Hücrelerimizde üretilen bir antioksidan olan glutatyon, son zamanlarda adını sıkça duyurmaya başladı. Oldukça güçlü olan bu aminoasit hücresel boyutta çalışarak dokularımızı, organlarımızı ve sistemlerimizi koruyor. Yaşlanma belirtileri ve serbest radikallere karşı oldukça etkili olan bu antioksidan, bütünsel anlamda sağlıklı olabilmemizi de sağlıyor. İşte sağlıklı bir birey olabilmenin kaynağı olarak gösterilen glutatyon nedir ve ne işe yarar sorularının cevabı!
Glutatyon nedir?
Hücrelerimizde üretilen bir antioksidan olan glutatyon üç temel aminoasitten oluşur. Bunlar glutamin, sistein, glisindir. Glutatyon hücrelerin enerji üretebilmesi ve daha verimli çalışabilmeleri için oldukça gereklidir.
Zayıf ve yetersiz beslenme, yaşlılık, toksinler ve stres gibi iç ve dış etmenlere bağlı olarak vücuttaki üretim miktarı değişen glutatyon, vücuttaki üretimi yetersiz olduğu durumlarda ağız veya damar yoluyla dışarıdan da alınabilir.
Glutamin ve glutatyon farkı nedir?
Glutamin vücutta en çok bulunan aminoasittir ve sistein ve glisin ile beraber ana antioksidan glutatyonu oluştururlar. Beden kendi kendine sentezleyebildiği için esansiyel aminoasit sayılmaz. Hastalıklar veya bedenin zorlandığı ağır spor rutinlerinde glutamin seviyesi de düşer. Bu zamanlarda glutamini uzman kontrolünde takviyelendirmek veya bedenin kendi sentezini doğal yollarla desteklemek gerekebilir.
İlginizi çekebilir: Genç ve Sağlıklı Kalmanın 5 Sırrı
Glutatyon ne işe yarar?
Hücrelere enerji sağlamak, yaşlılık belirtileriyle ve serbest radikallerle savaşmak dışında fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı kalabilmemizi de sağlayan glutatyon, vücudumuzda pek çok farklı görevde rol oynar. İşte onlardan bazıları!
1. Oksidatif stresi azaltır
Vücuttaki serbest radikallerin üretilmesi ve bunlarla savaşılması arasında oluşan dengesizlik durumlarında artan oksidatif stres; şeker hastalığı, kanser ve romatizma gibi pek çok rahatsızlığın temelinde yatar. Oksidatif stresi düşürmeye yardımcı olan glutatyon, insan hayatını tehdit eden pek çok hastalığı da engellemiş olur.
2. Detoks etkisi yaratır ve karaciğer yenilenmesinde rol oynar
Başta karaciğerimiz olmak üzere tüm vücudumuzda detoks etkisi yaratan glutatyon, aynı zamanda vücudu zamanla biriken ağır metallerden de arındırır. Tükettiğimiz gıdalarla vücudumuza giren toksik maddelerin, kimyasalların ve hormonların temizlenmesinde aktif görev alan glutatyon, karaciğerimizin ve böbreklerimizin temizlenmesinde de aynı şekilde rol oynar.
Protein, enzim ve bilirubin seviyelerini yükselterek karaciğer yağlanmasının önüne geçilmesine de yardımcı olan glutatyon, hücrelerin daha az hasar almasına da yardımcı olur.
İlginizi çekebilir: 1 Yıl Alkolü Bırakmanın Vücudumuz Üzerindeki Etkileri
3. Otoimün hastalıklarla savaşır
Kronikleşen enflamasyonun yükselttiği oksidatif stres pek çok otoimün hastalığın da temel nedenidir. Vücudun bağışıklık sistemi tarafından verilen tepkileri gerekli durumlarda arttırarak veya azaltarak kontrol altında tutup oksidatif stresi düşüren glutatyon, aynı zamanda sağlıklı hücrelere saldıran otoimmün hastalıkları da engeller.
4. Kasları güçlendirir
Özellikle sporcu sağlığında önemli bir rol oynayan glutatyon, kas gücünü ve performansını arttırır. Belirli kas hastalıklarında da ağrıları ve acıları azalttığı bilinen glutatyon, kaslardaki sirkülasyonu arttırır. Kişinin kendini genel anlamda daha dinamik ve enerjik hissetmesine yardımcı olur. Hücresel boyutta da mitokondri yani hücrelerin enerji merkeziyle ilişkili olan glutatyon, enerji üretiminden sorumludur.
Glutatyon eksikliğinin sebepleri
Glutatyonun kendini her detoksifikasyon sürecinden sonra yenileyebilme özelliği bedenin toksin yükü çok yüksek olduğu zaman sekteye uğrar. Azalan glutatyon seviyeleri de bir kısır döngü içerisinde toksin yükünü; oksidatif stresi, serbest radikalleri, enfeksiyonları arttırır. Bir başka negatif sonucu da antioksidanlar tarafından yeterince hızlı yok edilemeyen kanserli hücrelerin tümöre evrilme riskinin artmasıdır.
Düşük glutatyon seviyeleri yaygın olarak kronik hastalığı; otoimmün, kalp, kanser, diyabet, otizm, Alzheimer’s, Parkinson’s, AIDS, astım, artrit, karaciğer hastalıkları olan kişilerde görülür.
Glutatyon eksikliğinin belirtileri
Glutatyon eksiliğini kendini spesifik bir belirti ile göstermediği için kişi tarafından herhangi bir test olmadan anlaşılması çok zordur.
Glutatyon nasıl yükseltilebilir?
Glutatyon seviyeleri 3 şekilde; beslenme, egzersiz, takviyeler ile desteklenebilir. Bununla beraber glutatyon seviyelerinin ilk başta düşmesine sebep olan artan toksin yükünü azaltmak için çevresel toksinlerden korunmak; organik beslenmek, doğal bakım ve temizlik ürünleri kullanmak çok etkili, önleyici bir yaklaşımdır.
Glutatyon bakımından zengin besinler
Vücuttaki glutatyon miktarını doğal yollarla arttırmak için, içeriğindeki sülfür oranı yüksek gıdaları tüketmek gerekir. Bunlar;
- Turpgiller, özellikle brokoli, karnabahar, brüksel lahanası ve Çin lahanası
- Alyum sebzeler, yani soğan ve sarımsak
- Yumurta
- Kuruyemiş
- Baklagiller
- Az yağlı protein kaynakları, balık ve tavuk
- Devedikeni
- Keten tohumu
- Yosun
- Süt proteini
Sülfürün yanı sıra selenyum ağırlıklı gıdalar tüketmek de glutatyon üretimi için çok önemlidir. Selenyum içeren gıdalar şu şekildedir:
- Brezilya cevizi
- Taze balık
- Ot ile beslenmiş kırmızı havyan eti
Hücresel sağlığın önemli mekanizmalarından metilasyon döngüsünün ana oyuncusu olan B vitamini glutatyonun geri dönüştürülmesinde rol alır. Bu yüzden en az glutatyon seviyeleri kadar B vitamini alımına da dikkat etmek, mümkün olduğunca zenginleştirmek gerekir.
- Ot ile beslenmiş kırmızı havyan eti
- Organik tavuk, yumurta
- Taze balık
- Koyu yapraklı sebzeler
- Besin mayası
Egzersiz
Düzenli olarak günde 30 dakikalık bir egzersiz yapmak glutatyon üretimini arttırır. Kardiyo ile karışık dayanıklılık egzersizlerinin olduğu bir spor rutini edinmek hem hücresel bazda sağlığı destekler hem de kardiyovasküler, zihinsel ve ruhsal iyi olma halini yükseltir.
Takviye
Gluatatyon sentezinde görev alan bileşenler beslenme ile yeterince karşılanamadığında dışarıdan takviyelerle desteklenebilir. Sırasıyla; glutatyon, NAC, alfa-lipoik asit ve selenyum takviyesi doktor kontrolü ve yönlendirmeleri eşliğinde takviye edilebilir. Vitamin C ve glutatyonu beraber almak emilimi arttırır.
Glutatyon tedavisi
Glutatyon tedavisi uzman kontrolünde ihtiyaca göre başlanan tablet, nebülizör solunum veya serum formunda takviyeleri ifade eder.
Kaynak:
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24155989
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/7569285
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28789631
https://www.bcm.edu/news/geriatrics/glutathione-deficiency-fat-insulin-aging
https://www.mayoclinicproceedings.org/article/S0025-6196(11)62019-3/abstract