Dr. Sangeeta Sahi, bütünsel tıp çalışmalarını ayurveda ile birleştirerek bedensel ve zihinsel sağlığı, holistik bir bakış açısıyla ele almaktadır. Dr. Sangeeta Sahi’nin geliştirdiği bilinçli kanser yaklaşımına kulak verin!
Kanser insan hayatının her alanını etkilediği için oldukça sıra dışı ve özel bir hastalıktır. Fiziksel, zihinsel, psikolojik ve duygusal sağlığı etkilemesinin yanı sıra kişinin aile ve arkadaş ilişkilerini de etkisi altına alır. Kanser, bireyleri hayatlarını değiştirmeye, yediklerinden hissettiklerine kadar pek çok konuda farklı davranışlar benimsemeye yönlendirir.
Kanserin tedavi edilemeyeceğine dair bir inanç olduğu için pek çok insan kanserden korkmaktadır. Oysaki karşılaştığımız her problemin bir çaresi ve bir çıkış yolu vardır.
Kanserden fiziksel olarak en çok etkilenen kısım, kişinin bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemi doğru ve etkili bir şekilde desteklendiğinde yalnızca fiziksel olarak değil, duygusal ve spiritüel anlamda da gerçek bir dönüşüm meydana gelir. Bu dönüşüm kreatif, verimli ve sağlıklı bir hayatı temsil eder.
Kanserin sebepleri
İçinde bulunduğumuz çevre pek çok yeni hava partikülüne sahiptir. Bu partiküller birbirinden farklı bakteri, virus, fungi ve hava kirliliği gibi bağışıklık sistemini tehdit eden organizmayı taşıyarak strese ve kronik enflamasyona sebebiyet vermektedir. Kansere sebep olan pek çok faktör olabilir, kimse kanserin gerçek sebebini tam olarak bilemez. Genetik, hormonal, çevresel ve bireysel sebepler kanserin ortaya çıkma nedenleri arasında yerini alabilir.
Yapabileceğimiz tek şey, vücudumuza, bağışıklık sistemimize ve psikolojimize odaklanmaktır. Bu odak hali vücudumuzda ve psikolojimizde bir denge yaratarak optimum sağlığa ulaşmamıza yardımcı olacaktır.
Bilinçli kanser yaklaşımı
Bilinçli kanser yaklaşımı, deneyimlenen durumla ilgili olarak çok daha bilinçli ve farkındalık sahibi olmayı hedefler. Hayatınızdan, sağlığınızdan ve ilişkilerinizden neler beklediğinizi ve verdiğiniz tepkileri görmenize yardımcı olur. Bilinçli kanser yaklaşımı, hayatınızdaki farklı alanlarda sağlıklı bir denge yaratmakla ilişkilidir ve bütüncül iyileşme mantığını esas alır.
Ben de Batı tıbbı ile birlikte doğal iyileştirme tekniklerini ve spiritüel yöntemleri birleştirerek Kuantum ve biofizik alanlarındaki bilgimle insanlara etkili bir şekilde duygusal, zihinsel ve spiritüel deneyimler sunmak ve optimum sağlığa ulaşmalarını sağlamak için öncülük etmekteyim. Bu öncülüğü hayata geçiren programın ismi Conscious Cancer® (Bilinçli Kanser) olarak tanımlanmıştır.
Bilinçli kanser yaklaşımı, fiziksel vücudun öz ve ruhla buluşmasını esas alır. Doğal yöntemler, homeopati, bitkisel tedaviler ve gıdalar, Ayurveda ve özel besinler önerilmektedir. Bu makale de daha iyi bir yaşam standartı için umut ve destek arayan herkese farkındalık ve yeni bir anlayış sunmayı amaçlamaktadır.
Dünya’nın her yerinde kanserle mücadele eden insanlar birbirine yakın problemlere sahipler. Bu nedenle kanserle mücadelede holistik (bütüncül) bir yolla ilerlenmeli; beslenmeye, ilişkilere, psikolojiye ve spiritüel yönlere bakılmalı ve kişinin hayat yolculuğu bu yöntemlerle desteklenmelidir.
Kanserin holistik tedavi süreci
İnsanlar, kanseri deneyimlerken hem fiziksel acıyla hem de kimyasal depresyonla karşı karşıya kalırlar. Bu nedenle ilk olarak bağışıklık sistemi desteklenmelidir. Kişi, fiziksel olarak kendini daha iyi hissetmeye başladıkça da iç dünya gözlemlenerek meditatif sürece odaklanmak gerekir.
Klasik medikal kanser tedavilerinden ayrı olarak, Ayurveda, homeopati, bitkisel tedaviler ve ek gıdalar gibi bağışıklık sistemini destekleyen ve güçlendiren bazı doğal ve bütünsel tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Benim inancıma göre, yalnızca Batı prensibine dayalı olan hastane tedavisi kanser sürecinde eksik ve yetersiz kalmaktadır.
İlaçların ve kemoterapinin pek çok yan etkisi bulunmakla birlikte, kişinin kanserle savaş esnasında harcadığı eforu iki hatta üç kat daha fazla arttırmaktadır. Çünkü hasta aynı zamanda tedavi sürecinin ve ilaçların yan etkileriyle de uğraşmak durumunda kalmaktadır.
İlaç tedavisi kanser hücrelerini “savaşçı” zihniyetle direkt olarak öldürmeye odaklanır. Güç ve karşı koyma güdüsünün yanı sıra ihtiyacımız olan şey aynı zamanda sakinlik ve barışçıl olmaktır. Bu noktada, Ayurveda ve spiritüel süreçler önem kazanmaktadır.
1. Ayurveda
Pek çok kişi Ayurveda’yı homeopati, akupunktur ya da geleneksel Çin tıbbı şeklinde kategorilere böler. Ancak bunlar sadece isimden ibarettir. Ayur hayat, veda bilgi anlamına gelmektedir. Yani Ayurveda; hayatın bilgisi olarak hayata dair Kozmos, gezegenler, bitkiler, hayvanlar, besinler, kültürler ve inanç sistemleri gibi tüm elementleri içinde barındırır.
Ayurveda sistemi, homeopati, akupunktur, bitkisel tedavi, ilaç tedavisi, cerrahi yöntemler, teknoloji ve yapay zeka gibi pek çok insan hayatını etkileyen konuyu da kendi içinde buluşturmaktadır. Evrensel bir denge, sağlık ve “iyi olma” sistemidir; bir çeşit eğitim, öğreti ve hayat stilidir.
2. Homeopati
Homeopati, hastalığın fiziksel ve psikolojik boyutunu ele alan holistik bir sağlık tekniğidir. Homeopatiye göre, C vitamini gibi bir içerik materyal formundan ayrıştırılarak en saf haliyle (genellikle suyla) alındığında bu maddenin özü insan vücudunda daha fazla aktif hale geçerek enerji kaynaklarınıza ve direkt olarak duygu durumunuza etki etmeye başlar.
Homeopati, benzerlik tedavisini esas alır. Örneğin, kendinizi kızgın hissediyorsanız homeopatik doktor size daha fazla kızgın hissetmenizi sağlayacak bir yöntem sunar. Bu, kızgınlığınızı kökten çözmek ve öfkeyi nötrlemek için yapılan homeopatik bir uygulamadır.
3. Bitkisel tedaviler
Ayurveda genel olarak bitkilerle bağlantı içindedir. Bitkiler, laboratuvarda üretilmeyen, canlı sistemler olarak tüm canlılar için hayati önem taşırlar. Bitkilerin kendi zekaları olduğu bile söylenebilir.
Bireye, bitki kökenli tedavi uyguladığında bitkiler direkt olarak hücresel seviyeden etki etmeye başlar. Bitkinin özü, hücrenin özüyle birlikte çalışır. Bu ortaklaşa çalışma, değişimin başlangıcıdır.
4. Öz sevgi ve spiritüel farkındalık
En gerçek ve etkili değişimler öz sevgiyle gelir. Her hastalık, kişiye öz sevgiyi öğretir ancak kanser özellikle kişinin kendine tamamen farklı bir bakış açısıyla yaklaşmasına yol açar. Çünkü kim olduğunuzu, kendinizle ve bedeninizle olan ilişkinizi düşünmeniz gerekir. İçsel meditasyonun başladığı kısım burasıdır.
Doğa ve insan birbirini yansıtır: İnsanlar katı maddelere benzerler, kolayca değişmez veya hızlıca iyileşmezler. Aynı zamanda insanlar, rüzgara benzerler, daima ilerlemeye devam eder ve sessiz kalamazlar. İnsanlar ateş gibidir, tutkulu, hareketli ve heyecan doludur. Sağlıklı bir zihin, beden ve ruh dönüşümü için teknoloji, ilaç sektörü, bitkisel tedaviler ve beslenme yetmez; öğretiler, mantralar, meditasyon ve yoga gibi gerçek dönüşümü temellendiren pek çok öğe vardır.
Bu süreçte her zaman için size yol gösteren, elinizi tutan, sizi destekleyen birilerine ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu nedenle benim yapabileceğim en iyi şey şu soruyu sormaktır: “Size nasıl yardımcı olabilirim?”
Bu sizin hayat yolculuğunuz ve belki de atlatmanız gereken bir şeyler var. Bu, kanserin tamamen bireysel olduğunu ve onu kendi deneyimlerinizle yaşamanız gerektiği anlamına gelir. Benim ve biz doktorların odaklanması gereken ise sizin için neler yapabileceğimiz, size ve ailenize daha iyi hissetmeniz ve bu yolculukta destek görmeniz için nasıl yardımcı olabileceğimizdir.
Dr. Sangeeta Sahi kimdir?
Dr Sangeeta Sahi, Tıp Eğitimini England Christian Medical College & Hospital’da tamamladı. Bütünsel tıp çalışmalarını ayurveda ile birleştirerek bedensel ve zihinsel sağlığı, holistik bir bakış açısıyla ele almaktadır. Stres, obezite, depresyon ve kanser alanlarında çalışmalarda bulunmaktadır. Doğu ve Batı Tıplarını sentezleyerek aromaterapi, homeopati, ayurveda gibi farklı yaklaşımları da kullanarak bireysel çalışmalar, grup çalışmaları ve eğitimler vermektedir.
Çeviren ve derleyen: Yağmur Baki
