İçten Dışa Güzelleşin: Cilt Bakımında Kolajen ve Resveratrol

Hepimiz cildimiz hiç sarkmasın, kırışıklarımız hiç çıkmasın isteriz. Biyolojik olarak önüne geçemeyeceğimiz bazı şeyler olsa da iyi yaş almak ve cildimize iyi bakmak için yapabileceklerimiz var. Yaş almanın olgunluğunu yaşarken belirtilerini yüzümüzde taşımamak için doğru cilt bakım ürünleri ve takviyeler en büyük yardımcımız. Sağlıklı yaş almak için hem içten hem dıştan cildimize ve kendimize iyi bakmalıyız. Güzel beslenmek, iyi uyumak, stresten uzak durmak gibi çevresel ve psikolojik faktörlerin dışında, içten dışa güzelleşmek için cilt bakımınızda kolajen ve resveratrol içerikli ürünler kullanabilirsiniz. Cilt bakımında kolajen ve resveratrolün önemini sizler için yazdık!

Cilt bakımında kolajen

“Kolajen kaybı kırışıklıklara neden olur.” Bu cümleyi hepimiz duymuşuzdur. Peki kolajenin cildin yaşlanmasıyla ne ilgisi var? Öncelikle cildimizin kolajenden oluştuğunu unutmamak gerekiyor. Kolajen deri, kemik, kıkırdak ve kas yapımızın önemli bir parçası ve buradaki dokuların elastik ve esnemeye karşı dayanıklı olmasına yardımcı oluyor.

Cildimize sıkı ve gergin görünümü veren kolajen, yaş aldıkça azalıyor. 20’li yaşlardan başlayarak her sene yüzde 1 oranında azalan kolajen, güneş ışığına maruz kalma, kötü beslenme, stres gibi çevresel faktörlerden de olumsuz etkileniyor.

Yani biyolojik ya da çevresel değişiklikler nedeniyle kolajen doğal olarak üretilenden daha hızlı bir oranda azalmaya başladığında, cildimiz elastikiyetini ve sıkılığını kaybediyor.

Peki ne yapmalıyız? Cildimize dışarıdan kolajen uygulayıp bizi içten onarmasını bekleyemeyeceğimize göre, kolajeni takviye olarak alabiliriz. Şanslıyız ki kolajen takviyelerinin vücudumuzun doğal kolajen üretimini desteklemeye yardımcı olduğu kanıtlandı. Özellikle “hidrolize kolajen peptitleri”, cilt elastikiyetini desteklerken cildimizdeki kolajen yoğunluğunu da arttırıyor. Aynı zamanda kolajen takviyelerindeki aminoasitler ciltteki nem seviyesinin artmasına da yardımcı oluyor.

Cilt bakımında resveratrol

Resveratrol bitkilerde doğal olarak bulunan bir polifenoldür. Polifenoller antioksidan özelliklere sahiptir ve bitkileri hücresel, oksidatif hasarlardan korurlar. Resveratrol de cildimizde buna benzer bir görev görüyor.

Hücrelerimizde bulunan ve enerji kaynağımız olan mitokondri sayısındaki azalma, hem yaşlanmanın hem de çeşitli sağlık sorunlarının bir işareti olarak algılanıyor. Araştırmalar resveratrolün mitokondriyal sağlığı ve mitokondriyal sentezi düzenleyip koruduğunu gösteriyor. Böylelikle resveratrol hücresel dayanıklılık ve uzun ömürlülüğe katkıda bulunuyor.

Aynı zamanda hücresel yaşlanma ve uzun ömürlülük genleri olarak bilinen sirtuinleri aktive ederek sağlıklı yaşlanmaya yardımcı oluyor. Bütün polifenoller gibi resveratrol de cilt sağlığı için oldukça önemli ve sağlıkla yaş alan bir cilde ulaşmamızı kolaylaştırıyor. Resveratrol cildin UV ışınlarına ve serbest radikallere karşı tepki vermesine yardımcı oluyor. Bu da cildin yaşlanma belirtileriyle savaşmak için oldukça yararlı. Doğal olarak resveratrol alabileceğimiz besinlerden bazıları kakao, çikolata, fıstık ezmesi, üzüm, karadut ve kırmızı şaraptır.