Bağlandıklarınız ve yaşamınızdaki konfor alanları; her ne kadar birbirinden farklı olsa da bağlantı halindeler. Konfor alanları rahatlıktır; her şey belki de herkes tanıdıktır. Kontrol edebilirsiniz, sürpriz yoktur ve ne sonuç ortaya çıkacak bilirsiniz. Ortaya çıkan sonuç sizi tatmin etse veya etmese de o alanı bırakmak istemezsiniz.
Diyet yapmak, sağlıklı beslenmek, meditasyon yapmaya başlamak, egzersiz, kötü bir ilişkiyi bitirmek, yeni bir işe başlamak, bir türlü hayır diyememek yapmak isteyip de bir türlü gerçekleşemeyenler listesinin genelde en başlarında yer alırlar. Adım atmakta zorlanırız çünkü hepsinde bir anlamda acı vardır.
Kilo vermek istiyorsanız şu ana kadar yemekten zevk aldığınız, alıştığınız hatta bağ kurduğunuz yiyeceklerin bazıları ile vedalaşmanız gerekebilir. Bir ilişkiyi bitirmek istiyorsanız bağ kurduğunuz kişiden vazgeçmeniz ve yalnız kalma gerçeği ile yüzleşmeniz gerekebilir. Yeni bir işe başlamak istiyorsanız eski işinizden ayrılmanız ve başarısız olma olasılığını dikkate almanız gerekebilir.
İlginizi çekebilir: Zorlukların Üstesinden Gelebilmenin 10 Etkili Yolu
“Ormanın içinde iki yol vardı ve ben daha az seçileni tercih ettim tüm değişikliği bu yarattı.” Robert Frost
Psikologlar; kaçınmak bir yaşam stiline dönüşmüş ise o zaman bir sorun ortaya çıkmıştır diyorlar. Görünmeyen bir bariyerin arkasına saklanıyoruz, ortaya da çıkmıyoruz çünkü o duvarın ilerisinde acı var. İşte bu alan da rahat alanımız. Aslında evimiz, odamız, iş yerimizdeki masamız fiziksel konfor alanlarımız olabilir. Benim burada bahsetmek istediğim fiziksel olan değil, acı vereceğine inandığınız ne varsa ondan kaçınmaya çalışarak yaşamınızı sürdürme yönteminiz.
İlginizi çekebilir: Prefrontal Korteks ile Mantığın Gücü
Konfor alanlarımız bağlandığımız şeylere dönüşüyor. Ne yaparsak yapalım vazgeçemiyoruz. Artık sürprizler yok, kontrol (güya) bizde, hoşumuza gitsin veya gitmesin, memnun olalım veya olmayalım önemli değil. Konfor alanlarımızla kurduğumuz bağlar, acıdan kaçınmamıza yardım ediyor.
Gözlerinizi kısa süreliğine kapayın lütfen. Yapmaktan sakındığınız bir şeyi hatırlayın. Yeni insanlarla tanışmak, gereksiz şeyler satın almamak, ilişkinizde duygularınızı söylemek, her gün düzenli meditasyon yapmaya başlamak, kola içmeyi bırakmak, tepki vermek yerine alttan almak, ilişkide alan yaratmak gibi… Yapmaktan kaçınmak için yaşamınızı nasıl organize ediyorsunuz? Kaçmak için yarattığınız kalıp, saklandığınız yer olabilir mi?
Muhtemelen güvenli ve tanıdık geliyordur. Acıdan uzak bir yerdesiniz. Acıdan kaçınarak zevke, mutluluğa ulaşmaktı niyetiniz, fakat olmuyor. Rahat alanınızda olmanıza rağmen o güvenli, tanıdık ve kontrol edebildiğiniz yerde olsanız bile bir tatminsizlik hali var. Saatlerce internette gezinmek, sigara, alkol, rahat hissettiren yemekler, genelde abur cuburlar belki de uyuşturucu dostunuz olmuş durumda. Alışveriş ve kumarı da dahil edebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Kötü Alışkanlıkları Bırakmanın 6 Adımı
Hiç yenilmemek mi yoksa hiç denememek mi seçiminiz?
Aslında sizi memnun etmese de konfor alanları içinde kalmaya çalışmanın, bir şeylerden kaçınmak için saklanmanın bedeli acı çekmekten daha fazla olabilir. Yaşamın sonsuz olasılıklarına kapınızı kapatmışsınızdır. Utangaçsanız ve insanlardan kaçınıyorsanız, grubun sinerjisinden oluşan verimlilikten yararlanamıyorsunuz demektir.
Utangaçlık yaşamamak için yeteneklerinizi başkalarından saklamak konfor alanlarınızdan biri olmuştur. Yaratıcıysanız fakat eleştiriye katlanamıyorsanız sizin yaptıklarınızı takdir edecek kişilere hiç bir zaman ulaşamazsınız. Eleştiriden kaçarken takdirden de olursunuz. Konfor alanınızda kalarak birçok hayalden ve arzudan vazgeçmeniz gerekir.
Ne yapmalı?
Değiştirmek istediğiniz veya tamamen hayatınızdan çıkmak istediğiniz konfor alanlarınızın listesini yapın. O liste bir kenarda dursun. Öncelikle basit değişimlerle harekete geçmenizi önereceğim. Sürekli gittiğiniz ve aynı yolları kullandığınız bir yer varsa başka bir yoldan oraya gitmenizi veya farklı bir ulaşım aracını seçmenizi önereceğim.
Tatil için hep aynı veya benzer yerleri seçiyorsanız bu sefer her zamankinden farklı bir yer seçin. Radikal bir değişimden bahsetmiyorum. Mesela yazlık mekanlarını seviyorsanız bahar havası yaşatan bir yer seçin diyorum, direkt kar kışa geçiş yapmanız şart değil. Bunları da listelemenizi istiyorum. Daha sonra konfor alanlarınızın listesi ile yan yana getirebilir ve basit değişimlerin konfor alanlarınızda yarattığı derin dönüşümleri görebilirsiniz.
Normalde izlemediğiniz bir filmi izleyin. Ben romantik film seven biri olarak erkek arkadaşımla aksiyon filmleri izlemeye başladım. Zamanla aksiyon filmlerini beğendimi fark ettim. Aynı anda da onunla ortak bir alanımız oluştu. Adım atanın sadece ben olmadığımı da fark ettim. O da sevdiğim romantik filmlerin bazılarını benimle izlemeye başladı ve keyif aldı.
Yoga, fiziksel olarak konfor alandan çıkarmaya yardımcı hareketleri ile değişimi desteklerken farkındalık meditasyonu bu değişimi derinleştiriyor. Düzenli yoga pratiği yapmaya başlayarak normalde imkansız dediğiniz birçok şeyi yapabildiğinizi fark edebilirsiniz. Farkındalık meditasyonu ile fiziksel dönüşümü zihinsel anlamda derinleştirebilir ve kalıcı dönüşümler yaratabilirsiniz.
Yazıyı güzel bir sözle sonlandıralım: “Yaşam, konfor alanının sonunda seni bekliyor.” Neale Donald Walsch
