stratejik olarak yerleştirilmesi ile yapılan sıcak taş masajı günümüzün en klasik spa deneyimleri arasında yer alıyor. Öte yandan sıcak taşların kökeni çok eskiye; 5 bin yıl önce Hindistan’da oluşmaya başlayan Ayurveda sağlık sistemine dayanıyor. Ayurveda’ya göre sıcak taşların ağrıları hafiflettiği düşünülüyor. Daha sonra kendini Çin Tıbbı içerisinde Bian adıyla gösteren sıcak taşlar bu kez hastalıkları iyileştirmek, sindirimi iyileştirmek için kullanılıyor. Taşların sağladığı iyilik halini volkanik kayalara yapraklar sararak keşfeden Hawaili Kahunas şamanlardan sonra sıcak taşlar Yerel Amerikalıların kültürüne yerleşiyor. Günümüzde ise sıcak taşlar kadim bilgileri de doğrulayarak kas ağrılarını hafifletmek, bedendeki gerginliği azaltmak, kan ve lenf dolaşımını desteklemek için kullanılıyor.

Sağlığa faydaları neler?

  • Gevşemeyi destekler, stresi ve anksiyeteyi azaltır.
  • Kas ağrılarını ve tutulmalarını hafifletir.
  • Bedenin detoksifikasyonuna yardımcı olan lenf sistemini harekete geçirir, toksinlerin uzaklaştırılmasını sağlar.
  • Dolaşım sağlığını yükseltir.
  • Uyku problemlerinin tedavisinde destekleyici olabilir.

Çamur banyosu

Kömür, su ve volkanik küllerden oluşan mineral açısından çok zengin bir çamurun içine girme veya o çamur ile yıkanma pratiği olan çamur banyosu, rahatlatıcı etkileri kadar bedeni ve cildi iyileştirmesi ile biliniyor. Türkiye’de de özellikle Marmaris’te; Dalyan ve çevre köylerinde yoğunlaşan çamur banyoları antik zamanlarda da bir tür detoks yöntemi olarak kullanılıyordu. Antik Yunan tıp sistemi içerisinde izleri görülebilen çamur banyosunu Kleopatra’nın güzellik için, Napoleon’un rahatlamak için kullandığı biliniyor.

Herhangi bir çamurla yapılmayan bu banyoların sağladığı iyileşme içerdikleri mineral ve tuzlar sayesinde oluyor. Coğrafi açıdan şanslı ülkelerin mineral açısından zengin topraklarında rastlanan bu “şifalı” çamurlar yüksek oranda magnezyum, bakır, sülfür, bromür, kalsiyum, potasyum hatta demir içeriyor. Bu çamur ile yıkanınca çok değerli ve birçok kişide eksikliği görülen minerallerin cilt tarafından emilmesi sağlanıyor.

Sağlığa faydaları neler?

  • Cildin ölü derilerinden arınmasını, gözeneklerinin açılmasını ve nemlenmesini sağlar.
  • Cilt üzerindeki yara, leke ve kesikleri iyileştirir.
  • Egzama, sedef gibi enflamatuar cilt problemlerinin semptomlarını hafifletir.
  • Toksinlerin bedenden atılmasına yardımcı olur.
  • Gergin kasların ve eklemlerin gevşemesini sağlar.
  • Enflamatuar hastalıkların ve romatizmanın tedavisinde destekleyicidir.

Termal su

Termal sular en basit haliyle; doğal su kaynaklarının yeryüzündeki çatlaklar aracılığıyla derindeki sıcak katmanlara inerek ısınması, yer üzerine çıkarken de önlerine çıkan katmanları eritmesi sonucu oluşuyor. Bu doğal tektonik süreç termal suların mineraller, gazlar, tuzlar hatta radyoaktif maddeler açısından çok zengin olmalarını, sıcaklıklarının da en az 20 derece olmasını sağlıyor.

Termal suların kökeni çok eskiye; Antik Yunan‘a dayanıyor. Sülfürün cilt, kas ve eklem hastalıklarını iyileştirmedeki etkisini keşfeden Antik Yunanlılar Gymnasium’larda yarışan sporcuların sağlıklarını korumak adına termal su kaynaklarında banyolar hazırlıyor. Daha sonraları Antik Romalılar bu eski adeti keşfederek termal suları halka açık banyolar şeklinde sosyal bir deneyim olarak hayata geri döndürüyor. Romalılar tarafından fethedilen her ülkede ortaya çıkarılan termal su kaynakları da hem herkese açık hem de özel banyolara çevriliyor. Küçük bahçeler, kütüphaneler, dinlenme alanları da içeren bu banyolarda tarihin ilk saunaları da kuruluyor. Yaralanan askerlerin dinlenmek ve iyileşmek için ziyaret ettiği, tıp alanında uzman düşünürlerin çalıştığı, su ve sıcaklık gibi masajın da bütünsel sağlığı yükseltmek için kullanıldığı bu evler günümüz “spa”larının da öncüsü oluyor.

Ülkemizde de, coğrafi konumumuz sayesinde, birçok termal su kaynağı bulunuyor. Özellikle Denizli ve Bursa çevresindeki kaplıcalarda deneyimlenebilen termal su terapileri fiziksel, ruhsal iyileşme ve rahatlama sunuyor.

Sağlığa faydaları neler?

  • Cildi nemlendirir, mikrobiyom dengesinin yeniden kurulmasını sağlar.
  • Güneşin zararlı UV ışınlarının sebep olduğu serbest radikal hasarının geri çevrilmesinde yardımcıdır.
  • Romatizma, kireçlenme gibi enflamatuar beden hastalıklarının ve sedef, egzama gibi cilt rahatsızlıklarının hafifletilmesinde kullanılabilir.
  • Kas ve eklem ağrılarını hafifletir.
  • Stresi, anksiyeteyi azaltır.
  • Uyku problemlerine yardımcıdır.
  • Hormonal dengenin yeniden kurulmasına destek olur, bağışıklığı destekler.

Kil

Volkanik püskürtüler sonucu oluşan ve zaman içinde, hava koşullarının da etkisiyle, neredeyse toz haline dönüşen kaya veya topraklara kil deniyor. Bentonit, yeşil, beyaz (kaolin) gibi birçok çeşidi bulunan kil, genellikle topikal olarak cilde uygulanıyor. Bazı çeşitleri ise besin takviyesi olarak tüketilebiliyor.

Kili bu denli popüler yapan “detoksifiye” etme özellikleri ise aslında çok uzun zamandır biliniyor. Azteklilerin, İnkalıların, Yerel Amerikalıların, Afrika’daki birçok kabilenin ve Avustralya’daki Aborjinlerin kili hem bedensel hem de spiritüel pratiklerinde kullandığı, Hindistan’da ortaya çıkan ilk sağlık sistemi Ayurveda’nınsa kile önemli bir yer verdiği görülüyor.

Sağlığa faydaları neler?

  • Uzman kontrolünde ağız yoluyla alınan kil sindirim sisteminini toksik bakterilerden, ağır metallerden arındırır.
  • 70’e yakın mineral içerdiği için mikro besin eksiklerinin tedavisinde kullanılabilir.
  • Enflamatuar cilt rahatsızlıkları, sedef ve egzamanın yatıştırılmasında etkilidir.
  • Yağlı, akne oluşumuna yatkın ciltlerde sebum dengesinin kurulmasına yardımcı olur.
  • Kapalı gözenekleri açar. Cildin daha pürüzsüz ve yumuşak olmasını sağlar.
  • Ağız bakım ürünleri içerisinde veya yanında kullanıldığı zaman ağız içi mineral dengesinin kurulmasına, toksinlerin dişlerden uzaklaştırılmasına yardımcı olur.

Tuz

Belki daha önceden duymadığınız yeni bir spa deneyimi olan haloterapi doğanın sunduğu en hayati kaynaklardan birisiyle; tuz ile yapılıyor. Kuru tuz terapisi olarak da bilinen bu yeni akımda Himalaya Tuzu kaplı duvarları olan saunalar, sıcaklığın da etkisiyle havaya negatif iyon saçıyor. Teknolojik aletlerin saçtığı yoğun pozitif iyonları dengeleyen bu etki aynı zamanda solunum yolunu alerjenlerden ve toksinlerden temizliyor, gözenekleri açıyor, derin bir rahatlama ve gevşeme sunuyor.

Günümüz wellness trendleri arasında sayılsa da haloterapinin kökenleri 12. yüzyıl Doğu Avrupa‘sına dayanıyor. Polonya’da tuz madencilerinin diğer madencilere kıyasla solunum yoluna bağlı hiçbir sağlık problemi yaşamadığının keşfedilmesi üzerine tuz mağaraları solunum hastalıklarını iyileştirmek için kullanılan bir tedavi yöntemi haline dönüşüyor.

Sağlığa faydaları neler?

  • Tuz antienflamatuar ve antibakteriyel özellikleri sayesinde doğal bir mukus çözücüdür. Tuzlu hava solumak sinüslerin temizlenmesine, alerji, astım ve bronşit semptomlarının hafifletilmesine yardımcı olur.
  • Tuzlu hava cilt hücrelerinin onarılmasına yardımcı olur. Akne, döküntü, egzama gibi enflamatuar cilt hastalıklarının tedavisinde, yaş alma belirtilerinin hafifletilmesinde kullanılabilir.
  • Yarattığı rahatlatıcı atmosfer sayesinde sinir sisteminin dengelenmesini sağlar.


Burcu Erbaş

Burcu Erbaş, 2024 yılında Domus Academy Milano'da Visual Brand Design alanında yüksek lisansını, 2020 yılında ise Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi lisansını tamamladı. Live to Bloom'da dört yıldır içerik ve proje yöneticisi olarak görev yapan Burcu platformun görsel iletişiminde de aktif olarak rol alıyor. İyi yaşam alanında yazdığı içeriklerinde özellikle bütünsel...



BLOOM SHOP