Alıştığımız düzenin değiştiği ve bu nedenle bir bilinmezlik içinde hissettiğimiz bu günlerde, kişisel gelişimimizi, rutinlerimizi, öğrenme merakımızı devam ettirmemize ilham sağlayan başarılı kadınların hayatlarına konuk olmaya devam ediyoruz.

4 bölümden oluşan sosyal izolasyon günlükleri yazı dizisinin 4. bölümünü keyifle okumanızı ve ihtiyaç duyduğunuz motivasyonu bulmanızı dileriz!

Pınar Özdemir Hotiç / Bloomfest Yaratıcı Ortak, Marka ve İletişim Danışmanı

Sabah kalkar kalkmaz ilk işiniz ne oluyor?

Erken kalkıyorum. İlk işim yüzümü yıkayıp ılık limonlu suyumu içmek oluyor. Bu rutine gün aşırı 15 dakika streching ekleniyor. Sabah rutinimi bu dönemde merkezde kalabilmek için bozmamaya çalışıyorum. 

Bu günlerde edindiğiniz yeni alışkanlıklar veya hobiler var mı?

Her gün mutlaka nefes egzersizi yapmaya çalışıyorum. Bir de sabahtan öğlene kadar ikinci sınıfa giden oğluma uzaktan eğitim sürecine adapte olabilmesi için yardımcı oluyorum. Okumaya, notlar almaya ve ertelediğim projeleri derleyip toparlamaya zaman ayırıyorum. Online toplantı ve görüşmeler de bu süreçte iyice yoğunlaştı. 

Artan zamanlarda da mutfakta sağlıklı yeni tarifler deniyorum. Ayrıca satranç öğrenmeye başladım.

İlginizi çekebilir: Evden Çalışma Uygulamasında Verimi Arttırmanın Sırları

Bu süreçteki kitap, film ve playlist tercihleriniz nelerdir?

Bu zorlayıcı ve belirsiz süreç odaklanmak adına beni gerçekten başta çok zorladı. Şimdi kitaplara başladım. “Hayat” ve “Wellfullness” adlı iki kitap okuyorum.

Netflix benim için kurtarıcı oluyor, genellikle neşeli filmleri tercih ediyorum. Seyretmek istediğim bazı İspanyol filmleri vardı, onları seyrediyorum.

Spotify’da da rahatlatıcı müzikler ve jazz dinliyorum. Bazen de eski Türkçe şarkılar… İyi hissettiren her şey aslında. 

Kıyafet tercihiniz nasıl oluyor?

Evde genelde rahat kıyafetler giyiyorum. Nefes alan kumaşlar ve açık renkler tercihim. 

Favori atıştırmalıklarınız ve yemek tercihleriniz neler?

Bu dönem günlük hareketim daha kısıtlı olduğu için evde de sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum. Daha çok sebze, et ve balık tüketiyorum. Bolca taze meyve sebze suyu ve smoothie yapıyorum. Lahana turşusu kurdum, probiyotik olarak da onları tüketiyorum. Atıştırmalık olarak da bitter çikolata, kereviz sapı ve meyve tercih ediyorum.  Arada sırada da ailemle beraber pizza yapıp yiyoruz!

İlginizi çekebilir: Fermantasyon Nedir? Fermente İçecek Probiyotik Kvass Tarifi

Favori aktiviteleriniz neler?

Meditasyon, streching , yoga ve egzersiz! Aile zamanları için kutu oyunları ve isim şehir hayvan bitki gibi oyunlar hayatımıza geri döndü. Bunların dışında uzun zamandır listemde olan film, dizi ve belgeselleri izliyorum.

Bu dönemi sağlıklı ve yüksek motivasyonla geçirebilmek için de bolca araştırma ve okuma yapıyorum. Gün içinde sevdiklerimle görüntülü sohbetler yapıyorum, bol bol yazı yazıyorum. Online eğitimler de var, bunları da inceliyorum.

Ayrıca geçtiğimiz pazar itibariyle Instagram üzerinden Mindful life konusunda farklı disiplinlerle canlı yayınlara başladım. Her pazar farklı konuklarım olacak.

Sıradan bir gününüzü bizimle paylaşır mısınız?

Günlük ritüeller beni motive ediyor. Sıradan bir gün mutlaka strechingle başlıyor, hatta evdekilerle beraber yapıyoruz. Sabah ilk iş telefonu elime asla almıyorum! Kısa bir egzersiz rutininden sonra güzel ve sağlıklı bir kahvaltı yapıyorum.

Gün içinde oğlumun okul saatlerinden artan zamanlarda birlikte oyunlar oynuyoruz. Eşimle sohbet, gün değerlendirmesi yapıyoruz. Öğleden sonra herkes kendi işlerini yapmaya başlıyor. Her gün 2-3 saatimi hem markalar adına proje üretmek hem de kendi Instagram hesabım için uzun zamandır yapmak istediğim içerik planlamalarımı yapmak için ayırıyorum.

Bu arada telefon ve görüntülü toplantılarım oluyor. Arkadaşlarımla ve ailemle de konuşuyorum. Bir tur da ağırlık çalışıyorum. Oğlum ve eşimle gün aşırı bahçeye çıkıp biraz hava alıp eve geliyoruz.

Bu dönemde 3 öğün bende 2,5 öğüne indi, öğlenleri hafif gıdalarla geçiriyorum. Sonra evi düzenleme, toparlama gibi işlerimi yapıyorum. Akşam yemeği ve ailecek zamandan sonra güzel keyifli bir filmle veya görüntülü sohbetlerle gece bitiyor. İyi haberler duymak ümidiyle her gün haberleri de takip ediyoruz. Umarım o günler de yakında gelecek.

Bu süreçte üretken kalmak, kendine bakmak ve kendini geliştirmek isteyen kişilere tavsiyeniz ne olur?

Bu süreçte insanların her zamankinden çok daha fazla iyi hissetmeye ihtiyacı var. Şu anda başında olduğumuz bu dönem çok daha uzun sürebilir ve esas o zaman dayanışma ve birliktelik iyi hissetmek adına çok daha önemli olacak.

Bahsettiğim gibi rutinler beni motive ediyor. Sahip olduğum rutinleri daha yaratıcı hale getirerek üretkenliğimi arttırıyorum. Duruma adapte olmaya çalışmak ve bu durumun kısa bir zaman sonra geçeceğini bilmek de beni motive ediyor.

Halihazırda var olan medya ve bilgi kirliliğine bir de Whatsapp grupları eklendi. Ben telefona bakma ve sosyal medya kullanım saatlerimi limitledim, herkese tavsiye ederim. Enerjimizi ve gücümüzü nereye vereceğimiz bugünlerde çok önemli. Hijyene dikkat etmek, bağışıklığı kuvvetlendirmek ve fiziksel aktivitede bulunmak şart. Müzik dinlemek ve yapmak da çok iyi bir terapi oluyor. Aslında kendimize iyi gelen bizlere iyi hissettiren ne varsa buna göre bir plan yapmak gerekiyor.

Instagram’da özellikle Live To Bloom, Digital Concert Hall, Yolculuk Terapisi, Science Museum, Open Culture, Future Learn, Gaia, Meditopia, Oggusto gibi platformları takip etmekten keyif alıyorum.

İlginizi çekebilir: Koronavirüsü Salgınında El Bakımı Nasıl Olmalı?

Bu sürecin sizin için nasıl geçtiğini birkaç cümleyle açıklar mısınız? Neler hissettiniz, neler fark ettiniz, neler keşfettiniz ve neler yaptınız?

Bu sorunun cevabı her gün değişiyor çünkü böyle bir duruma hiç kimse hazırlıklı değildi. Şu an hepimiz aslında şoktayız. Herkesin içine döndüğü, kendini ve iç gücünü baştan keşfettiği bir döneme giriyoruz.

Kendi adıma öncelikle ekonomik olarak ne yapacağımıza çözümler ve modeller aradığım, hayatımda neyin hakikaten önemli ve öncelik olduğu sorguladığım ve bundan sonra nasıl bir hayatın beni ve ailemi gerçekten mutlu edeceğini irdelediğim günler geçiriyorum. Yapı olarak güçlü ve hep pozitif bir kişi olmama rağmen halihazırda var olan belirsizlik, güvensizlik ve gelecek korkusuna bir de kendim ve sevdiklerimin hayatı için endişelenmek ekleniyor.

Ben bu günleri şu an gelecekle ilgili çok net planlar yapmadan an an, gün gün götürmeyi seçiyorum. Bu duruma en iyi şekilde adapte olmaya ve yakın çevremi de adapte etmeye çalışıyorum.

Yıllardır yoğun çalışmaya alışmış bir iş insanı olarak “yapmak” benim için hep çok önemli oldu ama bu dönem yapmaktan çok olmayı öğrenmeye çalıştığım bir dönem geçiriyorum. Hız kesmek veya durmak, yardımlaşma ve dayanışmayı yeniden hatırlamak, hepimizin din, dil, ırk ayrımı olmadan aynı durumda olduğumuzu bilmekle birlikte daha yavaş da yaşanabileceğini görüyorum.

Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, hem yaşamın daha sadeleşeceği, doğa ve içimize daha çok döneceğimiz, aile ve arkadaşlıkların pekişeceği, hem de iş yaşamının dijital dönüşerek yeni modellerle yaşanacağı yeni bir çağ gelecek. Ama en önemlisi sağlığın en büyük özgürlük olduğunu anladık.

Bu süreci kendiniz için 3 kelimeyle özetleyebilir misiniz?

Sabır, dirayet, keşifler.

Ulli Allmendinger /Ayurvedik Beslenme Danışmanı, NoBO Kurucu Ortak

Sabah kalkar kalkmaz ilk işiniz ne oluyor?

Sabah kalkınca Ayurvedik dinacharya yani sabah rutinimi uyguluyorum. Uzun yıllardır uyguladığım bu rutin; dil temizliği, yağ çekme, abhyanga (sıcak susam yağıyla masaj), nasya nasal yağ, egzersiz ve meditasyondan oluşuyor. Sabah egzersizim genellikle yoga veya gi gong pratikleri oluyor, ardından da 20-30 dakikalık meditasyon yapıyorum. Tüm bu rutin yaklaşık 1.5-2 saat sürüyor. Dolayısıyla da 6 gibi uyanmış oluyorum.

Bu günlerde edindiğiniz yeni alışkanlıklar veya hobiler var mı?

Bu süreçte Almanya’da ailemle beraberim. Evimiz hemen ormanın yanında dolayısıyla ben de günde en az 2 kere ormana yürümeye veya koşmaya gitmeyi alışkanlık haline getirdim.

Bu süreçteki kitap, film ve playlist tercihleriniz nelerdir?

Sadhguru’nun “Adiyogi” adlı kitabını ve Walpola Sri Rahula’nın “What the Buddha Taught” kitabını okuyorum, ikisi de gerçekten ilham verici. Spotify’da “Kalp Yoga” playlistini dinliyorum. Gülmeye ihtiyacım olunca da Netflix’de “Grace & Frankie” izliyorum.

Kıyafet tercihiniz nasıl oluyor?

Koronavirüs vakaları Türkiye’de görülmeye başladığında Hindistan’daydım ve Türkiye’ye giremediğim için Almanya’ya geldim. Dolayısıyla yanımda sadece yazlık kıyafetler vardı ve Almanya 0 derece. Şimdilik kardeşimin bana verdiği kıyafetleri giyiyorum ve etrafta onun kopyası olarak geziyorum. Çoğunlukla tayt, kot ve tişörtler!

Favori atıştırmalıklarınız ve yemek tercihleriniz neler?

Genellikle Ayurvedik beslenmeye dikkat ediyorum fakat bu günlerde en azından akşamları ailemle beraber yemeye özen gösteriyorum. Genellikle İtalyan yemekleri tercih ediyorlar.

Tulsi çayıyla güne başlıyorum, kahvaltıda sıcak badem sütlü, kakuleli ve tarçınlı yulaf lapası, öğlen yemeğinde ise çorba ve kavrulmuş pancarlı, havuçlu, rezeneli, avokadolu ve yeşillikli ılık bir salata veya Ayurvedik Kitchari yani basmati pirinçli, maş fasülyeli ve baharatlı bir yemek tercih ediyorum.

Korona’nın gündem olduğu bu günlerde özellikle soğuk yiyecek içecekleri, süt ürünlerini, şekeri ve buğdayı tüketmemeye özen gösteriyorum. Zerdeçallı bir Bali içeceği olan Jamu’yu da bağışıklığımı güçlendirmek için her gün tüketiyorum. Öğleden sonra kendime kakuleli, zencefilli, tarçınlı ve sütlü bir Hint çayı olan masala chai yapıyorum.

Favori aktiviteleriniz neler?

Bu günlerde ormanda yürümek ve ailemle zaman geçirmek en sevdiğim şeyler.

Sıradan bir gününüzü bizimle paylaşır mısınız?

Sabah rutinimden sonra 8 gibi kahvaltımı yapıp çalışmaya başlıyorum ve 12’ye kadar bilgisayar başında oluyorum. Öğlen yürüyüşümü yapıp yemek yiyorum. Öğleden sonra hava güzelse ailemle beraber dışarı çıkıp yürüyüş yapıyoruz, işlerim kaldıysa ben biraz daha çalışıyorum.

Genellikle online konuşmalarla işleri kontrol ediyorum. 5’te yoga veya bir koşu daha yapıyorum. Üstüne de esneme ve meditasyon yapıyorum. Haftada 2 kere saunaya giriyorum. Akşamları da ailemle beraber yemek hazırlığı, yemek yeme, bazen şarap içme, sohbet etme ve beraber bir şeyler izleme zamanımız başlıyor.

Pita ve karaciğer zamanının detoks etkisini kaçırmamak için 10’da yatmış olmaya özen gösteriyorum.

İlginizi çekebilir: Ayurveda ile Günlük Rutininizi İyileştirin

Bu süreçte üretken kalmak, kendine bakmak ve kendiniz geliştirmek isteyen kişilere tavsiyeniz ne olur?

Sanırım bir rutini takip etmelerini önerebilirim. Benim sabah rutinim kadar karmaşık olmasa da sinir sistemini uyaran bir rutin belirsizlikle başa çıkmaya yardımcı olabilir. Yağ çekme, sıcak yağ masajı (kendi kendine), yoga, esneme ve meditasyon faydalı olabilir. Günde en az 1 kere doğaya çıkmak, temiz hava ve hareket hem enerjiyi yükseltir hem de bağışıklığı güçlendirir.

Bu sürecin sizin için nasıl geçtiğini birkaç cümleyle açıklar mısınız? Neler hissettiniz, neler fark ettiniz, neler keşfettiniz ve neler yaptınız?

Benim için bu karantinanın çok fazla iyi yanı var. Ailemle beraber bu kadar uzun zaman geçirmek normalde yapabildiğim bir şey değil. Bunun yanında dolu olan ajandamın boşalmasına ve yoğunluğumun biraz olsun azalmasına yardımcı oldu.

Bu süreçte fazlaca online zaman geçiriyorum fakat bunu da doğada yaptığım aktivitelerle dengelemeye çalışıyorum. Türkiye’de kendi işimin sahibiyim ve personelim var fakat Türkiye’ye ne zaman dönebileceğim belli değil dolayısıyla bu süreç ve sonucu bana endişe verebiliyor.

Fakat olanları kontrol edemediğimin farkındayım dolayısıyla teslim olmuş bir haldeyim. Bu kadar acı habere tanıklık ediyor olmak üzücü olsa da her zaman bunun içindeki iyiye ve güzele odaklanmaya çalışıyorum.

Bu süreci kendiniz için 3 kelimeyle özetleyebilir misiniz?

Yalnızlık, teslim oluş, bağlılık.

İlginizi çekebilir: Röportaj: Ulli Allmendinger ile Ayurvedik Yaşam Üzerine





BLOOM SHOP