RÖPORTAJ: MİRAY AKIN

Doğal taşların gücünden faydalanabilmenin ve saf enerjilerini ortaya çıkarabilmenin yollarını 108 Niyettaşı’nın kurucusu Merve Uçar Filiz‘e sorduk.


Kristallerin titreşimi ne anlama geliyor, titreşimin artması ya da azalması gibi bir durum var mıdır?

Öncelikle kristallerin titreşimi artıp / azalma gibi bir durumu pek yok. Moleküler yapıları gereği kristaller titreşimleri sabit kalabilen çok ama çok güçlü maddeler. Onlar yüzlerce yıllardır rehberlik ve şifalarına başvurduğumuz doğanın hediyeleri.

Bütün kristallerin atomları son derece organize şekilde tekrar eden bir döngüde bir araya geliyor, tıpkı DNA’mız gibi. Bu tekrar eden döngü, kristallerin doğadaki ham haline yani sivri uçlu (hexagonal) mu, kübik yapılarda mı olacağına karar veriyor. Buradaki yüksek organize dizilim ve kristallerin yapısındaki mineraller, doğada aldığı renk ve tüm bunların birleşimi kristallerin titreşimine ve hangi çakrayla birlikte çalışacağına, hangi niyetimizde bizi en doğru şekilde destekleyecek bilgiyi içerdiğine karar veriyor.

Kristallerin yapıları ve renklerine göre temizlenme, şarj edilme şekilleri değişiyor mu?

Selenit, Turkuaz, Pirit, Kalsit gibi kristaller suda çözünebildiği ve zamanla form değiştireceği için suda temizlenmemelidir.

Ametist, Sitrin, Selestit, Akuamarin, Lepidolit, Rose Kuvars, Florit kristalleri ise güneşte rengini kaybetme riski taşıdığından kısa süreler sorun olmasa da uzun süre güneşte şarj edilmelerini önermiyoruz.

Her kristal temizlenir mi?

Bazı kristaller kendi kendini temizleme kapasitesine sahiptir. Hatta bazıları başka kristallerin temizliğinde de etkin rol alabilir. Bunlardan en bilineni Selenit’tir. Selenit aynı zamanda başka kristallerin temizliğinde de etkin rol oynayabilir. Selenit yansıtma yapan bir kristal olduğu için temizlenmesi gereken enerjiyi yansıtarak uzaklaştırır. Bunun yanı sıra suda çözündüğü için su ile teması kesinlikle önerilmez.

Bir kristalin temizlenmeye ihtiyaç duyduğunu nasıl fark edebiliriz? Nasıl temizleyebiliriz?

Kristaller temizlenmeye ihtiyacı olduğunu herhangi bir fiziksel işaretle bize belirtmez. Bu sebeple kristalimizle bağ kurmuş olmamız ve onu hissetmemiz önemlidir. Eski gücünü, titreşimini hissedemiyorsanız, size adeta yorulmuş gibi geliyorsa temizlik zamanı gelmiş demektir.

Temizlik için uyguladığımız yöntemlerin temelinde kristalimizi doğayla buluşturmak yatar. Bu sebeple akan suyun altında yıkayabiliriz, suda bir gece dinlendirebiliriz, dilersek bu suya Himalaya tuzu atabiliriz. Aynı zamanda ait olduğu toprağa bırakmak da kristalinizi hem temizler hem de aynı anda şarj eder. Daha kısıtlı zamanlarda ise adaçayı, üzerlik, palo santo gibi tütsülerin dumanıyla temizlemek uygundur.

Kristalleri ne sıklıkla temizlemek gerekir?

Burada en öncelikli olan iç sesimizi dinlemektir. Eğer temizlenmesine ihtiyaç duyuyorsanız her gün dahi tütsüleme gibi basit adımlarla temizlik yapabilirsiniz. Fakat şunun da altını çizmek gerekir ki doğal taşlar ve kristaller bizim yüzyıllardır enerjisine, şifasına ve rehberliğine başvurduğumuz maddeler ve titreşimleri neredeyse hiç değişmiyor. Yalnızca dışsal enerjiyi absorbe etme yetenekleri ile tıpkı biz gibi onlar da doğaya dönmeye ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden zaten toprak, su gibi elementlerle buluşturuyoruz.

Bu sebeple de Dolunay öncesi aylık temizliği aksatmamak temel olmak üzere kristalimizin o dönem geçirdiği yolculuğu ve çalışma yoğunluğunu da düşünerek (örneğin o dönem öz şefkat ile ilgili bir çalışma içindeyizdir ve her sabah Rose Kuvars kristalimizi ya da malamızı kullanıyoruzdur) iç sesimizle sıklığa karar vermemiz en doğrusu.

Kristalleri şarj etmek ne anlama geliyor? Bu ritüelin önemi nedir?

Doğal taşlarımızı ve kristallerimizi şarj etmek onları sahip oldukları saf, öz enerji hallerine, frekanslarına geri döndürmek demek.

Eğer kristalimizle, malamızla çalışırken gerçekten enerjisinden verim almak istiyorsak düzenli temizlik ve şarj etme uygulamalıyız. Onlara da dinlenmeleri için fırsat tanımak gibi düşünün… Bu aynı zamanda kristalimiz, malamız ile olan bağımızı güçlendirmek ve kendimize alan açarak bu kristali ve /veya malayı hayatımıza hangi niyetle aldığımızı hatırlamak, içselleştirmek için harika bir fırsat.

Kristalleri şarj etmek için birçok yöntem bulunuyor. Siz hangi yöntemi öneriyorsunuz? Bu yöntemleri uygularken nelere dikkat etmemiz gerekiyor?

Her kristal, mala, doğaltaş bileklik sahibi kişi öncelikle kendi zaman rutinine uygun olan temizlik yöntemini ve sıklığını seçmeli. Eğer evinde sıklıkla adaçayı, palo santo, üzerlik yakan biriyseniz her seferinde kristallerinizi, malanızı da dumanın içinden geçirebilirsiniz. Dumanla temas etmesini mutlaka öneriyoruz.

Aylık bir rutin geliştirip Dolunay gecesinden önceki gece su, tuzlu su veya toprağa gömülerek temizlenmesi, varsa birikmiş dışsal enerjiyi atması için önerdiğimiz bir yöntem. Toprak doğal taşların ve kristallerin oluştuğu yuvası olduğu için aynı zamanda şarj edilmelerini de sağlar.

Dolunay gecelerinde temizlediğiniz kristal ya da doğal taşlarınızı ışığın vurduğu bir noktaya koyup sabaha kadar bırakmak şarj edilmelerini sağlayacaktır.



Miray Akın

1994 yılında Ankara'da doğan Miray, lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Ardından Hacettepe Üniversitesinde Pazarlama üzerine yüksek lisans eğitimi aldı. İnsan ve hayvan haklarına olan ilgisi, onun birçok sivil toplum örgütünde aktif bir şekilde rol almasını sağladı. Kendisini yazı yazarak ifade eden biri olarak sözlerini kaleme dökmeye tutkun...



BLOOM SHOP