Tüketim trendleri değiştikçe, sosyal değişimlerin paralelinde hayatımıza yeni yeni kavramlar giriyor. Masstige de onlardan biri. Kâğıt üstündeki tanımı: Kitleler için üretilen, pahalı olmayan lakin lüks ve prestijli olarak lanse edilen ürünler.

“Masstige” trendine varmamızdan bir önceki adım: Ulaşılabilir Lüks trendi idi. Burberry’nin kemerleri, Chanel’in parfümü, Dior’un rujları… Lüks markalar ile hepimizin günlük hayatta kullandığı ürünlerin bir araya geldiği o kesişim noktası. Herkesin ulaşmasının mümkün olduğu lüks parçalar fikrinden yola çıkarak bu akıma “Demokratik lüks” de denildi. Demokratik kelimesini kullanmaları adil ve olumlu bir intibaa bırakıyor gibi, değil mi? Hiç öyle düşünmüyorum. “Onlar da kullansın, yazıktır” empatisinden bile beter. “Lüks tüketiciden nasıl olsa ekmek yiyoruz, bir de normal gelirliden rujdur, parfümdür satarak para kazanalım” mantığı yatıyor altında.

Az ürün X Pahalı = Niş Gelir şemasına eklediği Çok ürün X Nispeten uygun fiyat = Kitlesel Gelir hesabı var işin arkasında.

Dior, Chanel ve diğer lüks markalarda bu gelir sistemi tıkır tıkır işlerken, Burberry baltayı taşa vurdu.

Ulaşılabilir lüks kapsamında pazarladığı şapkaları, kemerleri o kadar sattı, o kadar çok kişinin üzerinde görüldü ki, asli lüks tüketicisi markanın bayağılaşmasından ötürü elini ayağını çekti. Panikleyen marka hemen aksiyon aldı. Burberry’s ismini Burberry Prorsum ile değiştirdi. Tüm şirkete format atıldı: Genel müdüründen, baş tasarımcısına, amiral mağazasına, ofisine kadar her şeyi silip tekrar inşa ettiler.

Lafı çok uzatmadan ‘Masstige kavramına geri dönelim çünkü asıl anlatmak istediğim ne lüks markaların orta gelirli alıcıya yönelen ürünler satması, ne H&M ve Balmain gibi işbirlikleri ne de Calvin Klein ve CK gibi alt ‘line’lar… Masstige’in şemsiyesinin altında yalın bir şekilde bu hedef kitleye oynayan, sıfırdan oluşturulmuş markalar var. Bunun birçok örneği olsa da ben influencer’ların kendi adları altında kurdukları markalara odaklanmak istiyorum. Chiara Ferragni’nin giyimden, ayakkabıya, aksesuara uzanan The Blonde Salad markası, Dubai’li makyaj influencer’ı Huda Kattan’ın kurduğu Huda Beauty markası, YouTuber Zoella’nın, ismini kendinden alan Zoella güzellik ve lifestyle markası, Michelle Phan’ın Ipsy abonelik markası ve daha nicesi…

Biliyor muydunuz?

  • Chiara Ferragni’nin sosyal medya hesapları ile 31 milyondan fazla kişiye ulaştığını, (Çoğu Avrupa ülkesinin nüfusundan kat kat fazla!)
  • Huda Beauty’nin geçtiğimiz sene Türkiye’de satışa girdiğinde yok sattığını,
  • Zoella’nın sadece YouTube’daki iki hesabı altında 17 milyon takipçisinin olduğunu,
  • YouTube’un ilklerinden makyaj vlogger’ı Michelle Phan’ın markası Ipsy’nin piyasa değerinin 500 milyon doların üstünde olduğunu,
  • Makyaj sektörünün erkek influencer’larından (MannyMua) Manny Gutierrez’in Maybelline’in marka temsilcilerinden biri olduğunu (aynı zamanda kendi makeup linenını da çıkardı, adı Lunar Beauty),
  • Ve bahsi geçen bu influencerların dünyanın en prestijli listesi olan ‘Forbes Top Influencers’da yer aldığını,

Pek tabii ki bunlara ek olarak celebrity markalarını da unutmayalım.

Rihanna’nın Fenty markasının güzellik kategorisinin sloganının “Beauty For All” (Herkes için Güzellik) olması başka söz gerekmeden “Masstige” kavramını ne de güzel açıklıyor. Fenty Beauty “Herkes için Güzellik” sloganının hakkını fondötende 40 farklı ton seçeneği ile veriyor. Fiyatı ise $34, ucuz değil ama prestijli ve herkes 40 tondan istediğini seçerek Rihanna ile aynı fondöteni kullanabilir.

Rihanna’nın Fenty Beauty markası haftada 400.000 kez, Kylie Jenner’ın Kylie Cosmetics markası ise haftada 200.000 kez internette aranıyor. Hayranları onları arıyor ve onlara güzellik markalarından ulaşıyor. 

Stiline imrendiğimiz fashionistalar, makyajda bir numara olduğunu düşündüğümüz güzellik vloggerları, hayranı olduğumuz celebrity’ler; bizim onlara benzeme arzumuzun rüzgarını arkalarına alarak kendi markalarını kurdular. Onların giydikleri, sürdükleri, taktıkları, aldıkları her şey takipçileri için “çok havalı”.

İmrendikleri bu sosyal karakterlere ulaşmanın en direkt yolu ise onların markalarını satın almak. Bunun altında sadece markasından bir ürünü satın alıp kullanmak değil influencer’ın etrafında toplanan hayran kitlesinin sadıklarından olma niyeti de bulunuyor. Hani deriz ya ‘…’ın askerleriyiz’, tam da öyle.

Forbes’un ‘Top Beauty Influencers’ listesindeki 10 influencer 135 Milyonluk bir kitleye ulaşıyor. Herkesin tek bir ruj satın aldığını düşünsenize; milyar dolar eder! Biz çarpma işlemini yapıp, çıkan rakama şaşkınlık duyarken, bu sırada Instagram ve YouTube’da yepyeni influencerlar azimle kitlelerini büyütüyorlar ve muhtemelen bir sonraki adımda kendi markalarını kurmayı ve gelirlerine gelir katmayı planlıyorlar.

İlginizi çekebilir!



Zehra Elif Zevulun

Elif, ODTÜ İşletme ve University of Illinois Chicago MBA mezunudur. Uzun yıllar, uluslar arası şirketlerin pazarlama departmanında çalıştıktan sonra 2007 yılında moda internet sitesi, Zelfist.com’u kurmuştur. Website, sosyal medya ve Zelfist Youtube kanalının 300.000’e yakın takipçisi bulunmaktadır. Bu süreç içerisinde Elele Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmenliğini yürütmüştür. Hepsiburada’da Moda İletişim Müdürü...



BLOOM SHOP