YAZAN: BURCU ERBAŞ
FOTOĞRAF: GOOP

Hayat sizi zorladığı zaman kendinizi daha çok zorluyor, engeller önünüze çıktıkça kendinize karşı daha sert bir tutum sergiliyor musunuz? Birçoğumuzun bu soruya cevabı “evet” olur. Hayatta her şey yolunda giderken kendimizi sevmek, çevremize şefkatli davranmak daha eforsuz ve kolay gelebilir. Peki ya hayat kötü giderken? Zor duyguların pençesine kapıldığımızda önceden işe yarayan öz sevgi ritüelleri anlamsız gelmeye, hatalarımız gözümüzde büyümeye, eleştirel iş sesimiz ise giderek yükselmeye başlar. Bizi geride tutan kök inançlarımız seçimlerimizi daha belirgin şekilde kontrol eder ve bizi daha da aşağı bir konuma çeker. Böylesi bir kısır döngüden tek çıkışımız ise yeniden öz sevgi ve şefkatimizi geliştirmektir. Peki nasıl? Başarılı psikolog, yazar ve Budist eğitmen Dr. Tara Brach’ın kitabı Koşulsuz Şefkat, en zor anlarımızda bize bir can simidi atıyor. Yeniden başlamakta zorlandığınız her anda başvurabileceğiniz pratik ve önerilerle dolu olan bu rehber niteliğindeki kitabı sizin için inceledik!


Dr. Tara Brach kimdir?

Amerikalı psikolog, yazar ve meditasyon eğitmeni Tara Brach Batı’nın ruh sağlığı bilimini Doğu’nun kadim spiritüel pratikleri ile sentezlemesiyle tanınıyor. Batılı Budizm adını verdiği öğretisi iç dünyamıza nasıl daha farkındalıkla, kendimize ve çevremize nasıl daha şefkatli yaklaşabileceğimizi gösteriyor. Brach verdiği metot ve pratiklerle bizi eksilten kök inançlarımızdan, eleştirel iç sesimizden arındırmayı amaçlıyor. Kendimizi olduğumuz gibi kabul edip sevebilmemiz, zor zamanlarımızı daha iyi yönetebilmemiz için yol gösteriyor.

Koşulsuz Şefkat ne anlatıyor?

Dr. Tara Brach Koşulsuz Şefkat kitabında da odağına insanlığın ortak mücadelesini; acı çekmeyi alıyor. Hayat doğal akışında sorunsuz ilerlerken kendimize ve çevremize şefkatle yaklaşmak ne denli eforsuz hissettiriyorsa zor durumların, kötü ilişkilerin, hastalık ve umutsuzluğun pençesinde işler o denli zorlaşıyor. Böylesi anlarda zihnimiz iyilikleri görmeyi bırakıp kötü giden durumlara ve zor duygulara sabitlenebiliyor. O güne kadar kullanılmış çözümler işe yaramadığı ve bir çıkış yolu görülemediği için hayat hem zihnin içinde hem de doğal akışında sıkışıp kalmış gibi hissettiriyor. Yeniden sevmek ve sevilmek içinse zihin çocukluktan gelen bir kök inanca tutunuyor: “Sevgiye erişmek için değişmem, başkalarını memnun etmem, hata yapmamam, hep başarılı olmam gerekiyor.” Tüm yetişkinlik hayatımızı şekillendirebilen bu inanç, bizi kendi otantik halimizden uzaklaştırıyor. Brach’ın deyimiyle “kendimize sadık kalarak yaşama cesareti” bulamaz bir hale getiriyor.

Peki kendimize sadık kalarak yaşarsak yaşamımızda ne değişebilir? Brach’ın gözlemlerine göre bu insanlar hayat karşılarına ne getirirse getirsin kendilerini severek iyileştirebiliyor. Kendilerine sınır tanımayan bir öz şefkatle yaklaşabiliyor, yaşamın tüm kırılganlığını kalplerine alabiliyor ve kendilerini sevebiliyorlar. Dürüst, otantik, anda kalabilen mevcut insanlar olabiliyor, sağlıklı ve güçlü bağlar kurabiliyorlar. Peki birçoğumuzun kök inancı bize sevmek için değişmemiz gerektiğini diretirken aslında çözümün öz şefkatten geçtiğini nasıl yeniden öğrenebiliriz? Tara Brach bunun için bilinçli farkındalığı şefkat ile birleştiren bir uygulama olan RAIN metodunu paylaşıyor.

Kitabın öne çıkanları

Uygulamanın ismi olan “RAIN” aslında kullanılan yöntemlerin bir kısaltmasını oluşturuyor. İngilizce Recognize, Allow, Investigate ve Nurture kelimelerinin baş harfleri yönteme adını veriyor. Uygulama bu dört adımdan, Türkçe karşılıkları ile Fark Et, İzin Ver, İncele ve Şefkat Göster‘den oluşuyor.

Brach’tan önce 1980’li yıllarda Budist eğitmen Michele McDonald’ın kullandığı RAIN metoduna Brach yeni bir yaklaşım getiriyor: Koşulsuz şefkat. İlk kullanımlarında uygulamanın son adımı öz şefkati vurgulamazken Brach hem kendi hayatı hem de yürüttüğü çalışmalar sonucu öz şefkatin umutsuzluğun pençesindeki kişiler için bir can simidi olduğunu fark ediyor. Bu nedenle uygulamaya kendi yorumunu katarak yeniden öğretmeye başlıyor. Koşulsuz Şefkat kitabında özellikle bu son etabı –öz şefkat geliştirebilmeyi– ele alıyor. İlk olarak RAIN yönteminin ne olduğunu anlatan Brach, kitabın ikinci kısmında uygulamanın gündelik yaşama nasıl adapte edilebileceğini ve ne gibi değişimler yaratacağını gösteriyor. Üçüncü kısımda ise merkezine ilişkilerimizi alıyor ve RAIN yöntemini nasıl daha iyi bağlar kurmak için kullanabileceğimizi açıklıyor.

RAIN yöntemi nasıl yapılır?

Bir tür meditasyon olan RAIN yöntemi sessiz bir atmosferde, rahat bir oturuşta, gözler kapalı şekilde yapılıyor. İlk önce zihne sıkışıklık hissi veren, zorlayıcı bir durum, engel, düşünce veya duygu getiriliyor. O olay zihinde yeniden canlandırılarak hatırlanıyor. Akabinde yeniden doğan utanç, korku, pişmanlık gibi rahatsız edici hislerin içinde bir süre kalınıyor. Bu zorlayıcı anda RAIN uygulaması başlıyor:

R: Fark et

Fark etme adımında farkındalık iç dünyanın üzerinde tutuluyor: “Şu an içimde neler yaşanıyor? Hangi duyguları hissediyorum? Zihnimi ne gibi düşünceler dolduruyor? Bedenimde herhangi bir yansıması var mı?”

A: İzin ver

Şu an içinde bulunduğunuz zorlayıcı konumu olduğu gibi, değiştirmeden veya düzeltmeden yaşamak izin verme adımını oluşturuyor. Nitekim utanç, korku gibi hislere veya endişe verici düşüncelere müdahale etmeden izin vermek kolay olmayabiliyor. Özellikle bedenin kendini kasarak his ve düşünceleri “tutmaya” çalışması bu adımda çok sık rastlanıyor. Brach bu adımda kendimize: “Evet, razıyım, bırak, izin ver olsun.” gibi cümleleri tekrar tekrar söylemeyi öneriyor.

I: İncele

Neden izin vermekte bu denli zorlanıyorsunuz? İncele adımı olaylara mantıklı bir analiz sunmaktansa bedensel bir keşif yapmayı söylüyor. Hangi duyguları bedenin nerelerinde, nasıl hissettiğini bulmak, daha önceden yaşayıp yaşamadığını anımsamak, gözün önüne gelen imge ve sözleri izlemek, içgüdülerin ne söylediğini duymaya çalışmak incele adımını oluşturuyor. Nitekim Brach’a göre bu adımda birçok kişi zihinsel keşif tuzağına düşüyor. Yani sorunlarını entelektüel bir gözle deşifre etmeye, anlamlandırmaya çalışıyor. Böylesi bir eğilime girildiği anda fark etmek ve çıkmak gerekiyor. Burada amaç, sorunları düşünmek değil, sorunların beden ve ruh üzerindeki yansımalarını hissetmek!

N: Şefkat göster

Uygulamanın en son adımı tüm bu yaşadıklarınız, uygulama boyunca içinde kaldığınız duygu ve düşünceler için kendinize hak ettiğiniz şefkati vermekten ve iyileşme yoluna girmekten oluşuyor. Bunun için Brach birçok farklı yöntem öneriyor fakat en doğrusunun herkesin kendini neyin en güvende ve sevgi dolu hissettirdiğini keşfetmesi olduğunu belirtiyor.

  • Varlığınızın en şefkatli parçasından yardım isteyerek size sevgi dolu bir mesaj söylemesini isteyebilirsiniz.
  • Kendinize ister içinizden ister fiziksel olarak sarılabilirsiniz.
  • Elinize kalbinizin üzerine koyabilirsiniz.
  • Sizi parlak, sıcak ve hoş bir ışık kümesinin sardığını hayal edebilirsiniz.
  • Sevdiğiniz ve güvendiğiniz birinin o an size gelip sarıldığını hayal edebilirsiniz.

Faydaları nelerdir?

RAIN metodunu gündelik yaşama taşıyarak sıkışıklık hissi veren birçok durum, duygu ve düşünceden serbest kalınabiliyor. Brach’a göre RAIN’i içselleştiren bir kişi şu konularda gelişim gösteriyor:

  • Onu geride tutan, aksiyonlarını sınırlandıran, gerçek potansiyelinin önünde duran olumsuz kök inançlarını değiştirebiliyor.
  • Utanç duygusundan kurtulabiliyor.
  • Şiddetli şekilde korku ve endişe hissederken kendini sakinleştirebiliyor, daha emin ve kendinde bir bakış açısıyla kararlar alabiliyor.
  • Kendi kendine güvende hissettirebiliyor. Ruh halini olumlu bir yere çekebiliyor.
  • Kendine dair en derin arzularını, isteklerini keşfedebiliyor. Yaşamını otantik benliğine göre çizebiliyor.
  • Kendine ve çevresine karşı daha bağışlayıcı olabiliyor.
  • En zor zamanlarda bile kendisinin ve çevresinin içindeki iyiliği görebiliyor.
  • Ön yargılarını aşarak hayata daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir yerden bakabiliyor.
  • Zihnini geçmiş veya gelecekte değil, şu anın mevcudiyetinde tutabiliyor.

Zor anlarınızda size yol gösterecek, yeniden başlayabilmenize, kendinize ve hayata şefkatle yaklaşabilmenize yardımcı olacak rehberli meditasyonlar, çalışmalar ve öz farkındalık soruları Dr. Tara Brach’ın Koşulsuz Şefkat kitabında saklı. Buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz. Keyifli okumalar!





Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP