Mutluluğu maddiyat, başarı, mükemmel ilişkiler, popülerlik ve güçle bağdaştırırız. Bu etkenlerden herhangi biri sekteye uğradığında ise dünyamız başımıza yıkılır, büyük hayal kırıklıkları yaşarız.

Mutluluğu kalıcılığı olmayan dış faktölerde aramak yerine özümüzde aramaya başladığımızda ise işler değişir. Büyük hayal kırıklıkları yerini tatmin, huzur ve minnet duygularına bırakır. Çevremizde sürekli olarak değişen tetikleyicilere rağmen mutlu olmanın sırları nedir? Mutluluğu sabote eden davranışlar ve bu davranış kalıplarıyla başa çıkma yöntemlerini araştırdık.

İlginizi çekebilir: Hayattan Keyif Almanın 8 Basit Yolu

1. Sürekli beklenti içinde olmak

İçinde bulunduğumuz ortam ve koşul ne olursa olsun, bizi mutlu edecek herhangi bir şeyin beklentisi içine girmek mutsuzluk getirecektir. Çünkü mutlu olmak istediğimiz şeyi daha önce kafamızda tasarlayarak gerçekte olandan tatmin olmama ihtimalimiz artacaktır.

Bu, ister bir iş görüşmesi, bir buluşma veya tatil planı olsun. Tüm koşullar için mutluluğun anahtarı; zihinde herhangi bir mutluluk planı yapmadan akışına bırakmak ve gelecek olanı kabul etmektir. Olabildiğince beklentilerinizden arınarak kendinizi hayatın sürprizlerine bırakmayı deneyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Karşılanmayan Beklentilerimizle Başa Çıkmanın 5 Yolu

2. Endişe duygusunu kontrol edememek

Endişelenmek hepimizin doğal bir dürtüsü. Gelecekte neyin nasıl olacağını bilemediğimizde endişe duygusuna kapılır, olacak olanları kontrol etme ihtiyacı hissederiz. Bu his bizi daha fazla strese ve anksiyete problemlerine sürükler.

Eğer durum değiştirebileceğimiz bir haldeyse elimizden geleni yaparak standartları iyileştirebiliriz. Ama yapacak bir şeyimiz yoksa ve akışına bırakmak gerekiyorsa sağlamaya çalıştığımız kontrol boşuna olacak ve gereksiz endişe duygusuna sebep olacaktır. Bu nedenle kontrol dürtüsünü bir kenara bırakarak beklenti, stres ve endişe hallerini en düşük seviyeye indirgemeyi deneyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kaygı Bozukluğu ve Gelecek Korkusuyla Başa Çıkma Rehberi

3. Başkalarını suçlamak

Hepimizin kendince problemleri var ve bu problemlerin sorumluluğu ne kadar çevremizi, dünyayı ya da insanları suçlarsak suçlayalım bize ait. Hatayı başkalarında aramak süreci uzatmaktan ve görmezden gelmekten başka bir işe yaramıyor.

Bu nedenle başımıza gelen olaylar için çevremizdekileri suçlamak yerine kendi hatalarımızı irdeleyebilir, bize hasar veren duygu, düşünce ve davranışları tekrarlamamak için kendimize dersler çıkarabiliriz.

4. Geçmişe takılı kalmak

Mutsuzluğun en büyük kaynaklarında biri de geçmişe takılı kalmak. Geçmişte yaşadığımız sorunlar, yollarımızı ayırdığımız insanlar, “keşke” ve “acaba”larımız ya da geçmişe duyulan özlem şu ana odaklanabilmeyi imkansız bir hale getirir.

Anıları hatırlamak, eskiyi yad etmek ya da kötü anılardan ders almak faydalı olabilir ama geçmişe saplantılı bir şekilde yaşayarak sürekli olarak eski yaptıklarımızın vicdan azabını veya sorumluluğunu yüklenmek psikolojik açıdan oldukça hasar verici bir durumdur.

Bunun için, kendinizle barışarak, sizi üzen veya mutsuz eden konuları affetme ya da kabul etme yöntemleriyle pürüzsüzleştirerek, şimdiki anda kalabilmenin inceliklerine odaklanarak mutluluğu bugünde arayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Anda Kalmak Neden Daha İyi Hissettirir?

Kaynak: Elephant Journal





BLOOM SHOP